İÇ ŞUNU
Ne yapacağım şimdi? Acı çekmem için elinden gelen her şeyi yapıyordu. Ben onu kendimin içeceğini düşünmüştüm ama o yine beni şaşırtarak bunu Selin'in içmesini söyledi. Bu çocuk sinirimi bozmaya başladı. Ama en azından bunu yarın yapabileceğimi söyledi. Ama yine de bişeyi anlamıyorum. Thomas Selin'e deli gibi aşıksa neden onun uyuşturucu almasını istiyor ki ? Yani bu çok saçma. Son derste buna kafa yorarken dersin son 15 dakikasında dersin boş olduğunu fark ettim. Yine de kimse evine gitmemişti. Herkes eğleniyor gibi görünüyordu. Thomas yanıma oturdu. - yanım boştu çünkü selin Emir' in yanına gittiğini gördüm-
- yüzün kireç gibi ha?
- başka nasıl olmasını bekliyosun Thomas.
- ben sadece merak ediyorum tamam?
- fazla merak -
- hey hey hey! Bunun devamını biliyorum tamam mı?
- sevindim.
Zil çalmıştı.
- yarını sabırsızlıkla bekliyorum sevgilim dedi Thomas
- ne demezsin
Şimdi yapacağım en akıllıca şey Kaan'ın yanına gidip hangisinin gerçek hangisinin sahte olduğu konusunda fikir almak olacak. Eşyalarımı toplarken Selin yanıma geldi
- iyi misin yüzün kireç gibi
- hayır hayır gayet iyiyim biraz dinlenmeye ihtiyacım var o kadar.
- peki. Dedi Selin ve Emir'in yanına gitti. Okuldan çıkarken Kaanın aradığını gördüm
- Alo Kaan
- sevgilim nasılsın?
- pek iyi değilim. Meşgul değilsen atölyeye gelebilir miyim?
- seni nerden alıyım?
- ben kendim gelirim.
- sen bilirsin prenses.
- hoşçakal
- hoşçakal
Telefonu kapadım. 30 dakika sonra atölyedeydim. Yine aynı şekilde arabanın başında. Çok tatlı ya. Onunla çıkarken de hep aynı şekilde gelir oturur onu seyrederdim. Yanına gittim.
- Bebeğim hoşgeldin. Telefonda sesin çatlak geliyodu bişey mi oldu?
- bana verdiğin haplar var ya dedim.
- evet?
- hangisi sahte hangisi gerçek bana söyleyebilir misin?
- yapabileceğimi hiç sanmıyorum.
- denesen ?
- peki dedi
İki hapın ikisine de ona verdim. Ellerim ellerine değdi. Elleri çok sıcak- her zamanki gibi- . Loş ışıkta haplara bakarken
- üzgünüm dedi. Hiç bir fark yok.
- Aman Tanrım.
- sen de hiç birini içmezsin olur biter
- tabii dedim.
Kaan bir yere oturdu ve beni yanına çağırdı. Yanına gittim
- otursana
- ama burda başka sandalye yok
- tüh dedi en sahte tavrıyla. Ama tabii istersen kucağıma oturabilirsin
- aa orda bi sandalye gördüm sanki bekle geliyorum
Kaan kolumu yakaldı ve beni kucağına oturttu. Ona sarıldım. Bunu özlemişim. Güzel kokan parfümünü içime çektim. Uyuya kalmışım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İlk Aşkım
Teen FictionDün kadar yakın, yarın kadar uzaksın bana. Göz açıp kapayıncaya kadar kayan bir yıldız gibi, göz açıp kapayıncaya kadar akan zaman gibi... Aslında gerçeksin; ama sadece rüyalarda... Dediğim gibi aramızda sadece göz açıp kapama dışında engel yok. Ala...