2

30 6 0
                                    

Buket

Hazırlandıktan ve bir şeyler yedikten sonra kütüphanenin yolunu tuttum. Kütüphane de bir kaç kitap ilgimi çekti. Kitapları aldım ve oradan çıktım. Açıkçası nereye gideceğim veya ne yapacağım konusunda hiç bir fikrim yok. Biraz düşündükten sonra parka gidip kitapları okumaya başlamak istediğime karar verdim. Parka giderken okumaya hangi kitaptan başlayacağım konusunda iç sesimle uzun bir tartışmaya girdik. En sonunda karar veremeyince aklımdan bir sayı tuttum ve kitapları sırayla saydım, şansıma en kalını çıktı. Gerçi ben bir kitabı beğenince kalında olsa okurum. Bu sırada parka gelmiş ve kendime ağacın altında gölge olmasına rağmen azcıkta olsa güneş alan bir banka oturdum ve kitabı okumaya başladım.

........................................................................

Dolunay

Bir şeyler yedikten sonra kardeşlerimi parka götürmeye karar verdim. Derin ve Toprak hazırlanırken ben de ilk önce annemle ilgilendim ve sonra hazırlandım. Annemi tek başına bırakmak istemiyordum doğrusu ama onu da götüremezdim. Gitmesekte olmazdı. Derin ve Toprak'ın çoçukluklarını yaşamaya ve mutlu olmaya hakları vardı. En sonunda kardeşlerimle birlikte parkın yolunu tuttuk.

Parkta bir bank yoktu bende izin alarak aynı okulda olduğumuzu tahmin ettiğim bir kızın yanına oturdum. Onu bizim okulda görmüştüm. Birkaç kez konuşmak istedim ama pek fırsat olmadı. Belki bu sefer tanışabiliriz diye düşünüyorum.

........................................................................

Cansu

Offf. Sıkıntıdan patlamak üzereyim. Odamda bir şey yapmadan oturmaktan nefret ediyorum. Belki alışveriş merkezine gitmek iyi olabilir. Evet bu fikir hoşuma gitti. Hem orada küçükte olsa bir buz pateni pisti var. Orada kayabilirim.
Üstüme rahat hareket edebileceğim bir şeyler giydim ve evden çıktım.

Yolda yürürken bir an telefonunun çaldığını sandım. Hızlı bir hareketle telefonumu sırt çantamdan çıkarmaya çalışırken birisiyle çarpıştım. Filmlerdeki gibi. Ama biraz farklıydı. Bir çocuk bu kadar mı yakışıklı olur. Ancak onun benim hakkımda iyi bir şeyler düşündüğünü sanmıyorum. Çünkü aramızda geçen küçük dialog şöyleydi ;

-Önüne baksana!

-Özür dilerim ama biraz fazla abartmadın mı ?

-Hepiniz aynısınız. Bir farkınız yok.

-Ne?

-...

İşte tam burada gitti.

........................................................................

Mert

Annemlerde uyandıktan sonra bana o önemli kararlarından bahsettiler. Boşanacaklarmış. Tabi bende bunu duyunca hemen dışarıya fırladım. Dışarıda sinirimden koşmaya başladım tam o sırada da bir kızla çarpıştım. Çok sinirli olduğum için umursamadan yoluna devam ettim. En son eski okuluma geldiğimi farkettim. Çocuklar futbol oynuyordu. O eski günler geldi aklıma. O güzel günler ... en sonunda bende onlara katıldım.

........................................................................

Kerem

Kahvaltı yaptıktan sonra bir süre müzik dinledim bir süre de kitap okudum neredeyse akşam olacaktı. Kardeşim oyun oynamak istedi bu teklifini nazikçe reddettim. Canım bir şey yapmak istemiyordu. En sonunda kendimi yatağımın üstüne bıraktım ve hâyâllerime daldım.

........................................................................

Deniz

Kahvaltıdan sonra hazırlandım ve kapıya doğru yürüdüm. Tam kapıyı açacakken yerde duran bir mektup dikkatimi çekti. Onu tedirginlikle aldım. Üzerinde benim adım yazıyordu. Tamam. Bu gerçekten garip. Kim bana bir mektup gönderir ki. Hemen odama çıktım ve mektubu okumak için yavaşça açtım... Buna inanamıyorum. Kesinlikle biri bana şaka yapmaya çalışıyor. Benim babam öldü. Yaşıyor olamaz dimi. Bu gerçek olamaz. Kesinlikle bir şaka. İmkansız bir şey bu.

Farklı HayatlarHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin