Bir anda şok olmuştum. Beynime kan gitmiyodu. Nerden biliyodu bu lanet olası piç çocuk? İşte şimdi iyice nefret etmiştim ondan. Hem ya Selin öğrenirse? Yanardım. O benim en yakın arkadaşımdı. Hem sadece bir kerelikti istemeden olmuştu. O anda Thomas'ın beni dürtmesiyle hayal dünyamdan koptum ve onunla konuşmaya başladım. "Nerden öğrendin?" Ukalaca güldü. "Sana ne?" Sırıtmaya çalıştım. "Nerden öğrendin dedim!" Tekrar bana baktı. Tepkisi garipti. "Sakin ol şampiyon." Hahahaha mala bak. Konuşmaya başladı. "Mmme Rosalie bana odadan çık dediğinde gerçekten çıkacağımı mı zannettin? Yanılmışsın. Sizi dinledim ve fotoğraflara baktım. Emir'i tanıdım çünkü aynı basketbol takımındayız." Tıslar gibi güldü. Sinir oldum. En azından Selin'in sevgilisi olduğunu bilmiyor hala. "Tamam kimseye söylememen için n'apabilirim?" Yüzüme yaklaştı ve "daha sonra öğrenirsin dedi. Sonra da gitti.
O gün okul gerçekten kabus gibiydi. Ne zaman Mme Rosalie'nin yüzüne baksam bana küfreder gibi bir hali vardı. Akşam eve dönerken serviste Selin bana bir şey anlatıyordu ama dinlemiyordum. Tek düşündüğüm şey Selin'e nasıl ve neden ihanet ettiğimdi. Neden böyle bir şey yapmıştım ki?" Sonra Selin'in sesiyle irkildim. "Seleen. Sana diyorum. Taksana. Emir'lerin ailesi benimle tanışmak istiyormuş ne de olsa 3 yıldır beraberiz. Ama çok gerginim. Sen de benimle gelir misin? Nasıl olsa Emir'le çok yakınsınız." Bunları duyunca gerildim. Bir daha Emir'le konuşmayı bırakın yüzüne bile bakamazdım. Selin'i geçiştirmek için "olabilir" dedim. Sonra servisten indim eve geldim. Annem yine telefondaydı her zamanki gibi. Direk yukarı çıktım. Hemen bir film izlemek istiyordum. Bilgisayarımı açtım "İlk Aşkım'ı" izlemeye başladım. Nedense bu film beni çok etkiliyor. En büyük aşklar nefretle başlar kuralına uyuyor ama böyle bir kural yok. Filmin sonunu bilmeme rağmen her seferinde ağlıyorum. Galiba hiç aşık olmadığım için.....
"Seleen uyan artık" yine annemin sesini duydum. Okul git diyo yine. Gitmek istemiyorum. İSTEMİYORUM. Okula vardığımda ilk gördüğüm kişi Selin oldu. "Bu sabah serviste yoktun. Nerdeydin?"
"Babam bıraktı. Geç uyandım." Ders zili çaldı neyse ki Selin'le sınıflarımız ayrıydı bu derste. Dersime koşup giderken biri bana çarptı. "Hey önüne baks--" of Thomas'tı o. "Bakmazsam ne olur?" "Sus Thomas." Yine ukalaca gülümsedi ve yanıma yaklaştı. Yüzlerimiz iyice yaklaşmıştı. Beni öpücek zannetim ama yapmadı. Kulağıma eğildi ve "sırrına karşılık senden uyuşturucu istiyorum."dedi. O an düşüp bayılacaktım. "N-Ne?" dedim. "Beni duydun."
-----------------------------
Fikir veren Betim Aker'e sonusz teşekkürler <3 Biraz kısa biliyorum ama hemen ekledim okuma sayısından... Okuyan herkese teşekkürler. Öpüldünüz...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İlk Aşkım
Teen FictionDün kadar yakın, yarın kadar uzaksın bana. Göz açıp kapayıncaya kadar kayan bir yıldız gibi, göz açıp kapayıncaya kadar akan zaman gibi... Aslında gerçeksin; ama sadece rüyalarda... Dediğim gibi aramızda sadece göz açıp kapama dışında engel yok. Ala...