A-1

196 15 9
                                    

Oturmuş dışarıyı seyrediyordum. Yılın ilk karı yağıyordu. Karın yağmasını her zaman severdim. O kar tanelerinin tek tek yere inmesi huzur veriyordu insana. Evlerin çatıları bembeyaz olmuştu. Yaşlı bir kadın, bir elinde bastonu diğerinde ise şemsiyesi... Karda emin adımlarla yürüyor. Bir çocuk heyecanla karı izliyor. İkiz kardeşler kardan adam yapmanın peşinde.. Bir elimde kahvem, diğerinde ise kitabımla bende onları izliyorum.

Biz ameliyathanenin gizli kahramanlarıydık. Ameliyata alınacak birçok hasta "Anestezi" kelimesinin ne anlama geldiğini bilmez. Hastaların çoğunluğu ameliyatın sadece cerrahlarca yapıldığını ve bütün sorumluluğun cerraha ait olduğunu düşünür. Cerrahını seçmekte son derece titiz davranan hasta, çoğu kez anestezi doktorunu tanımaz bile. Çünkü bilmez anestezinin ne olduğunu. İnsanların "ne iş yapıyorsun" deyip, bizim de "anestezi uzmanıyım " dediğimizde anlamadıkları gibi.

Evett!! Ben bir anestezi uzmanıydım. İnsanları alır yaşamın kıyısa götürürdüm. Ne bir doz fazla ne bir doz az.. Tam kararında.

Ben kim miyim? Ben Sude Yalçın. Ankara' da bir hastanede anestezi uzmanı olarak çalışıyorum. Kahverengi saçlarım, rengi kahverengi ela karışımı bişey olan gözlerim, orta boyum ve düzgün sayılan bir fiziğim var. Haa bidee!! En önemlisi yalnız bir hayatım..

Bir an burnuma narkoz kokusu geldi. Hafiften bir tebessüm ettim. Seviyordum mesleğimi. Neyse ki gece nöbetimin bitmesine az kalmıştı. Ve benim kesinlikle çok uykum vardı. Eve gidince yapacağım ilk şey sıcak bir duş alıp uyumaktı. Bunları düşünmek bile sabırsızlanmama neden oldu.

Nöbetimin bitmesine yaklaşık bir saat vardı. Birden doktorlar ve hemşireler gelmeye başladı. Anestezi teknikeri Yusuf acil bir vaka geldiğini ve hemen ameliyata alınacağını söyledi. Yusuf'u severdim. Uzun süredir burda çalışıyordu ve oldukça iyi birisiydi. İşini her zaman düzgün yapmaya çalışırdı. Bende ona 4 nolu salonu ameliyat için genel anesteziye hazırlamasını söyledim. Hasta gelince vakit kaybetmeden monitörize edildi. Hastaya kas gevşetici, narkotik, sedatif ilaçları verdik. Yeterli kas gevşemesi olunca hastayı hızlı bir şekilde entübe ettik. Tekniker Yusuf hastaya anestezi formu açtı. Genel cerrah ve hemşireler ameliyat için steril giyindiler. Operasyon başlıyordu.

Ben de genel cerrah Emre Özcan' a olayın nasıl olduğunu sordum. O'da

" Hasta, karlı yolda kaymamak için dikkatle giderken önüne aniden bir köpek çıkmış ve direksiyonu kırmış. Arabadan inip bakmış köpeğe bir şey oldu mu diye. O sırada bir çete önünü kesmiş ve cüzdanını vermesini söylemiş. Verince de göğsüne bir kaç el ateş edip kaçmışlar. Kurşun kalbini teğet geçmiş ve içerde kalmış. Ne yalan söyleyeyim ucuz atlatmış. Ordan geçen birisi de ambulansı aramış. Ne kadar garip değil mi Sude!" dedi.

Bende ona katıldığımı göstermek içi kafamı salladım. Hayat gerçekten de garipti. Hastaya baktığımda aletlerle göğsünü açtıklarını, kalbinin atışını görebiliyordum. İlk zamanlar her ne kadar midem bulansa da artık alışmıstım. Saatime baktığımda 08.30 olduğunu gördüm. Çıkış saatimi geçmişti.

Ama yeni gelecek olan uzman hala gelmemişti. O'na şimdiden sinir olmaya başlamıştım bile. İlk günden geç kalır mıydı insan? Yusuf'a çıktığımı ve yeni uzmanın da birazdan geleceğini söyledim. Kafasını salladı ve heyecanla ameliyatı izlemeye döndü. Onu öyle görünce tebessüm etmeden edemedim.

Selam :) Bu benim ilk hikayem olduğu için biraz heyecanlıyım. Hikayede anlamadığınız yerler olursa yoruma yazabilirsiniz. Eleştiri yaparken lütfen saygı çerçevesini aşmayın. Teşekkürler.. :D

AnesteziHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin