AŞK BAHÇEM

3.BÖLÜM

MEDYADA ŞELALENİN GECE GİYDİĞİ TAKIM. @SEVDEENRDEN' E HEDİYE EDİYORUM..... ARKADAŞLAR BÖLÜMLERİ YAVAŞ YAVAŞ UZATMAYA ÇALIŞACAĞIM...

Hepsi taş mübarek acaba hangisi Duygu'nun kuzeni? Locaya yaklaştığımız sırada biri ayağa kalkınca kuzeninin o olduğunu anlamıştım. Duygu'ya gülerek bakan suratı beni bulduğunda donmuş ve şaşırmıştı.Tatlılığa bak ya. Duygu kolumdan çıkıp çocuğun boynuna yapışınca bende diğerlerine baktım. Hepsi terbiyeli çocuklara benziyorlardı. Nereden anladığımı da söyleyeyim. İçeri girdiğimiz andan itibaren çoğu erkek bize yiyecekmiş gibi bakıyordu. Ama onların bakışında masumiyet vardı. Düşüncelerimi bölen güzel arkadaşımın sesine kulak verdim,

-"Bu da en yakın hatta kardeşim diye bileceğim tek insan Şelale.Şelale Siraç'ta benim kuzenim ama pek konuşamıyoruz." anladım anlamında kafamı sallayıp elimi uzattım,

-"Siraç."

-"Lale." izin ister gibi sormuştu. Benim için fark etmediğinden tebessüm edip halen tutmakta olduğu elimi kendime çektim

-"Nasılsınız?" sorduğu soruya Duygu,

-"İyidir.Biliyorsun 3 gün sonra okullar açılıyor.Artık yanına

-"Aynı okulda mıyız?" dedim şaşırarak.Çünkü hiç yanımıza uğramamıştı. -"Evet aynı okuldayız." dedi Duygu.

-"Hadi kızların yanına dönelim."

-"Hayır biraz oturalım." bunu söylerken kaşı gözü ayrı oynuyordu.Karar vermek için tekrar Siraç'a baktım ama asla onlarla oturamazdım.Hem yeni tanışmıştım hemde aşırı derece bakışlarından rahatsız oluyordum.

-"Sen otur ben kızların yanına gidiyorum." heyecanla konuşmaya başladı,

-"Dans mı edeceksin? İnanamıyorum.Kendisi aşırı derece güzel dans etmesine rağmen utanır.Hadi seni bekliyorum." Allah'ım ben ne günah işledim de beni bu duruma soktum.

-"Hay-" canım arkadaşım konuşmama bile izin vermeden

-"Hadi." offff.

Yağmurdan kaçarken doluya tutulmak dedikleri herhalde şu an ki durumumu anlatıyordu.Hiç bir şey diyemeden locadan ayrılıp piste doğru yol aldım.Aşırı kalabalıktı ve insanlara çarpmaktan nefret ettiğim için kızların yanına gitmeden dans etmeğe karar verdim. Tam şarkıyı uygun hareket etmeye başlamıştım ki Beyonce'den crazy in love cçalmaya başladı ve ben bu şarkıda dans etmeye bayılırdım. Yavaş yavaş şarkının ritmine uymaya çalışırken en büyük aksesuarım olan saçlarımı açıp hareket etmeye devam ettim.Aslında dışarıdan nasıl göründüğümü merak etmiyor değildim. Olduğum yerde biraz daha sallanarak kalçalarımı hareket ettirdim. Müzik özgürlüktü ama bir yere kadar. Locaya baktığımda Duygu devam der gibi ellerini sallıyordu. Bende onu dinliyip şarkının bitmesine karar verdim.

-"Süperdin." şarkı bitince locaya döndüğümde Evrim'ler de buradaydı. Ve beni kutlayan Gülşen sırıtıyordu.

-"Aynen." gülümseyip

-"Gitsek mi?" dedim daha Duygu ağzını açmadan Siraç

-"EVET GİDİN ARTIK." resmen kovmuştu.

-"Kovuyor musun kuzen?" direk

-"Evet." diye cevap verdi. Terbiyesiz. Hiç konuşmadan direk locadan indim. Eminim ki kızlarda peşimden geliyorlardır.

*************************

Eve gelmiştik ve ben duşumu alıp asker desen şort gecelik takımımı giymiş banyomda üstünü değiştiren Duygu'yu bekliyordum.Diğerleri evlerine geçerken o benim ısrarım üzerine burada kalacakdı. Banyo kapısının sesiyle kafamı o yöne çevirdim,

-"Yarın ne yapalım canım.?" kendimi yatağıma bıraıp

-"YETER. 3 gün hiç bir yere çıkmayacağım 3 ayımı zaten hep dışarıda geçirdim. Acıyın bana." gülerek kafasını sallayan arkadaşım hiç konuşmadan lambamı kapatıp dışarı çıktı büyük bir ihtimalle misafir odalarından birine gidiyordur. Komidinin üzerinde duran telefonumu şarja taktıktan sonra pikemi kaldırarak kendimi yatağa bıraktım. Gözlerimi kapatıp uyumaya çalıştığımda bu gece gözümün önünden şerit gibi geçiyordu. Özellikle o çok beğendiğim gözler ve yaptığı terbiyesizlik. Yorgunluk tüm bedenimi esir almışken halen düşünceler aleminde geziyor olmamın saçmalık olduğunu anlayınca kendimi uykunun o güzel kollarına emanet ettim.

*************************

Yaptığım kısa duşun ardından üzerime bir eşofman takımı giyip muhtemelen Elif abanın ( 39 yaşında ki çalışanımız. Sabah 6 akşam 6 saatleri arasında evde ihtiyaçlarımız karşılayan ve gelen temizlik görevlilerine yardımcı olan bir nevi annemdir.) Şu an hazırladığı kahvaltı sofrası için önce Duygu'yu uyandırma işin halletmeliydim. Her zaman olduğu gibi yine odamın yanında olan misafir odasını tercih etmişti.Yatağının yanına vardığımda ayak sesimden rahatsız olmuş olacak ki resmen arkasına dönerek uyumaya devam etti.Yataģın kenarına oturup yanağına dudaklarını bastırıp geri çekildim. Gülerek gözlerini açıp yatakta doğruldu
Vücudunu gerip ayağa fırladı.

-"Hadi sen in kahvaltıya ben hazırlanıp geliyorum." konuşurken bir yandan da haldeki banyoya doğru ilerliyordu. Gülerek aşağıya inip direk mutfağa girdim.Sofrada babamı göremeyince moralim bozulmuştu.

-"Elif abla babam nerde?."

-"O bugün baya bir erken kalkıp çıktı. Seni daha sonra arayacakmış.Hadi geç sofraya.Bende Duygu'yu çağırırım." ağızımı açmıştım ki

-"Uyandım ben Elif abla.Hadi kız kıza kahvaltı yapalım." Bunun üzerine Elif abla

-"Kızım benim kızlığım mı kalmış 2 çocuk doğurduktan sonra." öyle bir kahkaha atmıştım ki.Olmayan morelim yerine gelmişti.

-"Lafın gelişi söyledim Elif abla yoksa biliyoruz herhalde..." biraz düşünüp "...o işi yapınca kızlık gittiğini." cümbüşe gel

-"Sus kız nasıl konuşuyorsun sen öyle.Oturun kahvaltınızı edin. Sabah sabah olmaz ki canım..." utanmıştı.

Kahvaltı sofrasında oturmuş konuşmadan kahvaltı yapıyorduk. Aslında Duygu'ya Siraç'ı sormak onun hakkında bilgi edinmek isti...bir dakika ben onun hakkında neden bilgi edineym ki? Saçmalık.

-"Niye suratını şekilden şekle sokuyorsun?" sessizliği bozan arkadaşıma 'hiç' anlamında omuzlarımı oynattım.Şu an hiç olmaya bilirdi ama hiç olmak zorundaydı. Onu düşünmekten veya merak etmekten vageçmeliydim.