~Yazardan~
Fıratın adamları Berk'i evin önüne attıktan sonra hızlı bir şekildr ordan uzaklaştılar. Maria dışarı çıkmak için kapıyı açtı ve gördüğü manzara karşısında şok içindeydi hemen Berk'in yanına gidip gömleğinin düğmelerini açtı ve yine aynı yerde aynı iz. Berk'in kalbinin oldugu yerde bir morluk yine iğneden ilaç verilmişti. Hemen telefonu alıp Selim'i aradı. Olayı yarı türkçe yarı ingilizce şekilde anlattı. Selim hemen eve gelip Berk'i arabaya taşıdı. Hemen havaalanına gittiler. Yurt dışına çıkıp yine bir tedavi başlıycaktı.
~Hüsna~
Herşey çok iyi giderken birden kötüye nasıl döne bilir. Nasıl oluyor böyle şeyler aklım almıyor.
Murata ulasamama sebebim hastaneye kaldırılmış ve ameliyata alınmış olması.Üniversitedeyken Suat'ın telefonu çaldı açtı " efendim Fırat abi " dedi sonra birden ayağa kalkıp nerdr nasıl olmuş demeye başladı noldugunu anlamadık. Sonra telefonu kapatıp bana döndü. Dilara hemen sordu " Suat noldu " dedi. Suat "Murat " dedi ve sustu. "Noldu Murata Suat söyle çabuk " dedim. Suat "Hastaneyedeymis ameliyata almıslar " diyince birden hersey dönmeye basladı nolmuştu birden. "Hangi hastane" diyebildim sadece.
İşte şimdide hastanedeydik Murat karşımda yatıyordu aramızda sadece bir camlı duvar vardı. Doktorlar komada ne zaman cıkar bilmiyoruz hersey hastanın elinde demişti. Su an cıldırmak üzereyim elimden bir şey gelmiyorya. Ahhh.
Murat ın oldugu katta kimse yoktu ne bi hasta nede bir insan kat sadece ona aitti. O an iceri korumalarla biri girdi. Bana baktı gözleriyle süzdü bir. Şu an ona ne bakıyon demek isterdim ama halim yoktu. Ağlamaktan halsiz kalmıştım. Arkadan Suat geldi.
-Fırat abi hoşgeldin dedi demek Murat ın abisi buydu
-Hoşbulduk da bu kızlar kim dedi kafasıyla Dilara ile beni göstererek.
- Abi bu Dilara dedi eliyle göstererek nişanlım dedi buda dedi beni göstererek Murat'ın kız arkadaşı Hüsna dedi
-Tanıstığıma memnun oldum. Dedi ben ise gözlerimi Murata çivilemiş bir sekilde ona bakıyordum. Fırat abi Suat'ı alıp gitmişti.Doktor gelmişti Muratı kontrol edip odadan çıkmıştı. Doktorun karşısında duyup "içeri girmek istiyorum sadece 5 dk lütfen " dedim ağlayarak. Doktorda kabul etti. Üstüme bir seyler giydirip kafama bir sey taktilar. Muratın yanına girdim. Yüzünde morluklar vardı. Yine başladım ağlamaya.
Yanına oturup elini avucumun içine aldım
-Murat lütfen gitme terk etme beni. O şerefsiz gibi sende gitme yalvaririm diyip kalktım yanindan. Kapıdan çıkınca dayanamayıp yere düştüm hemen Dilara yanıma gelip kaldırdı beni.
-Dayanman lazım kuzum güçsüz durma lütfen diyip teselli ediyordu beni.
1 saat geçmişti.
Neden bu hâlde. Saatlerckendime sorduğum soru buydu.Kim onu öldüresiye dövmek istesin ki. Dikildiğim camın penceresinden ayrılıpbirbirlerine sarmaş dolaş dolanmış kuzenime baktım.
Yüzüm de olusan buruk tebessümü silemeden bakışları üzerime dikilmişti.
"Hüsna-" yorgun ve titrek çıkan ses güçlü gözüken kuzenime aitti.
"Nereye?"
"Galiba biraz hava alsam iyi olur."
Yüzünün aldığı darbelerden sebep moraran ve şişen görüntüsü bozuk bir televizyonun ekranı gibi silik silik gözümün önünde canlanıyordu.
Duyduğum kadarıyla şahısların sarhoş olduğu düşünülüyordu. Ama bir sarhoşa karşı koyamayacak kadar güçsüz biri değildi, Murat.
Bugünümüz böyle geçmemeliydi. O o yatakta ben burada olmamalıydım.
Zihnimi ele geciren dusuncelere cevap bulamadikca daha cok çoğalıyordu.
Her biri baska bir ses olup kulağıma fısıldanıyordu.
Bulmam gereken kayıp bir pusula vardı. Ve maalesef ki ne o olmadan yol ne de o olmadan bir cevap bulabilirdim ben kendime.
Kendimi su an eli kolu bağlanmış gibi hissediyordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İMKANSIZ
ChickLitAşkları için... HAYALLERİNDEN UMUTLARINDAN ORTAMINDAN AKLINIZA GELECEK HERŞEYDEN ...VAZGEÇTİLER...