..:3:..

17 3 0
                                    

.Özgürlük Yumrukları.

Daldığımda saat altıydı, uyandığımda ise 9. Ve her zamanki gibiydim. Uykusuz, mor gözler, ruhsuz ve duygusuz. Peki ya Lara? Hala uyuyordu. Bıraksak on iki saat bile uyur. Ama ben bırakır mıyım? Hayır, bugün pazar. En sevmediğim ve en huysuz olduğum gün. Bu yüzden hiç vakit kaybetmeden Lara'yı uyandırmalıyım.
"Laraoğoğooğoo!!!"
Cevap yok.
"Larağağağğağa!!!!!!"
"Hayamınamna?"
Bu da bir şeydir.
"Dylan ölmüş"
Bunu Söylemek ne kadar içimi acıtsa da yapmak zorundaydım. Dylan benim de aşkımdı hatta gocam. Ama hiç de şaşırtıcı olmadığı şekilde şok etkisi yarattı. Ani bir kalkış yapıp yakama yapıştı. Çığlık atıyor bağırıyordu. Pazar huysuz günüm demiş miydim? Çünkü az önce Lara'ya yumruk attım ve şu anda yerde kalp krizi geçiriyor. Ve yine "Zeynep olmak bunu gerektirir" felsefesiyle kahkahalarla yere yapıştım.
5-10 dakikanın sonunda ikimizde kalkmıştık. Ben pijama aşkıyla kahvaltı hazırlamaya giderken Lara'yı zorla giyindirip Starbucks'a gönderdim. Benim için sade amerikano onun içinse (ben karar verdim çünkü canı yandığı için konuşamıyor, kağıda yazdım) frappicino karamel. Zorba kankalık en sevdiğim. Eveet... Bir bakalım. Kahvaltıda neyimiz var? Menemen, çay, ekmek. Klasik kahvaltı. 15 dakika içinde hazır oldu. Lara ise daha gelmemişti. Salaktı bu kız burdan oraya gitmesi en fazla beş dakika sürüyor. Hadi aldı etti, eve nerede şimdi? Lara'yı sövme ve yerme gösterimi telefonumdan yükselen demons sesi böldü. Bu Şarkıyı bir ara değiştireyim diye not aldım aklıma ve telefona doğru yavaş ama büyük adımlarla Yürüdüm. Lara salağı arıyordu.
"Ne var salak? Nerede kaldın, beyinsiz?"
"Pardon hanımefendi, bu telefonun sahibi burada uyuya kaldı hızlı aramasında da siz varsınız. Ne yapalım?"
Ah beyinsiz Lara.! Yine mi?
"Kulağının dibinde Dylan ölmüş derseniz uyanır. Acaba kahveleri aldı mı?" Bir umut sormuştum bunu. O kahveye ihtiyacım var.
"Hayır." Salak. Salak. Salak!!
"Rica etsem sade amerikano ile frappicino karamel hazırlar mısınız? Para montunun cebinde."
"Tabii ki. Siz Arda'nın kardeşi misiniz?"
"Evet. Nereden bildiniz?"
"Arda anlatmıştı. Ben onun arkadaşıyım. Bir daha bir ihtiyaç olursa bana haber verin." Abi'min Arkadaşı olmak için yaşlı değil mi?
"Çok teşekkürler. Siz şu beyinsizi uyandırsanız da ben de kahveme kavuşsam?" Telefondan çok tatlı bir gülüş sesi geldi. Yok canım ne yaşı. Çık tıtlı Zıynıp. Kes sürtük içses. Hem pazar hem de kahvemi daha içmedim. Seni Sürgüne yollarım bir daha gelemezsin. Piki bi! İçsesimle tartışmamız bittiğinde anca telefonun kapandığını farkettim. Şimdi de Lara'yı öldürme planları kuruyordum. Ilk değil bu. Daha önce de kaç kere onu topladım etraftan. Hızlı aramasına sadece beni koydu, hep beni arıyorlar. Neymiş hiç uyumuyorum diyeymiş. Geçenlerde, saat üç. Arıyorlar beni. Gelin kızı alın diye. Kurstan dönerken yorulmuş, kıvrılmış bir apartmanın kapısının önüne uyumuş yedi saat boyunca. Abim gitti aldı kızı.
Bu sefer de sitemlerimi kapının zili bozdu. Lara salağı kapıda melül melül bakıyor. Biliyor yapacaklarımı. Ama sonra suratı bir şeyi farketme Ifadesine büründü. Ağzını açtı kapadı. En son baktım bir şey söylemeyecek, başladım sövmeye.
"Salak, beyinsiz. Bu kaçıncı? Ya yeter be! Sikicem uykunu da seni de. O nasıl surat ifadesi konuşsana!"
"Cağnım ah! Acığyor koguşamıyğrum ah! Ağlıma geldi. Değet ahh! Teyze nerede?" Ve şok ifadesi suratıma yayıldı. Annem dün eve geç saatte gelmişti. Nasıl unuttum. Ensemde tanıdık bakışları hissedince arkama döndüm.
"Annem?" En sevimli yağcı tonumu kullanıyorum. "Kızım!?" Aha sikecek. Annen zaten duydu küfrettiğini daha da edip batırma. Kes normal içses. Sanki beni tanımıyorsun. Ben sıçarsam sıvarım.
"Abeğğğ. Gel dövüyorlar beniiiğ!"
"Noluyor kız?" Ve benim taş abim. Annem babam bütün genleri ona vermiş maşallah. Adam Dylan gocamın yeşil gözlü hali. Annemden yeşil göz almış, babamdan boy. Tövbesteyşın yani. Hiç beni düşünmüyorlar. Abimi beni zorla dışarı çıkardığı zamanlarda bir sürü sürtüğün ezici bakışları altında kalıyorum. Ay bu taş, kaya, meteor bu kızla mı beraber. Salak, çirkin şey. Aynen bu bakış. Bir de anlamıyorlar kardeş olduğumuzu. Düşünün! Bu da yetmezmiş gibi abim peşine takılan eski sevgilileri için beni kullanmaya başladı. Tabii ben durur muyun. Birkaç sevgiliden sonra bıraktım. Yerime de Lara gitmeye başladı. Çokta yanlış sayılmaz. Lara abimle çıkıyor. Ama bu çok gizli bir bilgi. Abim bile bilmiyor.
"Abiaşkım, kurtar beni. Hiçbirşey yapmadım ve annem seni si- pardon, öldürürüm bakışı atıyor. Beni psikolojik sorunlu bir insanım." Deyip ağlamaya başladım. Kendimi isteyince ağlatabiliyorum. Herkesten farklı bir taktikle... Çok fazla ağlayacak sebebim var. Hiç birinde ağlamayın depo ediyorum. Böylece istediğim zaman depoyu açıyorum.
Kendi ağlama seslerim arasından "Tamam Zeynepçim gel odana gidelim." Dediğini duydum. Biliyor gerçekten ağlamadığımı. Lara'nın şaşırma sesleri arasında odama vardık.
          Abim hep bana yardımcı olmuştur. En ağır ergenlik dönemlerinde bile bana yardım etmişti. O  sadece on beş yaşındaydı ve benim psikolojik sorunlarım başlamıştı. Derslerinden zaman buldukça bana yardım ederdi. Bir de arkadaş çevresi vardı tabi... Çok az görüşürdü onlarla. Ben sorunlarım başladığı bir yıl içinde herkesi kendimden uzaklaştırmışken abim ulaşabilirdi sadece bana. Benim bu uzaklaştırmalarım yüzünden taşınmıştık üstüne. Abim arkadaşlarını bırakmış ona bana bir gram kızmamış aksine daha çok yardıma sarılmıştı. Suçluluk duyuyordum. Abime karşı kendimi yetersiz hissediyordum.
Sadece beynimde gelişen değişik olaylardan değil ama onların beni büyütmesi yüzünden kişiliğim ve belki de kalbim de değişmişti. İnsanlar değişmezdi. Bunu maalesef ki çok erken öğrenmiştim. Mavi bulutlarıma, yeşil çimenlerime, lacivert sonsuz gökyüzüme ay erken gelmişti. Karanlık çabuk beni sarmıştı. Kimseye güvenemez, sevemez olmuştum. Annemi bile. O zamanlar benim için abim vardı, nokta. Kimseyi sevmezdim. Ya da hakettikleri değeri vermezdim. Onlar beni anlayışla karşılamadı ilk yıllarda, annem bile... Daha da karmaşıklaştı, sesleri daha da yükseldi beynimdekilerin. Değer veremeyen, sevemeyen güvenemeyen küçük on-on bir yaşlarında bir kız ne kadar üzülebilir, ne kadar acı çekebilir? O kadar çektim bende. O zaman saldırganlık başladı. Bir yılımı uyurken bağlanarak geçirdim. Hala izler vardır bileğimde. Abim o zamanlarda şu an olduğu gibi bileklerimi tutardı. Geçti derdi. Ama bu sefer ki tehlike annemdi ve onu atlatmıştık. Sırada Lara'yı dövmek vardı.
"Abiaşkım ben Lara'yı dövücem. Istersen kalabilirsin."
Abim asla böyle bir teklifi asla reddetmez. Tek merak ettiği nedenidir. Haksızsam Lara'yı korur. Ama haklıyım değil mi? Hee, haklısın. Arkadaş katili. Kız hala senle arkadaş olduğu için mutlu olmasın. O, o zekayla fazla yaşamaz. El kadar ömrünü de senle harcıyor. Valla çok sağol ne olduğunu bilmediğim içses. Ayrıca ben mi dedim benle arkadaş ol diye? Ha? O yüzden Dövülmeye hazır olmalı.
" Anlat Lara. Yine ne bok yedin. Anlat abime."
" Ya şimdi ben kahve almaya gittim. Orda uyuya kalmışım. Zeynep'e kahvesini on dakika geç getirdim" artık titriyordu.
"Çok mu kötü bir şey yaptım demiyorum, çünkü biliyorum Zeynep kahve konusunda takıntılı. Ama Ardaşkımcım koru beni sefqilim." Sen ne dedin benim abime. Sen abime benim ne dedin. Abime ne sen dedin benim. Abimin suratındaki şaşkınlık ifadesi, Lara'nın korku ifadesiyle gülmeye başladım. Çok yanlış bir hareketti. Kahvemi içmeden böyle yoğun duygular yaşamamalıydım. Ağlayacağımı anladığım an hızla kahvemi kapıp bir dikişte bitirdim.
       O anda kapı çaldı. Abim çoktan odasına kaçmıştı ve muhtemelen kapıya bakmaya niyeti yoktu. Lara ölü taklidi yapıyordu. Annemin mutfaktan güzel sesiyle şarkıları duyuluyordu. Bir kere de üşenme ve kalk aç şu kapıyı. Tamam salak içses. Evet zorlu bir görev beni bekliyor. On adımın sonunda vardığım kapının arkasından hiç ses gelmiyordu. "Kimsiniz gülüm?" Bu da benim tarzım. "Sence?" Ay kim lan bu. Bi de sence diyo. Ölsün bence. Yalnız, kim lan bu? Açıyım kapıyıda bakıyım. Ölürsem...sıkıntı yok.
"Hassiktir"

Şarkı aşkımdır

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.








Şarkı aşkımdır. Eminem❤️ zaten. Medyaya bir başka gocamı koydum. Umarım beğenirsiniz. Küçük Yıldız'a basmayı unutmayın.💎💎bi de üste bir caps koydum. Çok güldüm

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Feb 25, 2016 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Özgürlük YumruklarıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin