BÖLÜM 5 - YARIM KALAN

61 4 0
                                    

"Nereye gidiyoruz "

"Seni mutlu eden yere"

"Neresiymiş orası"

"Bir düşün bakalım.çocukken pamukşekerleri yiyip bitirdiğin yer..senin her gülüşünde kendimi bulduğum yere lunaparka gidiyoruz minik kelebeğim."
"Bir tane olduğunu daha önce söyleyen olmuş muydu??"
"Biliyorum canım bi tane olduğumu.Genelde herkes söylüyor benden bi tane daha yok. Ona göre.."

"Ayy kendini de hiç övmezsin hani. Egoist prens"

"Tabi ki övmem.beni biliyorsun.sadece ben ölünce 2 tane mezar yaptırın biri benim digeri de muhteşem egom için tamam mı tatlı kelebeğim?"

"Peki,emriniz olur egoist prensim.ama öyle konuşma ölmek falan.yoksa ben seni öldürürüm."

"Aman aman benim için üzülürmüşte.yalnız beni öldürmek istemen hiç hoş değil."

Gözlerini Rüzgarın görebileceği şekilde devirdi.
Kısa bir süee sonra varıyoruz.çok mutluyum çoookkk.
Bütün anılarım gözümün önünde canlanıveriyor.
Ordan oraya koşuşmalarımız,arkadaşlarıma sarılışım,pamuk şekerini elimize yüzümüze bulaştırarak yememiz,düşmelerimiz,hayallerimiz hepsi çok güzeldi.saftık o zamanlar. Şimdi her geçen gün o beyaz renk siyaha dönüşüyor.kirleniyoruz.o masum hayaller kalmıyor.hiç silinmeyecek hatıralar vardı burda,İstanbul da..
Rüzgar yanïma doğru geliyor.
"Ee hadi nerden başlamak istersin?"

"Hımm ben bir düşüneyim  bunu "
Tabiki buraya gelmeden önce düşünmüştüm tabi ki ama işin ucunda Rüzgarı sinir etmek varsa seve seve yaparım.
"Peki düşün bakalım nasıl olsa burdayız hiç acele etme."
"Buldum"
"Aferin!"
"Rüzgarr!!" prens bildiğin şebek çıktı.
"Tamam tamam ne buldunuz söyleyin bakalım hanımefendi."
"Çarpışan araba,dönme dolap,gondol,discovery"
Aslında başka bişey kalmıyordu ama her neyse Rüzgara çaktırmayım.
"Tamam kabul de hepsi deseydin daha iyi olurdu geriye bir şey kalmadı zaten.sende düşünmekle yorulmazdın."
Hafiften İris'e doğru bir bakış fırlattı.gönlünü yaktı.

Hayır o değil de sanki içimi okumuş gibi söyleyemediklerimi söyledi.
"Yaaa Rüzgar"
"Şaka şaka fındığım E hadi madem başlayalım o zaman."

İlk önce discovery'e biniyoruz.kollarımı bir kuş gibi açıyorum.rüzgar sert bir şekilde vücuduma çarpıyor.
Tenimde hissediyorum o büyüyü,ruhumun temiz kalışını..
Bir an dünyanın durduğunu ve sadece ikimizin kaldığını rüzgarın her yüzümü okşayışında iliklerime kadar hissediyorum.seni seviyorum Rüzgar,senii seviyorummm.
İçimden konuştuğum için beni duymaması çok normal tabii..
"Nasıl beğendin mi?"sesi rüzgara karışmasıyla boğuk çıkıyor.
"Beğenmek mi? Ba-yıl-dım.seni seviyorum Rüzgarr"
Söylemiştim işte onu sevdiğimi söylemiştim.nasıl olurdu bu olamazdı imkansızz..
"Biliyorum.bende seni seviyorum.kardeşler birbirlerini ölesiye severler bende seni ölesiye seviyorum."
Gerizekalı yaa anladığı şeye bak.

Eğlencelerine devam edecekleri sırada Rüzgar'a telefon gelmesiyle İris'in yanından bir müddetliğine uzaklaşıyor.

sesinden anlaşıldığı üzere kötü bişey olmuştu. ne olmuştu acaba??

Rüzgar İris'in yanına bir hışımla geliyor.gözleri hüznü,öfkeyi belki daha onlarca duyguyu barındırıyordu.

o anki acısını İris kendisi yaşamış gibi derininde hissediyordu.seviyordu onu ne olursa olsun seviyordu.

aşk bu değil miydi zaten..tüm acımasızlığına rağmen yeniden sevmek değil miydi??

"ne oldu Rüzgar? Rüzgar iyi misin ??"

"evet,evet iyiyim.şey gidebilir miyiz?"

"tabii ne zaman istersen" arabaya doğru arkasından koşuyorum.yanına vardığımda hızlıca kolundan tutup kendime doğru çekiyorum."Rüzgar neyin var kim aradı?"

"babam aradı.annemi hastaneye kaldırmışlar. bir şeyi yokmuş ama işte bir an korktum.onu kaybetmekten korktum İris."

"korkma.annen iyi olacak.ben yanındayım her zaman da yanında olacağım.annenin de bir şeyi yokmuş işte."

"biliyorum canım.iyiki varsın.senin de gününü mahvettim ama kusura bakma."

"ne kusuru saçmalama Rüzgar.hadi gidelim seninle hastaneye gelmemi ister misin?"

"yok,gerek yok canım.bir şey olursa haber veririm zaten.boşuna yorulma oraya  kadar"

"peki,sen bilirsin." "hatta bak ne diyeceğim.beni bırakmana gerek yok ben buradan taksiye atlarım.hadi sen git."

"olur mu öyle şey ,gidelim hadi." başını sallayarak arabaya doğru hızlı adımlarla ilerliyorlardı . Rüzgar yine centilmenliğini konuşturarak kapıyı açıp İrisin binmesini bekledi . sonra arabanın rahat koltuğuna kendisini bırakarak yola koyuldular.


...


"teşekkürler her şey için ve beni eve bıraktığın için. bu arada annene geçmiş olsun dileklerimi ilet."

"tamam iletirim hadi gir içeri."

"peki, görüşürüz." yukarı çıkarak kendini yatağa bırakıyor ve bugün yaşadığı o güzel anları günlüğüne kaydetmeyi de ihmal etmiyordu.



^^ umarım beğenmişsinizdir bölümleri.




MAVİ KELEBEKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin