Body Rhythm ➵ Justin Bieber

Chapter 4

Brooke

Bacaklarım jöle kıvamını alırken justin parmağını kahverengi saç tutamıma dolamıştı.
Bedenimi Justin'in kollarına teslim etmiştim.Sırtımı sıcak göğüsüne yaslamış kesik nefesler veriyordum.
Justin beni tıpkı bir annenin bebeği kucağına alışı gibi bir kolunu bacaklarımın altından diğer kolunuda belimden geçirerek tuttu.

Gözlerim yorgunlukla mayışma arasında kapanıp dururken mırıldandı.
-"Yorgunsun ama seni yıkamamız gerekiyor" burnumu ıslak bir öpücük kondurduktan sonra musluğu açtı.

Kucağındayken bile her şeyi o kadar hızlı ve kolay yapıyordu ki onu izlerken hayret ediyordum.

Jakuzinin yanında duran sepetten çıkardığı duş jelinin neredeyse yarısını suya döktüğünde etraf çilek kokusuyla doldu.
Akan suyla beraber hızla köpüren köpüklerin arasından elimi geçirdim.
Yüzümde bir tebessüm oluşmuştu.
Su artık göğüs hizama geldiğinde karşısına geçmek için kucağından kalktım.
-"Emin ol bunun daha romantik olmasını isterdim"
Sarı saçları artık ıslanmış ve anlına yapışmıştı.
-"Ama üzülme, birlikte geçireceğimiz uzun bir süre var"
Arada bir damlayan su sesinden başka bir şey duyulmuyordu.
Yüzüne bir yumruk geçirmemek için kendimi tutuyordum.

-"Hep böyle mi olacak?" Ellerimi köpüklerin arasından geçirerek gözlerine bakmamak için kendimi oyalıyordum.
-"Neyden bahsediyorsun?"
-"Hep bana zorla sahip mi olacaksın?"
Kafasını iki yana salladıktan sonra suyun içinden bana doğru yaklaştı.
Gözleri dudaklarıma bakarak konuştuğunda birazdan öpüşeceğimizi tahmin edebiliyordum.

-"İnlemelerinden anladığıma göre sana zorla sahip olmadım"
Parmaklarımla Justin'i göğsünden iktirdiğimde kahkaha attı.
-"İğrençsin" inkar edemeyecek kadar suçluydum.

Beynimi kullanamayacak kadar kendimden geçmiştim ve o an tek düşündüğüm şey gittikçe daha da hızlanmasıydı...
Göğsünden iktirdiğimde hiç bir etki etmeden daha da yaklaştı.Ellerini bacaklarımın iki yanına koyduğunda alt dudağımı dudaklarının arasında aldı.

Ve tekrar irademi kaybettiğimi dudaklarımız ayrıldığında anlamıştım.
Ama dudaklarımız ayrılmadan önce alt dudağımı emip dişlerinin arasına alıp ısırdı.
Daha sonra diliyle giriş izni istediğinde hiç inkar etmeden kabul ettim ve ağzımın içinde dolaştı.
Artık banyoda sadece iki ses duyuluyordu:
-Dudaklarımızdan çıkan öpüşme sesleri
-İnlemeyle karışık nefes alış verişimiz.

Kendimi bu kadar kolay ve çabuk eline veremezdim.Brooke bu kadar güçsüz olamazdı.Çabucak pes edemezdi...
Onun yanında benliğimi  kaybediyordum.

Yüzündeki çapkın sırıtışı öpüşme esnasında kapattığım gözleri açktıktan sonra fark ettim.
-"Beni kandıramazsın Brooke.Öpüşürken gözlerini kapatıyorsun çünkü beni arzuluyorsun"

Onun canını acıtmanın tek yolu vardı ve yapmaktan kendimi alı koyamayacaktım.
Başımı iki yana salladım dudaklarım yukarı doğru kıvrılırken.
-"Gerçekleri duymak istemiyorsun, çünkü kabullenemiyorsun"
-"Daha açık konuş B"
-"Gözlerimi kapatıyorum çünkü..." İç sesim intikam için yanıp tutuşuyordu.Onun kalbini binlerce parçaya bölebilecek bir etki yararabileceğimi biliyordum.

"Gözlerimi kapatıyorum çünkü beni her öpüşünde başka birisini arzuluyorum ve bu müthiş bir etki yaratıyor"