Bölüm 2

84 9 1
                                    

Ecrin sabah kalktı. Kendine mecburi bir şekilde kahvaltı hazırladı ve kahvaltısını her zamanki gibi yarım yamalak bitirdi. Ecrin hızlıca üstünü değiştirip arabasına bindi. Motoru çalıştırmadan önce derin bir iç çekti, yorulmuştu yaşananlardan ve anlattıklarından. Vardığında anlatmaya başladı genç kadın.
-------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
Sabah uyandığımda hala şokun etkisi geçmemişti. Ve birden telefonuna mesaj geldi. Numara kayıtlı değildi. Ama mesajdan anladığım kadarıyla Eymen mesaj atmıştı. Çünkü mesajda "Akşam saat tam 8'de Agor Barının önünde ol! Beklemeyi hiç sevmem Prenses." Diyor. Peki gidecek miydim? Tabii ki HAYIR! Kendime Marilyn Menson  This is The New sht şarkısını açtım ve kahvaltıya indim. Öykü çoktan yemeye başlamıştı.
-Beni de bekleseydin keşke!
-Yeni arkadaşınla konuşurken çok meşguldün be kızım
-Ne? Nerden biliyorsun?!
-Sana beraber kahvaltı hazırlayalım diye teklif sormaya gelmiştim. Ama yüzündeki o ifadeden sonra bundan vazgeçtim.
Dedi ve devam etti.
-Hem ne zamandır birbirimizden bir şey saklıyoruz ve benim neden haberim yok?

-Ah haklısın otur ve herşeyi anlatıyım.

----------------------------------------------------------------------------------------------------------

Öykü'ye her şeyi anlattıktan sonra Öykü şoka girdi.Ve o bara gitmem gerektiğine karar verdi.Yalnız altını çiziyorum o karar verdi.Neyse saat 6:30 da hemen duşa girdim ve Öykü'nün benim için seçtiği deri siyah elbiseyi giydim.Saçlarımı düzleştirdim ve göz kalemimi çektim.Kırmızı rujumuda sürdüğümde saat tam 7:30 olmuştu.Ve bir taksi çağırdım.Taksi gelir gelmez çantamı aldım ve barın adını söyledim.Barın yeri biraz uzaktı.O yüzden biraz geç kalmıştım ve birden telefonum çalmaya başlamıştı.ARAYAN: EYMEN

Hemen telefonumu açtım

Daha ben alo demeden konuşmaya başladı Eymen.

-Geç kaldığın her dakika için ekstra ceza alacaksın prenses.Hm 5 dakika çoktan geçmiş.

-Eymen saçmalama ne cezası ayrıca vardım şuan neredesin.

-Bekle orda geliyorum.

dedi ve yüzüme kapattı Eymen.

İki dakika sonra kolumda bi el hissettim ve hemen çekildiğimi hissettim.Ve bi arabaya bindirildim.Tabii ki bu kişi Eymen'di.

-Hey bara gideceğimizi düşünmüştüm.

-Geç kalmasaydın girecektik fakat geç kaldın.

-Ama bu çok saçma ve nereye gidiyoruz.

İğrenç bir sırıtış yerleşti Eymen'in yüzüne ve şöyle dedi.

-Cezanı çekmeye gidiyoruz Prenses.

-------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------

Yaklaşık yarım saatlik bir yolculuktan sonra bir depoya geldiğimizi fark ettim.Eymen hemen aşağı indi ve kolumdan sürüklediği gibi dışarı çıkardı.Ve şöyle dedi:

-Hm kaç dakika geç kalmıştın Ecrin.5 dakikaydı dimi.Bakalım her dakikan için cezan ne olsun.

Bana ilk defa ismimle seslenmişti.Ceza olayına gelince, ceza çekecek bir şey yapmamıştım ki.

Birden kolumdan çekilmemle kendime geldim.Deponun içine girdiğimde içeride bir sürü bıçak ve  silah vardı.Birden tekrar kolumdan çekildim ve aşağı inen merdivenlerden düşmemeye çalışarak sürüklendim.Sonra birden Eymen elinde bir ip ve bir sandalyeyle geldi ve beni gayet sıkı bir şekilde bağladı sandalyeye.Ve ben bi anda çığlık atmaya başladım.

-İMDAT!! YARDIM EDİN!!!

Eymen acımasızca gülümsedi ve dedi ki:
-Burda kimse seni duyamaz Ecrin ve bağırdıkça cezan artar.

bunu dedikten sonra sesimi kestim ve Eymen bir yere gitti.Geri geldi ve dedi ki:
-Dua et bugünlük cezan baya az.

-Bugünlük derken Eymen!

-Her konuda ceza alabilirsin Ecrin.

dedi ve bana yavaşça yaklaştı.Kulağıma eğildi ve sıcacık nefesiyle dedi ki:

-Her gün ceza almak istemezsin di mi Ecrin?

Yavaşça kafamı hayır anlamında salladım.Eymen yavaşça dudaklarıma doğru eğildi ve dediki

-Aferin Ecrin sözümden çıkmak yok.

Dudaklarıma bu kadar yaklaşması rahatsız etmişti çünkü daha önce kimseyle bu kadar yakın bi mesafede bulunmamıştım.Ve bir anda dudaklarımda bir baskı hissettim.Eymen beni öpüyordu fakat karşılık vermiyordum.Dudağımı ısırınca birden bağırdım.Dudağım kanıyordu.Eymen dudaklarını benden ayırmadan dedi ki

-Karşılık verirsen ceza biter.

Ve bende mecburen karşılık verdim.1 dakika sonra nefes nefese kalmıştım ve Eymen' e bağırmaya başladım.

-Senden nefret ediyorum ilk öpücüğümü nasıl alırsın ya!!

Eymen sırıtarak cevap verdi:

-İlk öpücüğün müydü?

-Evet!

diye bağırdım sonra Eymen iyice sırıttı ve elimdeki ipleri çözüp beni kolumdan sürüklemeye başladı.Bu sefer üst kata çıkıyorduk ve  birden bi oda çıktı karşıma.Eymen yavaşça odanın kapısını açtı ve odadaki yatağa yayıldı.Bende kapıda dikilmiş onu izliyordum.

-Kapıda beklemeye daha ne kadar devam ediceksin? Yanıma gel Ecrin.

-Hayır!

-Ecrin bu sefer daha ağır cezalar veririm hemen buraya gel.

-Gelmezsem ne olur!? Senden korkmuyorum.(yalan deli gibi korkuyorum.)

-Gelmezsen ne olur biliyor musun.Kolunda kocaman kalıcı bir Eymen dövmesi olur.

tabii ki böyle bir dövme istemiyordum bu yüzden Eymen'in yanına gittim.Ve Eymen beni yanına çekti.Kollarını belime doladı ve asıl beni şok eden şu cümleler oldu:

-Kokun.Çok güzel.Beni rahatlatıyo.

tam ağzımı açıp birşey diyecekken Eymen sözümü kesti ve dediki 

-Ecrin.Sakın bir şey söyleme.Sadece uyu prenses.Sadece uyu.

ben de Eymen'in dediğini yaptım.Gözlerimi kapattım ve kendimi uykunun kollarına teslim ettim.

----------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------

Genç kadın yine ağlamaya başladı.Eskileri hatırlamak canını acıtıyordu.

-Ecrin Hanım  bugünlük bu kadar yeterli yarın yine gelmeniz lazım.

Genç kadın zorda olsa ayağa kalktı ve Evet anlamında başını salladı.Ecrin arabasına doğru yürüdü ve Eymen'in onu götürdüğü depoya sürdü arabasını.Arabadan iner inmez deponun anahtarını aldı ve kapıyı açtı. Her şeyi yaşadığı o alt kata indi.Adeta her yer Eymen kokuyordu.Eymen'in kokusu bile canını acıtıyordu genç kızın.Ecrin daha fazla dayanamadı ve depodan kapıyı kitleyip çıktı.Arabasına bindi.Ve evine doğru sürdü arabayı.Ecrin kapıdan içeri girdi.Mutfağa girdi ve kendine bir kahve hazırladı.Kahvesini de alıp odasına çıktı.Eline okumak için kitabını aldı........Kitabının son sayfasına geldi Ecrin.Ve asıl onu etkileyen kitabın son satırları oldu:

Herkes  bir yaşam seçer ve seçtiği yaşamın bedelini öder..


Söz VeriyorumHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin