Büyük anneannem bana hep dediği sözlerden biri "en yakın arkadaşın olsa bile ya da çok yakının olsa bile kimseyle samimi olma" der. Bi gün merak ettim ve büyük anneannemin yanına gittim. Bana söylediği cümlenin açılımını istedim ondan,hem de ilk kez. Ama korkar bir gözle bana bakıp cevap vermemeye önem gösterdi. Şu tavırlara bak sanki ölmüş kaltak kocasıyla onu aldattım. Peh bana ne. Ama bu işin içinde bi iş var ve gitgide büyük anneannem benle samimi olmayı bırakıyor.
İyi tamam ben arkadaşlarımla gezicem. Hiç uğraşamıycam.
Bir kaç gün geçtikten sonra geceleyin arkadaşımdan eve geldim ve anneannem yoktu ama bu imkansız o bu saatte hiç bir yere çıkmaz. Aklıma yan komşumuz geldi ve anneannem yan komşumuzu çok severdi, hemen kapılarını tıklayacaktım ki kapının aralık olduğunu hissettim. İçeride nemli bir sıcaklık vardı. Ve anneannemin siyah çocukluk ayakkabılarını birden yerde buldum. Üzerinde bir işaret vardı. O ayakkabıyı elime aldığımda anneannem birden önümde belirdi. Ben çok korkmuştum ve elinde sanki bir etten örgü örmüş gibi çok uzun iğrenç et parçası vardı. Üzerinde "samimi olma tarikata bağlı kal" yazısı kazınarak oluşturulmuş. Hemen oradan uzaklaştım ve binanın loş koridorundan ilerlerken önüme anneannemin ayakkabılarından giymiş üzerlerinde siyah çarşaflar örtülü varlıklar çıktı nefesim kesilmişti bunun bir rüya olmasını istiyordum."Mia hadi uyaaan"
Sinir bozucu bir sesti , of anneannemin sesi tabikii. Şükürler olsun rüyaymış. Anneannem , ben yataktayken ayağa kalktı ve elinde küçüklük ayakkabısını sallayıp bana kocaman kahkahalar atıyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Korku Hikayeleri
Kinh dịHepsini kendim yazdığım bir hikâye,ses efektide ekledim umarım keyifle okursunuz.Son olarak hikâyelerimin hiçbiri alıntı diyildir. Bu hikâyeler tek bölümlüktür, her gün bir bölümü yayınlayacağız.