DUYURU: HER BÖLÜMDE MUTLAKA ŞELALE'NİN YAPTIĞI KOMBİNLERİN FOTOLARINI KOYMAYA ÇALIŞICAM....
BU BÖLÜMÜ censar'a HEDİYE EDİYORUM....
Kolumun dürtüklenmesiyle kulaklıkları kulağımdan çıkarıp,
-"Ne var?" diye çemkirdim."
-"Geldik." Evrim verdiği cevap ve sesindeki tınıdan heycanlı olduğunu anlamıştım.Büyük ihtimalle clubte çalışan Yiğit'i görücek olması onu heycanlandırıyordu.
-"Ödediniz mi taksinin parasını?" ikisi de kafasını evet anlamında sallayınca taksiden indim. Çantamdan evin anahtarını çıkarırken telefonum çalmaya başlamıştı. Anahtarları bulup kızlara uzattım.Aynı anda da telefonu kulağıma götürdüm.Arayan Duygu'ydu,
-"Efendim canım?"
-"Alo nerdesiniz?"
-"Bize geldik duygu.Sen nerdesin hazırlanıp mı geleceksin?"
-"Evet ben arabayla gelir sizi alırım.Bir de Simge dün döndüğü için bugün bize katılamayacakmış." Duygu'nun hem soruma verdiği cevap hem de ekstra bilgiden sonra telefonu kapatıp kızların benim için açık bıraktıkları kapıdan içeri girdim. Kızlar %100 şu an misafir odalarının birinde üzerlerini değiştiriyorlardı. Direk odama çıkarak dolabımın kapaklarını sonuna kadar açtım. Sabah giydiğim (geçen bölümün multimedyasında var)dar siyah deri pantolonumu, uzun siyah çeketimi, gri t-shirt ümü, kırmızı kısa botlarımı üzerimden çıkararak daha sonra yerleştirmek koşuluyla odamın içindeki kitap okurken kullandığım koltuğumun üzerine bıraktım.Odamın içindeki banyoya girip kapımı kapadım ve musluğu açarak soğuk suyu yüzüme vurdum. Akşam clubten geldikten sonra duş almak daha mantıklı geliyordu. Sabah fön çektiğim saçımı ensemde topuz yapıp tel tokayla tutturduktan sonra banyodan çıkıp dolabımın karşısına geçtim.Şu an üzerimde sadece iç çamaşırlarımlaydım ve evet ben evin içinde iç çamaşırıyla dolaşmayı hiiç sevmezdim. Dolaptan ince dikey çizgili bluz onon altına deri etek seçip yatağın üstüne attım. Daha sonra ayakkabı rafımdan turuncu kalın topuk plartformu ayakkabımı elime alıp seçtiklerimin yanına doru ilerledim.
Üzerimdekleri son bir kez kontrol edip yuvarlak gözlüğümü ve içine sadece cüzdanımı ve telefonumu koyduğum küçük çantamı elime alarak odamdan çıktım.Aşağıya indiğimde ikiside farklı koltuklarda oturuyorlardı.Beni ilk fark eden Gülşen,
-"Kızım yine mi etek-bluz ufff yeter gına geldi." deyince Evrim'le birbirimize bakıp güldük.İkisi de herzaman ki gibi elbise giymişlerdi.
-"Ne yapıyım ben sizn gibi süslü daha doğrusu seksi olamıyorum."
-"Sen seksi oluyorsun ama özensiz seksi. Bizim gibi özenli seksilikte sorun yaşıyorsun" kapıya doğru yürürken konuştum,
-"Çünkü öyle olmaya çalımıyorum. Ben buyum yapabilecek birşeyim yok bunu 3 senede anlaman gerekmez miydi?...." kapıyı açarken devam ettim ".....Duygu gelir şimdi hadi."
Biz dışarı çıkarken Duygu arabasıyla bahçeye giriş yapmıştı.Tam kapıyı kapatacakken arkadan gelen babamın arabasını görünce çantamı Evrim'in eline tutuşturup graja doğru ilerledim.Babam arabadan inip yanıma geldi. Sıkıca belime sarılınca bende kollarımı boynuna doladım,
-"Gidiyor musun?"
-"Evet. Ama istersen gitmeye bilirim?"
-"Hayır git eğlen.Fakat kimin kızı olduğunu unutma." işte tamda bu yüzden hep üsturuplu olmayı tercih ederdim.Babam hiçbir zaman yaptığım şeylere karışmaz veye izin vermemezlik yapmazdı. Sadece 'kimin kızı olduğunu unutma' diyerek bana ayar verirdi.Tabi 8 yıldır yanımda bir tek o vardı.
-"Senin kızınım baba. Unutmam. Unutursam ben zaten ben olamam." anlıma en sevdiğim öpücüğü-sahiplenici-bırakıp geri çekildi. Dışarıdan gelen korna sesiyle babamdan ayrılıp grajdan çıktım.
Evet yorucu bir gece beni bekliyor.
****************
Mesele ne senin benden ayrılman Ne de benim sana darılmam Ne aramamam, ne de sormamam Mesele şu ki hala bitmedi sevdam (club versiyonu)
Oturduğumuz locada daha doğrusu tek başıma oturduğum locadan bütün pist görünüyordu. Evrim ve Gülşen kendilerinden geçmiş bir halde hoplayıp zıplarken o kadarsexsi duruyorlardı ki hemen başlarına dikilmişti.
-"Al bakalım." Duygu'nun sesiyle başımı pisten bana en sevdiğim çilekli kokteyilden uzatan kankama baktım.
-"Sağol." yanıma yerleştikten sonra oda benim gibi arkaya yaslanıp bacak bacak üstüne attı.
-"Eee nasıl gidiyor? Dur tahmin edicem. Kesin sıkılıyorsun."kafamı sallarken
-"Aynen baya sıkılıyorum." bunu söyşerken bir yandan etrafıma bakınıyorum.Serkan kaya'nın Mesele şarkısı yerini Demet Akalın Çalkala'ya bırakmıştı.Ben şarkının sözlerine eşlik ettiğim sırada Duygu'nun kolumu dürtmesiyle bütün dikkatimi ona verdim.
-"Karşı locada kuzenim oturuyor. Gel bir selam verelim."
-"Senin kuzenin var ve ben 6 senedir onu tanımıyor muyum? Nasıl arkadaşsın ben neden kuzenin olmadığını bilmiyorum?" beni yerimden kaldırırken bir yandan da bağararak konuşuyordu,
-"Kızım durduk yere sana fazla konuşmadığım kuzenimi mi anlatayım?" öyle bir bağırıyordu ki bir taraftan müzik diğer taraftan...gözlerim karşı locaya takılınca yuh bunun kuzeni erkek ve biz şu an 10 erkeğin arasına mı oturmaya gidiyoruz?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AŞK BAHÇEM
Teen FictionGüllerle başlayan hikayemiz,şarkıyla sonsuzlaşırsa... ALINTI: -"İstemiyorum kızlar anlamıyor musunuz? Bir haftadır kabul edip alıyorum diye gül yollamaya devam ediyor.Umutlanıyor.. hem ev gülle doldu." -"Kızım boşver al işte." -"Ya neden beni anlamı...