~Berk~
Tamı tamına 3 sene olmuştu. Dilek olay. Ben ondan bir saniye bile ayrı kalamazken şimdi 3 sene... Hayal gözlümden ayrı kalmak o kadar kötü ki. Anlatılmaz yani yaşanır.
Hayal gözlüm okul yüzünden ondan ayrı kaldığımı zannediyor ama okul bağane gerçek olayı kimse bilmiyor.
İstanbul'da ki bir adamım Hüsna'yı takip ediyor her saniyesini bana haber veriyor. Bu olayda tek sevmediğim Murat ARAL. Benim hayal gözlümün peşini bırakmayan it. Son bir sene sonra hayal gözlüme kavuşucaktım ama ona ne diycektim işte onu bilmiyorum.
Benim hayal gözlümden ayıran bu nalet....
" Berk Gentleman, Dr. Maria is waiting for you"(Berk bey,doktor Maria hanım sizi bekliyor)~Hüsna~
Şu an napıyorum biliyor musun? Tabikide bilmiyorsunuz bendekide soru. Teyzemin verdiği ceza olarak Muratla çıkıcağım yemek için elbise bakıyorum bana kalsa evdeki elbiselerden giyinirdim ama alışverişe Dilara'la çıkıyorsan işte o zor.
"Hüsna bu nasıl?"
Elbiseye bile bakmadım
"Güzel" dedim.
"Hüsna elimde sütyen tutuyorum" demesiyle kendime geldim. Yüzüm kıpkırmızı kesildi aynı Dilara'nın elindeki gibi.
"Of Dilara ya uğraşma işte seç bi elbise yeter. Bak gider yemegi iptal ederim."
"Nah edersin :) Annem sonra ne der yada dur terlik ne der demem lazımdı" dedi. Dediği doğruydu bu yemeğe becbur gidicektim. Etrafa bakarken gözüme bir elbise takıldı.
Kolları hafif kalkık öpücük yakaydı.
Önü siyah yanları krem rengiydi altına doğru etek kabarıklaşıyor ve hafif mor rengi alıyordu arkadan hafif kuyruğu vardı. Elbiseyi elime aldığım gibi Dilara bana baktı. Yanıma gelip elbiseyi eline alıp bana tuttu.
"Hüsna taş olursun sen bu elbiseyle benden demesin."
"Cidden güzel mi?" dedim
"Hüsna sana surdan bi çakarım. Hadi dene şunu bakalım üstünde nasıl durcak" demesiyle beni kabine götürmesi pardon uçurmasıyla hemen elbiseyi denedim. Yanlardan tam oturmuştu. Kabin de olan topukluları giydim. Kabinden çıkmamla yandan gelen bir erkek sesiyle dönmem bir oldu.
"Ooo Hüsna hanım bu ne şıklık. Muratla yemeğe bu kadar hazırlandığını deseler güler geçerdim" bunu diyen tabikide Suat dı.
"Of Suat laf demesen bir yerin eksilir. Sence bu durumda olmamın tek nedeni senin nisanlın." tam bu sırada Dilara gelip Suat'a sarıldı.
"Hey nisanlıma laf yok " deyip Dilara'nın anına buse kondurdu. Onlar birbirine çok yakışan bir çifti birden gözlerim doldu aklıma yine okyanus gözlüm geldi...
~3 saat sonra~
Dilara'la alışveristen geleli 2 saat oldu ve buluşmaya 1 saat kaldı. Hemen dusumu alıp yeni aldığım elbiseyi giydim. Makyaj masasına oturmuştum ki Dilara badoslama odaya daldı.
"Durrr eyy gevur.. Sakın makyajla sacına dokunma ben yapıcam." bunu demesiyle ben kahkalarımı sıraladım.
Hemen arkama geçip saçımı yaptı. Hafif dalga yapmıştı. Sıra makyaja gelince eline siyah far aldı bense hemen elimi kaldırıp.
"Dilara lütfen hafif bir makyaj yap yoksa silerim tüm makyajı." diye tehtid ettim. İlkten burun kıvırdı ama sonunda hafif tonlarda makyaj yaptı.
Odaya teyzem geldi.
"Hüsna kız... Sen cok güzel olmuşun masallah. Aynı ablam" demesiyle benim ceşmeler dolmaya başladı teyzeme bakınca onunda benden farksız olduğu söylenemezdi.
"Hey bu gün aglamak yok. Bak biriniz gözünden yaş akarsa bağıra bağıra şarkı söyleyim" Dilaranın tehtidiyle teyzemle ikimizde güldük.
"Gız ben gelme nedenimi unuttum. Murat geldi seni bekliyor." hemen asağıya indik. Muratta sanki önceden anlaşmış gibi siyah takım elbise mor kravat takmıştı beni görünce ağzı açık kaldı.
"Valla Murat birazdan ağzına sinek kaçıcak benden söylemesi" tabikide bunu kim dedi. Her zaman ki gibi Dilara. Murat bir anda kendine geldi şasırmış bir yüzle.
"He noldu ne dedin Dilara?" bana gülme isteği bi geldi ama gülemiyorum icimde de kaldı.
"Mor inekler diyorum uçuyor " işte simdi kendimi tutamayıp kahkayı patladım. Of Dilara ya yine yaptı yapacağını. Teyzem Dilaraya dur bekle sen Suat gelsin ben yapcamı biliyorum demişti.
"Neyse bu arada çok güzel olmussun Hüsna" bunu diyen Muratdan başkası değildi.
"Tesekkür ederim cıkalım mı artık" dediğimde kafasını sallayıp kapıyı açmıştı.
"Murat kızım sana emanet" teyzem Murata bakıp söyledi Muratsa kafasını sağlamaka yetindi.
Hele şükür evden çıkmıştık. Murat bana kapıyı açmıstı bende hemen oturdu. Muratda hızla şöför koltuğuna oturdu.
"Hüsna cidden çok güzel olmussun "
"Teşekkür ederim Murat"
Murat arabayı çalıştırdığında artık gidiyorduk.
Arabada sessizlik hakimdi ama ben sıkıldımm.
"İstersen radyoyu aç" dedi Murat bir anda ona döndüm
"Ben seslimi düşündüm" dedim utanarak. Muratsa sadece güldü.
Bende radyoyu actım. Şanslıydım en sevdiğim şarkı çalıyordu. Christina Perri- Human
Çevirisi çok anlamlı yani bana göre.
Sonunda yemek yiyceğimiz yere gelmiştik.
Murat yine naziklik yapıp kapımı acmıştı. Kolunu bana uzatmıştı bende hemen girdim. Arabanın anahtarlarını valeye verdi. Bizde içeri girmiştik kapıdaki görevli
"Hoş geldiniz Murat Bey masanız şu tarafta" deyip bizi boğaza karsı bir yerde oturtu. Hemen garson gelip menü verdi. Murat demekki burda sevilen biriydi.
"Siparişleriniz nelerdir" diye soruncu Murat bana baktı.
"Senin zevkine inanıyorum" diyip secimi Muratta bıraktım.
"
"Bize iki tane farfelle yanınada kırmızı beyaz şarap" dedi. O sipariş ettiği neydi şimdi.Garson basını saglayıp hemen gitti bende başımı boğaz manzarasına çevirdim.
Birden elimde bir el daha hissedince hemen döndüm. El murata aitti. Murata dönünce.
"Hüsna ben özür dilerim o gün olanlar için"
"Önemli degil lütfen kendini suçlamaktan vazgeç hem asıl suclu benim başından aşağıya çorba döktüm" dedigimde gülümsedi.
Biz sohbet ederken siparişlerimiz geldi. Makarnaymış sonunda merakım gitti.
Tadı baya güzeldi. Sarabında öyleydi.
Biz bir yandan yemek yerken bir yandan güzel bir sohbet içerisindeydik. Benim hafiften başım dönüyordu galiba şarap çarptı.
"Murat artık kalksak mı?" diye hir soru yönelttiğimde Murat hemen hesabı istedi.
Tam kalkmıştım ki başım döndü tam düşücekken bir el düsmemi engelledi. Murat dı bu elini belime sarınca hiç itiraz etmedim edicek halimde yoktu zaten. Sonunda restaurantan cıkmıştık.
Çıkmamızla flaşlar patlamaya başladı. Gözümü açamıyordum.Neydi bu şimdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İMKANSIZ
ChickLitAşkları için... HAYALLERİNDEN UMUTLARINDAN ORTAMINDAN AKLINIZA GELECEK HERŞEYDEN ...VAZGEÇTİLER...