Okulda 3. ders ve sonrası

18 2 0
                                    

Öğretmen geldi. Buruşuk yüzü her bana döndüğünde daha da buruşuyordu. Yüz hatları kötüleşen İng. Öğretmeni Quiin tipsizliğe damga vurmuştu resmen. Davaya bile rol oynayabilirdi, öğrenci ayrımından dolayı. Gözlerimden neredeyse kan akıcaktı, göz yaşı yerine. Ağlamaklı olan yüzümü hocaya dönemiyordum bile.. Quiin hoca yanıma sinirli sinirli geldiğinde yüzüm kıpkırmızıydı. Bağırarak yüzümü ona çevirmemi söyledi. Okul lakosum hep su olmuştu ağlamaktan. Yüzümü döndüğümde Quiin'in yüzü bir anda ekşi bir hal aldı, gözleri doldu, şaşkın bir ifade ile bana ; " Ne oldu sana böyle Dylan!?" anlatırdım derdimi fakat derste olmazdı, herkesin önünde utanmak bana göre değildi . " Hocam özel bir durum." dedim. Usulca tahtaya yaklaşan hoca; " Teneffüste yanıma uğrarsan sevinirim Dylan'cığım. " dedikten sonra dersine döndü. Ben de evet anlamında utanarak başımı salladım.
Öğretmenin yanındayım..
"Öğretmenim annemle babam ben küçükken ayrıldılar. Bir yetimhaneye bıraktıklarında daha sadece 6 yaşındaydım. İlkokulda çok sevilirken, herşeyi anladığımda ortaokula geçiş dönemimdi ve doktorlara göründüğümde bana 'psikolijik hastalık' dediler. Babam annemi elleriyle müzik sesi çıkarırmış gibi döverken ben ağlıyordum. Çünkü o sıradan bir müzik değildi kan eşiğinde gelen bir ağlamaydı. Ortaokulda bana 'Issız adam' lakabını taktılar. Şu an lise 1'de olamama karşın ortaokuldan gelen arkadaşlarım, beni rencide edecek -ki onlar arkadaş sayılmaz- planlar hazırlayıp utandırmışlardı. Tek arkadaşım Britney, Quiin hocam." dedikten sonra ağlamaya başlamıştım. Gözlerimden kan damlamaya başlamıştı bile. Quiin hoca; "Sevgili Dylan, bana bunu anlatman çok iyi oldu. Ben senin başka bir sorunun olduğunu sanmıştım. Gidebilirsin.." dedikten sonra işaret parmağı ile kapıyı gösterdi. Ben de çıktım..

Issız ÇocukHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin