Tutku ve tatlı bir heyecanla dolu öpüşmeleri nefes alma ihtiyacı yüzünden son bulduğunda kapalı gözler eş zamanlı olarak açıldı ve birbirini buldu. Selin Ali'yi gördüğü ilk andan beri yapmak istediği şeyi yaparak özenle kirli sakalları üzerinden yüzünü okşadı. Uzun zamandır istedikleri oyuncağa nihayet kavuşmuş küçük çocuklar gibi bakıyorlardı birbirlerine. Karşısındaki kızın gerçekliğinden emin olmak ister gibi bir daha sarıldı Ali. Usulca saçını öptü.
"Nasıl bırakacağım ben şimdi seni?"
Selin muzip bir tonla cevapladı onu.
"Bir dene bakalım. Belki bir yolunu bulursun."
Derin derin iç çekti Ali.
"İnan bana hiç denemek istemiyorum."
"Deneme o zaman."
Selin biraz uzaklaşıp Ali'nin kaygı dolu maviliklerine baktı. Güven vermek isteyerek elini tuttu ve parmaklarını onunkilere kenetledi.
"Ne? Kafanda ne tilkiler dönüyor? Anlat bana."
Ali havayla doldurduğu ciğerleri sıkıntıyla boşalttı.
"Nasıl olacak? Yani biz..."
"Neden olmasın?"
"Selin biz farklıyız."
"Ne açıdan? Aydınlat beni, anlamamı sağla."
"Aile yapılarımız, sosyal statülerimiz, yaşantımız, arkadaş çevremiz... Farklıyız işte!"
"Ve tabii ekonomik durumlarımız"
Dilinin ucuna gelmesine rağmen bunu yutmuş olan Ali Selin'in açıksözlülüğünden sonra başını sallayıp onu onaylamadan edemedi.
Selin bir yandan konuşurken diğer yandan onu rahatlatmak için ellerinin üzerini okşamaya devam etti.
"Sana hak veriyorum. Tam tersi bir durumun içinde olsaydık ben de muhtemelen aynı kaygıları taşırdım. Ama boşuna kendine dert ediyorsun. Sana söz veriyorum endişe ettiğin nahoş durumların hiçbiri yaşanmayacak. Canım yanar dedin ya hani. İnan bana canını yakmayacağım Ali. Güven bana."
Gözlerindeki kaygı dolu bulutların tam olarak dağılmadığını görünce üsteledi.
"Çok düşünüyorsun. Ne yaşanacaksa yaşanacak. Her şeyi kontrol edemezsin. Biraz akışına bırakmayı dene."
Ali ona yarım bir sırıtma gönderdi.
"Bugün aynı tavsiyeyi ikinciye alıyorum. Bir hikmeti olmalı."
"Benden önce aynı tavsiyeyi veren bilge kişi kim acaba?"
"Arkadaşım Emre, sana bahsetmiştim."
"Hatırladım. Beni ona anlattın yani?"
"Bu akşam senin yanına gelmeden önce bahsetmiş olabilirim."
"Sevindim. Erkeklerin yakın arkadaşlarına bir kızı anlatmaları genelde iyiye işarettir. Sakıncası yoksa tanışmak isterim."
"Olur tabii o da seni merak ediyordu zaten."
Son cümlesinin ardından yüzünü buruşturdu Ali.
"Gerçekten şu an Emre hakkında mı konuşuyoruz biz?"
Kısık sesli bir kahkaha attı Selin.
"Şoktan olsa gerek. Sanırım ikimiz de böyle bir şey beklemiyorduk."
Ali Selin'in hala soğuktan titrediğini ve ellerini sürterek ısınmaya çalıştığını fark edince ceketini çıkarıp onun omuzlarına bıraktı.