Nasıl olur ya?

8 0 0
                                    

''Mina babanla konuştuk.Taşınıyoruz.Başka bir çözümü olmadığını söylüyor.Dayınla,teyzelerinle konuştuk,onlarda babanla aynı fikirdeler.Herkes bizim için böyle olmasının daha iyi olduğunu düşünüyor.Hiçbirşey senden ve de kardeşinden daha değerli değil.Sizin için çok zor biliyorum ama benimde elimden birşey gelmiyor.Yapabildiğim tek şey şey şehir seçimini sana bırakmak.Nereye gitmek istersin Eskişehir mi yoksa İzmir mi?''

Annemin sözlerinin devamını duyamacak kadar uğulduyordu kulaklarım.Anlamamakta ısrarcıydım.Ne demek Eskişehir mi İzmir mi?Dalga mı geçiyorlardı.Taşınalım mı taşınmayalım mı değil, zaten gideceğiz bari hadi şehri siz seçin.Bu da nedemek şimdi,nerden cıktı, ne oluyor?Bütün sülalenin bir fikri var maşallah ne güzel herkes hem fikirmiş.Neye göre kime göre en iyisi buymuş?

Gözlerimden yaşlar kontrolsüz akıyordu ve bu iş bitene kadarda dinmeyeceklerini farkındaydım.Hayatımda ilk defa bukadar ağır bir hüzün seline düşmüştüm şaşkındım.

Ne yapılır böyle zamanlarda hayır istemiyorum deyip şımarıklık yapabilecek yaşları çoktan geçmiştim ama inan şuan hiç umrumda değildi.Bildiğim tek şey var evet istemiyordum.Bu büyük bir saçmalıktı.

Evet belki burası benim memleketim,doğduğum yer değildi ama 7 yıldır burada yaşıyorduk.Arkadaşlarımız ve çevremiz buradaydı artık.Doğduğumuz o küçük şehirden buraya babamın yanına bir aile olarak artık birarada yaşamamız gerektiği için gelmemiş miydik?Babamın işleri genellikle burada ya da başka şehirlerdeydi.Taşınma sebebimiz buydu.

Şimdi ne oldu da 7 yıl önceki duruma geri dönmemiz gerekiyor.Ben,annem ve kardeşim başka bir yere taşınıyoruz.Babam burada kalmaya devam edecek,işleri sebebiyle.Anlayan beri gelsin.

Sebebine gelince anlam veremediğim bir şekilde babam sözde iş konusunda birileriyle takışmış onlarda bizimle onu tehdit ediyorlarmış.Bu sebep beni hiç ama hiç tatmin etmedi.Ama belliki herkesi etmeye yetmiş ve biz taşınıyoruz.

Şehir mi seç diyorsunuz.İyi ozaman tabikide dayımın Zeytinalanı'ndaki ıssız kasaba vari yazlığını seçmektense.Eskişehir diyorum.Enazndan teyzem ve kuzenlerim var.Hiç mi akılları yok bunların biz o yazlıkta 3 kadın nasıl yaşayabiliriz?Kışın yazlık yerde in cin top oynuyor.Komşuların hepsi 60 yaş üstü.Bizim orada ne işimiz var,biri bunu bana açıklasın lütfen!

Taşınmamız yangından mal kaçırırcasına biranda olup bitiverdi.Biz daha olayı kabullenip vedalaşma fasılları bitmeden kendimizi eskişehir'de buluverdik.Hayatımın en kötü 1 haftasıydı.Ağlamaktan ve uykusuzluktan insanlıktan çıkmış gibiydim.

Gözüne uyku girmemek ne demekmiş ozaman anladım.Bu şehirdeki son günlerimin hiç bir saniyesini bile uyuyarak geçirmek istemiyordum.Her gün doğumunu balkona çıkıp göz yaşları içinde ve çaresizlikle hafızama kaydetme çabasındaydım.Tertemiz havayı ciğerlerime dolduramıyordum çünkü oraya sağlam bir öküz oturmuş,umarsızca olanları izliyordu.

Kabullenmem çok zor oldu.Hele de bukadar kısa bir sürede kabul edip bir de hayata geçirmiş olmamız bu durumu hepimizi fazlasıyla sarsmıştı.Ben kendimi bildim bileli biz çok kez taşındık.Aile arasında espirimiz bile var taşınmak bizim ata sporumuz diye.Başka şehirlere olmasa bile bir şekilde aynı şehirde bile defalarca taşındık.

Babamın işi iyi gitti kendi evimize taşındık,kötü gitti kiraya taşındık,güvenli olsun dedik siteye taşındık,ailece olalım dedik babamın yaşadığı yere taşındık.Ve şimdiyse yine bir iş vakası, yine bir taşınma.

Babam bizim ailemizin hem merkezi hemde aile içinde en az bulunan kişi.Ama annemin onu oturttuğu makam olarak evimizin direğidir.Son söz sahibi kendisiydir.Bugüne kadar hiç onun kararlarını sorgulamadık.O diyorsa öyledir deyip kabullendik.

Sonuçta eve para getiren hepimizin yaşam masraflarını karşılayan oydu ve saygısızlık yapıp onu üzmeyi hiçbirimiz istemiyorduk.Bizim için gecesini gündüzüne katıp çalışıyordu.Kendi işinin patronu olmasına rağmen ailesine hiç vakit ayıramıyor.Tatillere bile biz genelde onsuz gideriz.Tatilimiz de ya anneanne evi Ankara yada dayı yazlığı İzmir.

Babamla aramızdaki köprü annemdi.Bişey olursa o anneme söyler,annem bize iletir.Bizim isteklerimizi de,bizim ağzımızdan hep annem ona söyler.Nedense arada bir resmiyet hep var.

Biz biliyoruz ki babam bizi seviyor ve bizim için çalışıp çabalıyor.Sevgisini bizi yaşattığı hayat şartlarıyla göstermeye çabalıyor.Ben de tam babamın kızıyım sevgimi dışa vurmayı bilmeyenlerden.

Beste bizim gibi değil.Anneme çekmiş o biraz daha.Sevgisini gösterir,özelliklede babama aşıktır bebekliğinden beri.Ben kendimi bildim bileli hep erkek kardeşim olsun istenildi.

Babanemler,annem,babam herkes bunu istedi ama malesefki Beste geldi.Onlarda çözümü Beste'yi erkek gibi yetiştirmekte buldu,artık olduğu kadar.Biraz da bu yüzden babamın gözdesi odur.

Sonuç olarak hiçbirimizin döktüğü göz yaşları gerçeğimizi değiştiremedi.Tam da okulların açılmasına çok az kalmış olmasından dolayıda biran önce taşınıp okullara kayıtlarımızı kaptırmamız gerekiyordu.Ben bu sene karılan sınıflarımızda arkadaşlarımla aynı yere düşecek miyim diye dertlenirken hop başka şehre öyle mal gibi düştüm kaldım.

Okulun ilk günü gidip arkaşlarımla vedalaştım.Açıkcası lisede çok sağlam arkadaşlar edindiğimi söyleyemeyeceğim.Benim gidiyor olmam acıdır ki arkamda pek bir değişiklik yaratmadı.Öyle sıkı fıkı dostluklarım olmasada yılların paylaşımı arkadaşlıklarım vardı elbet.

Zaten sevdiğim kimseylede aynı sınıfa düşmemişim üstelik neredeyse hepsi bir sınıfa düşmüş ben bir başka sınıfa.Burada kalsaydımda çok mutlu olmayacakmışım zaten deyip kendimi avutayım bari.

En son dostluk olayımı ortaokulda noktaladım sanırsam ben.Orada çok sevdiğim 1 tanesi ayrı 3 kız vardı ki,liseye geçeceğimiz zamanlar ben gitmek istemiyorum diye ağladığım anlar oluyordu.Sinem'le dostluğumuz gerçek dostluktu.Bütün gün okulda beraber olmamıza rağmen eve gelip saatlerce ev telefonundan muhabbet eder ailelerimizi delirtirdik.

Beraberken delicesine güler,sessiz olun diye sürekli uyarı alırdık.Gülme krizlerimiz hiç bitmezdi.Ama lisede ayrı düştük.Tercihlerini son anda değiştiren babası sayesinde ,ben yeri berbat olan en iyi Anadolu lisesine giderken,o yeri süper olan 2.en iyi Anadolu lisesine gitti.Lisede beraber olabilseydik çok daha güzel vakitler geçireceğimden emindim.

Yinede eskisi gibi olmasada lisede de kopmadık Sİnem'le.Her fırsatta buluşup gülme krizlerimize yine girdik.Dolmuş duraklarına oturup saatlerce konuştuk.Her gelen dolmuşa bu da gitsin bundan sonrakine bineriz diye diye saatlerce eğlendik.Bir buluşunca bir daha ayrılmak istemezdik.

Ve en zor vedalaşma da Sİnem'le oldu tahmin ettiğim gibi.Haberi ilk verdiğimde kandırıyorsun beni diye inanmak istemedi ama her aradığında sonucun değişmediğini görünce inanmak zorunda kaldı.Artık telefon görüşmelerimiz gülme krizli değil,ağlamaklı geçiyordu.Ama biliyorduk ki ayrı okullar bizi ayıramadıysa ayrı şehirlerde ayıramayacaktı.






Gel Benimle #Wattys2015Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin