Bölüm 3

26 1 0
                                    

Sohbet ede ede sonunda bir yere vardık. Adam bana buraya kadar dedi. Ben de nedenini sordum. O da ileride bir çukurun olduğunu ve arabaların geçemediğini söyledi. Ona teşekkür edip 10 lira verdim. Daha sonra bavulumu alïp yürümeye devam ettim. ileride gerçekten büyük bir çukur vardı. Bu neden ve nasıl kazılmıştı. Geçecek hiçbir düzgün alan yoktu. Çukura yavaş yavaş indim. Biraz ilerledikten sonra tırmanarak çukurdan çıktım. ileride evler vardı ama tabeladan eser yoktu. Bavulla yürüyerek köye girdim. Dışarıda hiçbir adam yoktu. Bir kişinin bağırma sesini duydum. Bir evden geliyordu. Pencere de açıktı. Kadın kocasından dayak yiyordu. Dedikleri gibi buradaki karı kocaların arası çok kötüydü. Adam bana bir kağıt bırakmıştı onda kalmak için. Köyün meydanındaydı. Meydana indim ve dikkatimi bir şey çekmişti. Cami yoktu ve bir kilise vardı. Kilise de çok eski bir kiliseydi. Çok sıcaktı ve bu yüzden meydandaki çeşmeden su içecektim. Çeşmeyi açtım. Su gelmiyordu. Daha sonra biraz akmaya başladı ama rengi siyah gibiydi. Daha sonra kızılımsı bir renge dönüştü. iğrençti. Demir konuyordu sanki. Çeşmeyi kapattım.

ileride bir kahvehane vardı. Birisi orda oturuyordu. Bir gazete okuyordu. Onun yanına gittim kağıttaki adamın evini sormak için. Adama:

"Selamun aleyküm. Ben şu kağıttaki adamın evini soracaktım da." Adam suratıma bile bakmadı. Okumaya devam ediyordu. Adamı dürttüm ve tekrar sordum. Adam gazetesini yere attı. Bana baktı. Bilmiyorum dedi ve kahvehanesinde girdi. Çok şaşkındım. Değişik bir insandı.

Gidip bir ev buldum. Evin kapısını çaldım. Kapıyı bir kadın açtı. Suratı kanlı ve her yeri morarmıştı. Bana "Ne var?" diye sordu. Ben de kağıdı gösterdim ve anlattım olayı. Bana evi gösterdi. Ev çeşmenin arkasındaki evdi. Kapıyı kapatacakken kocası geldi ve şiddetli bir şekilde vurdu. Kadın yere düştü. Onu sürükleyip dışarıya attı. Ben de sinirlenip adama vurdum. Adam yere yığıldı. Evin içinde bir siluet vardı. Siyah çarşaflı birisiydi. Yüzü gözükmüyor denebilirdi. Ama gözlerini görebiliyordum. Sarı bir renkti. Kızgın bir şekilde bakıyordu bana. Kendimi biraz değişik hissettim. O sırada adam kalktı ve bana yumruk attı. Yere düştüm. Oradaki çarşaflıya tekrar baktım ama orada yoktu. Ben kalkıp oradan uzaklaştım. Neden uzaklaştığımı bile bilmeden gittim.

Çeşmenin arkasındaki eve gittim ve kapıyı çaldım. Adam inşallah beni evine misafir eder diye geçirdim içimden...

BİR CİN VAKASIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin