1.BÖLÜM

217 14 9
                                    

Evet saniyeler sonra tam 1 saattir duvarla bakışıyor olucaktım. Sabah evden babamla birlikte çıkıp restoranta gelmiştim. Ama şimdi tek başıma oturmuş ofiste babamın toplantısının bitmesini bekliyordum.Canımın sıkıldığını hissedince oturduğum babamın koltuğundan kalkıp masanın üzerinde duran telefonumu ve çantamı alıp yavaş adımlarla odadan çıktım. Odadan çıkar çıkmaz restorantın yine ve yine tıka basa olması babamın başarısını bir kez daha ortaya koyuyordu.

Sekretere başımla selam verip yan taraftaki toplantı odasına ilerledim.Kapıyı çalıp 'gel' komutunu bekledim.Babam 'gel' deyince kapıyı aralayıp bıraktığım aralıktan kafamı içeriye sokup masadakilerle göz teması kurduktan sonra gözlerimi babamla buluşturdum. Ayağa kalkmış benim içeri girmemi bekliyordu. İçeriye adımımı atıp babama doğru ilerledim. Babam masadkilere dönüp,

-"Beyler sizi 2 dk bekleticem..." ardından bana bakarak "....güzel kızım herhalde bana bir şey söyleyecek." evet anlamında kafamı sallayıp konuşmaya başladım,

-"Baba ben eve geçiyorum." dedim.

-" 10 dk bekle toplantı bitmek üzere kızım birlikte döneriz." başımı olumsuz anlamda sallayıp,

-" Hayır babacım akşam kızlarla clube gidiyoruz. Ben erken çıksam iyi olur. Malum hazırlanmam lazım." anlıma derin bir öpücük bırakıp,

-" Tamam bir tanem." kapıyı tekrar açıp dışarı çıkmadan önce masada oturanlara başımla selam verip

tekrar babama dönerek,

-"Seni seviyorum." dedim ve kendini dışarıya attım.Babama sadece bu iki kelimeyi bile söylemek bana huzur veriyordu. Çünkü annemle annemin sevgisi bittiği için ayrılmış ve çektiği acıya bizzat şahit olmuştum.

Restorantın iç kısmına girdiğimde kapıya yakın olan masalardan birinde Gülşen, Evrim ve Engini gördüm.Beni fark eden Gülşen hunharca el sallı...bir saniye el değil bildiğin kol sallıyordu.Bunun üzerine Engin (Evrin'in ikizi) kafasını arkaya çevirdi. Beni görünce ayağa kalkıp benim onlara doğru ilerlememi izledi.Karşısında durunca kollarını belime sarıp saçlarıma abi şevkatiye olan öpüçüğünü bıraktı.

-" Naber Şelale?" diyerek karşıladı beni Evrim.

-" İyidir de zaten bizim evde buluşuyorduk neden geldiniz." Gülşen kaşlarıyla kolu omzumda olan Engin'i gösterip,

-" Nutuk çekicek ya onda." tebessüm edip Engin'e döndüm.

-" Prensesleri senin yanına getirdim ve şimdi gidiyorum. Kız kıza clube gidiyormuşsunuz. Eğer bir vukat olursa arayın hemen gelirim.Zaten bir ara yanınıza urarım." Engin hep korumacı abi tavrıyla bize yaklaşırdı. Benim için babamdan farkı olmadığında onu hep çok sevmişimdir. Hatta bu yüzden Evrim ve kıskançlıklarıyla uğraşıyordum. Engin'in koluna girerek,

-" Götür beni gittiğin yere Engin.Zorluyorlar beni gitmek istemiyorum." deyince Gülşen ve Evrim yerlerinden fırlayarak bana sinirli bir şekilde bakmaya başladılar. Hemen Engin'in kolundan çıkıp,

-"Eee..bence biz bana hazırlanmaya gidelim. Gidelim demi?" Engin içtenlikle gülüp yanağıma öpücük kondurdu. Osırada arkadan,

-"Kızım sen hala gitmedin mi?" sorusu babamın sesinden duyulunca o tarafa döndüm.Toplantıda gördüğüm müşterilerle bize bakıyordu.Babam daha sonra engine dönerek,

-" Ooo Engin bey uzun zamandır senide göremiyorduk.Nasıl gidiyor? Kızlarımı üzmüyorsun inşallah?" tek kaşı havada sorduğu soruya biz kıkırdarken, Engin'e efendi çocuk olup cevap vermek düşüyordu. Kolunu omuzumdan çekip babama doğru yürüdü ve elini uzatırken,

-" Orhan amca biliyorsun babama yardım ediyorum 1 aydır şirkette.Geleceğe hazırlık yapmalıymışım. Okulların açılmasına 3 gün kalınca azaat etti beni.Bende kızları uyarıyım dedim clube gidiyorlarmış.İyi yapmışım demi?" babam benim için Engin'in ve kızların ne kadar değerli olduğunu bildiğinden onları sever ve saygı duyardı.

-"İyi yapmışsın oğlum. Sen kızlarla ilgilen ben misafirlerimi geçiriyim." babamın kurduğu cümle üzerine Engin 'gidiyoruz canolar' adlı bakışını atıp önden yürüyeme başladı.Tabi bizde arkasından.Yürürken kolunu tekrar omzuma atmayı unutmamıştı.

-"Kolay gelsin." diyerek babama veda ettim.

Dışarı çıkınca Engin valeden arabasını istedi.Sonra benim, Evrim'in saçlarına öpücük kondurdu.Sıra Gülşen'e geldiğinde Gülşen yine Gülşen'liğini yapıp,

-" Melihciğim'e selam söyle." dedi.Engin'in surat ifadesi değişirken ondan uzaklaştı.Engin'in hislerini Evrim sayesinde öğrenmiştim ama hatta Gülşen'de biliyordu.Buna rağmen böyle davranıyordu ve biz onu zorlamıyorduk.Çünkü başka birinden hoşlanıyordu.Engin desen kankasının çıktığı kıza aşıktı. Ama bende, Evrim'de, Engin'de Melih'in bir kızdan bırak hoşlanıp-sevebileceğini bir kıza değer bile vermezdi.(Yatmak istemedikleri hariç).Ve Gülşen'de yatmak istediği kız grubuna giriyordu.Engin nefesini, dışarıya verip,

-"Söylerim çok değerli Melihciğine selam" deyip valenin getirdiği arabasına hızla binip gazı kökledi.

-"Ne dedim ki ben şimdi atarlanıyor." Evrim ikizinin üzülmesine dayanamıyordu. Bu yüzden Gülşen'i arkadan ittirip bizim için çağırılan taksiye bindi.Gülşen oflayınce,

-"Hadi daha hazırlanacağız."dedim ve bende taksinin arka koltuğuna Evrim'in yanına kuruldum. Gülşen'de öne geçince taksiciye adresi verdim ve kulaklıklarımı takarak kafamı cama yaslayıp dışarıyı izlemeye başladım.


ARKADAŞLAR BU BENİM BURADA YAYINLADIĞIM İLK HİKAYEM NORMALDE AJANDALARA YAZIYORDUM. FAKAT ARKADAŞLARIMIN İSTEĞİ ÜZERİNE BURADA YAYINLAMAYA KARA VERDİM.BÖLÜMLERİM HAZIR BEKLİYOR AMA BEN FAZLA ACELE ETMEDEN YAYINLAYACAĞIM.UMARIM BUNU VE;

AYNI KOĞUŞTA AŞK

ARMAĞANIM

TOHUM

ÜÇ KAĞITCILAR AKADEMİSİ'Nİ DE BEĞENİR VE OKURSUNUZ.


DESTEKLERİNİZİ BEKLİYORUM......

Bu bölümü, Gamze'me hediye ediyorummmm







AŞK BAHÇEMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin