Merhaba arkadaşlar . Öncelikle uzun bir süredir bölüm yayımlamadığım için özür dilerim. Fakat açıkça söylemek gerekirse içimden gelmedi , fikir üretemedim. Umarım güzel bir bölüm olur . İyi okumalar !,
*********
Duştan çıktıktan sonra üzerime kırmızı balıkçı yaka kazağımı geçirdim.Altıma bir pijama altı giydim ve kapşonlu lacivert hırkamı üzerime geçirip mutfağa doğru adımladım. Kaynaması için su ısıtıcıya biraz su koydum . Raftan yeşil bardağımı alıp kahveyi bardağa koyarken daha bir saat önce yaşanmış olan olayı düşünüyordum. Hayatımda ilk defa dayak yedim ve .. Ah ! Tanrım ! Bu gerçekten utanç verici ve onur kırıcı bir olaydı . Hayatımdaki amacım belirliydi : Çalış , tehlikeden uzak dur , hayatını kurtar. Amacı bu olan bir kızın bu tür olaylara karışması ne kadar doğruydu hiç bir fikrim yoktu, derin düşüncelerimden su ısıtıcısının çıkardığı sesle uzaklaştım . Suyu yeşil bardağıma ilave edip kahveyi karıştırdım . Çıplak ayaklarımın yerde bıraktığı tuhaf ses ile oturma odasına geçtim . Aslında hayat zor bir maratondu , yaşamak için , en önemlisi nefes alabilmek için ... Binlerce insan , her gün yaşanan binlerce olay .. İşte kader ve hayat ikilisi asıl bu anda aktif oluyordu . Hayat ,kimisinin kaderine gülüyor, kimisinin ise .. Suratımda hissettiğim ıslaklık ile kahveyi sehpanın üzerine bırakıp ellerime kadar çektiğim lacivert hırkama sildim . Kendimi böyle şeyler düşünmenin çok saçma olduğuna inandırmak istedim . Yavaşça, oturduğum açık mavi koltuğumdan kalktım . Sanırım uzun bir süredir oturuyordum bacaklarım ve ensem sızlıyordu , gerildikten sonra odama doğru ilerledim . Dolabımı açıp en alt kısma eğildim. İçi karanlık dolabın içinde bile belli olan turuncu çoraplarımı görünce sırıtıp ayağıma geçirdim . Kuruması için havluya doladığım saçlarımı havludan kurtardım . Makyaj masamın üstünde duran yeşil zümrüt taşlarla süslü olan tarağımı alıp yatağın üstüne oturdum .Yavaşça saçlarımı taradım . Kızıl saçlarımı küçük bir lastik tokayla topladım ve laptopumu elime aldım . Aklıma mavi gözler gelince gülümsedim. Sonra onu neden düşündüğümü sorgularken kaşlarımı çattım , gülümsememden ise geriye eser kalmamıştı . Sosyal medya hesaplarıma girdim . Gelen arkadaşlık isteklerini , takip isteklerini kabul edip çıkış yaptım. Telefonumu elime alıp saate baktım . Saat henüz 18 :00 idi . Ve ben sıkıntıdan patlamak üzereydim. Sonra Aklıma Alina geldi .Telefonumdan numarasını tuşlayıp açmasını bekledim. Bir süre telefona bakıp bekledim , çok geçmeden hattın diğer ucundan Alina'nın sesini duydum .
- '' Alo , Gazel ? ''
- '' Merhaba Alina .. Şey ben bize gelmek ister misin demek istemiştim , canım sıkılıyor ve aklıma sen geldin tabi gelmek istemezsen anla-
- '' Saçmalama lütfen canım . Tabi ki gelmek isterim zaten ben de ne yapsam diye düşünüyordum . Adresi mesaj atarsın , öpüyorum .''
- ''Teşekkürler sana adresi mesaj atarım hoşçakal . '' Telefonu kapattıktan sonra ayağa kalkıp zıpladım . Acıktığımı hissediyordum ve arkadaşımın da acıkacağını düşündüm . Heyecanla mutfağa gidip , su ısıtıcıya su koydum . Makarnayı çıkarttıktan sonra buzdolabına yöneldim . Marul , domates , salatalık ve diğer yeşillikleri çıkarıp yıkamaya başlayacaktım ki su ısıtıcısının sesini duydum ve oraya doğru koştum . Alt raftan tencereyi çıkarıp makarnayı boşalttım ve ocağa koydum , suyu üzerine ekledim. Ve direk salata yapmaya koştum ancak kapı zili çaldı bir türlü yapamadığım için gözlerimi devirdim ve kapıya doğru ilerledim .Ayaklarımın ucunda yükselip kapının deliğinden kimin geldiğine baktım . Alina'nın serin havanın etkisiyle kızarmış yanakları görüş açıma girdi , hemen kapıyı açtım ve Alina'ya sarıldım , sarılmama karşılık verirken bir yandan da söyleniyordu . onun bu haline gülümsedim.
-''Hoşgeldin canım arkadaşım . '' dedim
- '' Hoşbuldum canım ama bir daha yok istemezsen gelme laflarının duymak istemiyorum senden '' derken kaşlarını çatmıştı . Utancın verdiği mahçuplukla başımı sallayıp ona baktım . Bana şefkatle gülümseyip sarıldı .
- '' Kız bakma şöyle bana , hımm güzel kokular geliyor burnuma , oh acıkmıştım da . ''
-'' Seni düşündüğüm için yaptım mutfağa yardıma gelmek ister misin ?
-'' Soruya bak ya , dedi gözlerini devirip '' yürü bakalım mutfağa doğru '' dedi.
Alina salatayı yapmayı teklif etti ben ise makarnayı sosladım . Masamıza geçip yemekleri yedik ve bulaşıkları makinaya dizdik.
-'' Kızım benim canım sıkıldı ya bir yerlere mi gitsek . ''
-'' Ne ? Şimdi mi iyi de saat sekiz oldu '' dedim şaşkınlıkla . Şaşırmamın sebebi ise daha önce hiç akşam dışarı çıkmamamdı .
- '' Hadi lütfen söz saat dokuz oldu mu eve geliriz. ''
-'' Şey .. olur tamam '' dedim onu kırmamak için . Yerinde zıplayıp gülümsedi .
- '' Hadi giyin o zaman '' dedi .Odama doğru yol aldım .
Dolabımın kapaklarını açıp ne giyeceğimi düşündüm .Sonunda altıma taytımı giyip , gri boğazlı bir hırka giydim . Boynuma 4 yapraklı bir yonca şeklinde olan kolyeyi boynuma taktım . Kulaklarıma minik altın renginde küpeler taktım . Makyaj yapmayı es geçip üzerime kırmızı kabanımı giyip odadan çıktım . Alina beni gördüğünde koluma girdi ve gülümseyerek konuşmaya başladı .
- '' Ay , çok heyecanlı ya bildiği bir cafe var oraya gidelim '' dedi .
-'' Sen bilirsin canım '' dedim. Evden çıkıp sadece sokak lambalarının aydınlattığı sokakta ilerledik , sonunda caddeye çıktığımızda he yer ışıl ışıldı . Işıklar caddeyi kuşatmıştı . Alina 'nın parmağıyla gösterdiği cafeye doğru ilerledik.
Cafenin içine şöyle bir göz gezdirdim ve boş bir yer ararken gözlerim ona takıldı ... Siyah bol bir pantolon içinde lacivert olduğu belli olan v yaka bir kazak üzerinde ise siyah ve çok şık duran kabanı vardı. İfadesiz gözleri beni incelerken gözlerimi ondan kaçırıp Alinayı aradı gözlerim . Tezgahın arkasında sarışın bir çocukla gülerek sohbet ediyordu , önüme döndüğümde onun bakışlarının başka yerde olduğunu gördüm . Tekrar Alinaya döndüğümde bana doğru gülümseyerek yürüyordu ben de ona gülümsedim . Yanıma gelince beni cam kenarında iki tane koltuğun olduğu yere yönlendirdi .Yavaşça kırmızı renkteki koltuğa oturdum . Elimde tuttuğum telefonumu masanın üzerine bıraktım. Garson yanımıza gelirken Alinayla ne içeceğimizi kararlaştırdık . Garson :
-'' Ne alırdınız efendim . '' dedi
- ''Biz iki tane salep alalım yanında da kuru pasta lütfen '' dedi . Garson istediklerimizi getirmek için ilerlerken Alinaya yöneldim.
-'' Canım kusura bakma arkadaşımı görünce seni unutmuşum yani yanlış anlama bayağıdır görüşmüyorduk o yüzden çok kızmadın değil mi ? '' deyip tedirgin bir şekilde bana baktı .Gülümseyip
-'' Önemli değil canım ben de şöyle etrafı incelemiş oldum ''dedim. O da gülümseyip telefonunu alıp garson gelene kadar oyalanmaya başladı . Bense onu inceliyorum . Aramızda bir çekim olduğunu düşünüyordum ... Sanki yapbozun eksik parçası birleşince eksiklik ortadan kalkar yerine şaheseri bırakır ya sanki biz de .. Açıklayamıyordum , kafamı çevirip bize doğru gelen garsona kafamı çevirdim . Masaya istediklerimizi bırakıp herhangi bir isteğimizin olup olmadığını sordu teşekkür edip istemediğimizi söyledik . Garson giderken biz de salepleri içmeye koyulduk. Saatin dokuza geldiğini görünce bardağın dibinde kalan salepi hızla içip Alinaya gidelim dedim. Ayağa kalktık ve hesabı ödedikten sonra dışarı çıktık. Camın arkasından son kez ona baktıktan sonra ilerlemeye başladım . Alinaya biz de kalmasını teklif etmiştim ama yarın okulun olduğunu ve ailesine saat 10 da evde olacağım diye söz verdiğini söyledi . Şuan evime giden karanlık sokakta ilerleyip gelecekte neler olacağını düşünüyordum . Fakat sonunda mutluluğa erişeceğimiz biliyordum .
****
Yorumlarınızı bekliyor olacağım . Her ne kadar okuma sayısı azalsa da yükseltmeyi planlıyorum. Oy verirseniz mutlu olurum . Hoşçakalın .
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KAYBOLMUŞ
Teen FictionHayata tutunmaya çalışan bir kız . Hiçbir zaman anne ve babasını görmedi . Hayattan bir beklentisi olmayan bir delikanlı. Sevgi ve ilgi görmemiş . Yoluna çıkacak olan ışığı görüp tutunabileck mi ? Bu zorlu süreçte onları neler bekliyor ? Gazel Ve...