BÖLÜM 4- gerçekler

56 7 0
                                    

gözler, okuldan bir hışımla çıkan İris'in üzerindeydi. sinirine hakim olamıyordu.

aniden bir kol onu kendine doğru çekti. bu Rüzgardı..

kalbinin o an acıdığını iliklerine kadar hissediyordu.

'efendim Rüzgar'

'bir sorun mu var İris,seni bu kadar sinirlendirebilecek ne oldu?? '

'gerçekten bi şey yok.'

'İris sen söylemesen de gözlerin bana bir şeyin olduğunu söylüyor. Bişeyler ters gitmiş.bırak da bunca yıllık arkadaşımın kardeşim gibi gördüğüm insanın bir sorunu olup olmadığını anlayim.'

'ya kusura bakma sana da böyle çıkıştım ama özür dilerim '

'özür dilemene gerek yok hadi anlat güzelim '

'peki. ya sınıfa girdiğimde bir gül ve üzerinde bir not buldum sıramın üstünde. ''hayal et, sev ,gülümse'' diye bir not vardı. biliyorsun olanları benim ne kadar kırıldığımı geçmişten.. böyle yeni bir şeye de başkası tarafından sevilmeye de hazır değilim. '

der demez gözlerinden bir damla yaş yanaklarından süzülmeye başladı.

'bak kelebeğim Durukanla olanları biliyorum. kendini üzme biri şakasına yapmıştır. bak gerçekten bunun kim olduğunu bulmaya çalışacam. sana söz veriyorum. senin gözlerinden akan bir damla yaş benim paramparça olmama yetiyor.

'Ya elimde olmadan sinirleniyorum. Ama yine de teşekkürler Rüzgar herşey için..sonra görüşürüz.'

'Kendini üzme kelebeğim.dikkat et kendine..'

Ona hafiften gülümsedikten sonra kendisiyle baş başa kalmak istediği zaman ki yere gidiyordu.deniz kenarına...
Dalgaların kıyıya hafiften çarpışlarını içinde hissediyor. Gözlerini kapatıp dalgaların sessizliğini denizin dingin sularını dinliyor.
Her bir nefesinde ciğerine deniz kokusu doluyor.
rüzgar hafiften tenini okşuyor.şu ana kada yaşadıklarını ve en önemlisi o notu düşünüyor.aklına istemsizce Durukan geliyordu.

Durukan onun ilk aşkıydı.ama Durukan onu en yakın arkadaşıyla aldatmıştı.

İris de zaten o günden beri içine kapanmıştı,daha doğrusu onlar içine kapanmasına mecbur bırakmışlardı.
O günden sonra da zaten kimseyle çıkmamıştı.
Birinin onu yeniden üzeceğinden korkmuştu belkide..

Sevdiği kişi olan Rüzgar'a bile sevdiğini söyleyemiyordu.korkuyordu aslında.sevmekten mi? sevilmekten mi? İşte bunu bilmiyordu.

Kimseye güvenmedi o günden sonra güvenemedi.
Yeniden birinin onu sevmesi içini acıtıyordu.
İçine bıçak gibi saklanan şey çaresizlikten başka bir şey değildi.

Ardından Durukan'ın ona yazmış olduğu mektubu usulca açarak mektubu tekrar tekrar defalarca okudu.

Neymiş böyle olmasını istemezmiş.madem istemezdin niye böyle bişey yaptın ? diye düşünüyor insan.
Öküzün malın teki işte.

Sinirli bir şekilde mektubu yırtıp dalgaların engin boşluğuna duruluğuna bırakıyor. Ve gözyaşlarını silerek aynı şeyi tekrarlıyor.
'Üzülmeyeceksin İris,bi daha asla üzülmeyeceksin.' diyerek eve gitmek için yola koyuluyor,derken bir araba yanında duruyor.
Tabii böyle bir güzelliğe kim dayanabilir ki.
O sırada gelen kişinin Rüzgar olduğunu anladı.zaten burayı bi tek Rüzgarla kendisi biliyordu.

-seni yalnız bırakacağımımı sandın?buraya geleceğini biliyordum.çocukken de ne zaman canın sıkılsa buraya gelirdin.ki hala da öyle.

-beni iyi tanıyorsun be prensim.ama boşverdim artık her şeyi mektubu da Durukanı da denizin serin sularına bıraktım.

-benim güzelim böyle olur işte.hadi gel bugününü bana ayır.güzel bir gün geçirelim.hiç değilse biraz yüzünü güldrebileyim.bana eşlik eder misiniz hanımefendi.

-memnuniyetle beyefendi.


Yine başarmıştı beni mutlu etmeyi yine başarmıştı...

MAVİ KELEBEKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin