°•°•Eight•°•°

5.2K 306 56
                                    

Elimdeki telefonu her dakika başında bir elime alıyor ve ona mesaj atsam mı yoksa atmasam mı sorusuyla zihnimi meşgul ediyordum.

Dünki asansör vakasından sonra kendimi aniden onunla tartışırken bulmuş ve de ona goril diyerek kendimce kavgamızı sonlandırmıştım.

Elbette ki Neymar'ın ilk aşklar kavgayla başlar bakışını; Dani'nin ise savaşmayın sevişin temalı konuşmalarını unutmamıştım.

Etraftaki volta atma hareketime bir son vererek ağzımdan sesli bir nefesi serbest bıraktım. Kesinlikle kendime göre kıyaslayacak olursam oldukça çılgın bir fikre imza atacaktım.

Rafinha Alcântara'ya mesaj atacaktım...

Yatağın üzerinde bana göz kırpan telefonumu elime aldığım gibi ekran kilidini açarak belki de en aptalca mesajımı yazdım.

Koca Dudak: Rafinha!

Koca Dudak: Asansörden çıktığımızda sana goril dememeliydim.

Koca Dudak: Üzgünüm.

Elbette ki üzgün falan değildim ama yine de ona öyle söylediğim için kendimi suçlu hissediyordum. Hele de bu söylediklerimden sonra yanımızda film izlercesine bizi izleyen Neymar ve de Dani varken...

Belki de dakikalardır mesajıma cevap gelmemesi deli gibi etrafta tur atmama ve de dudağımı kanatana kadar dişlememe neden olmuştu.

Tanrım! Kesinlikle cevap atmayacaktı...

Aniden odada yankılanan bir ses; eş zamanlı olarak kalbimin deli gibi çarptığını hissettirmişti bana. Hangi ara koşmuş ve telefonumu elime alarak ekran kilidini açmıştım, bilmiyordum ama onunla yazışmak belki de bana iyi geliyordu.

Şımarık: Üzgün olman bana goril dediğin gerçeğini değiştirmiyor, Elina.

Şımarık: Terapiye başladım.

Söylediği şeyler yüzümde aptal bir sırıtmaya neden olurken bu yine de benim ona ciddi yazmayacağım anlamına gelmiyordu elbette.

Koca Dudak: Cidden.

Koca Dudak: Sana öyle demek istememiştim.

Şımarık: Elina!

Koca Dudak: Rafinha!

Şımarık: Sadece şaka yapmıştım.

Şımarık: Şşştt...

Şımarık: Ne kadar seksi olduğumu söylemene gerek yok.

Koca Dudak: Bay yürüyen ego.

Koca Dudak: Şimdi söyleyeceğim ise gerçek.

Koca Dudak: Sen şımarık bir gorilsin.

Şımarık: Teşekkür ederim, Ukala Ördek.

Koca Dudak: Önemli değil.

Söylediği şeyleri yalnızca dakikalar sonra idrak edebilmiştim.

Koca Dudak: Ördek derken?

Şımarık: Vak vak vak...

Koca Dudak: Mesaj attığıma pişman ettiriyorsun.

Şımarık: Bir saniye.

Şımarık: Şu an çok ciddiyim.

Koca Dudak: Umrumda bile değil.

Şımarık: Eğer bana mesaj atmazsan intihar ederim.

Koca Dudak: Yapamazsın.

Koca Dudak: İki gün sonra unutup başka bir kıza mesaj atmaya devam edeceğine bahse bile girebilirim.

Şımarık: Beni hiç tanımıyorsun, Elina.

Şımarık: Vikipediye gir ve oku!

Koca Dudak: Hey! Bu hiç komik değildi.

Şımarık: *Multi*

Şımarık: Bak kendimi boğarım.

Şımarık: Su yutuyorum. Lanet olsun!

Şımarık: Elina! Elina!

Şımarık: Burası çok karanlık.

Şımarık: Gözüme köpük kaçtı ve yakıyor.

Tanrım! Ne yani banyoda jakuzi keyfi yaparken benimle mi mesajlaşıyordu. Yüzümü buruşturarak ekrana doğru dil çıkardım her ne kadar göremeyeceğini bilsem de...

Koca Dudak: Saçmalama.

Koca Dudak: Ne yapıyorsun, sen?

Şımarık: Cenazemde kırmızı ruj sür. Olur mu?

Koca Dudak: Rafinha Alcântara!

Koca Dudak: Kendine gel!

Şımarık: Merak etme.

Şımarık: Ruhum seni her an taciz edecek.

Şımarık: Elveda,Elina!

Kaskatı kesilmiş bir halde telefon ekranına bakarken, korkmaya başlamıştım. Cidden, komik bir şaka değildi.

Şımarık: Tanrım! Bu şampuan çok yakıyor, Elina.

Elimdeki telefonu her ne kadar duvara atma isteğiyle dolup taşsam da bir aylık maaşımı gereksiz bir neden yüzünden telefona yatırmak istemiyordum.

Şu anda daha önceden hiç hissetmediğim kadar kendimi sinirli ve gergin hissediyordum.

Ben sinirli ve gergindim.

Hem de Rafinha Alcântara'nın ta kendisi tarafından...

Elimdeki telefonu geceliğimin üzerine giyindiğim bornozumun cebine tıkarken ne yapacağımı gayet iyi biliyordum. Sadece sinirimin sebebi olan kişiyi sinir edecektim.

Ve hiçbir engel beni gece vakti de olsa Rafinha'nın evine gitmekten alıkoyamazdı.

SpoiledHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin