Son Mutluluk

89 7 0
                                    

"Yalan değildi hiç bir şey.. Yalan olan sadece sendin..Benim herşeyim gerçekti.."

Ertesi gün arkadaşlarla buluştuk.Sıradan bir gün olacağını düşünmüştüm.Hep birlikte gülüp eğleniyorduk.Herşey sıradandı.Aa Halil'in sürprizini unutmayalım tabiki :)) Canım kardeşim benim yaa. Dün doğum günümü berbat ettiler ya bana kendini affettirmek için gitmiş pasta almış. Ben görür görmez şok oldum pastayla içeri giriyor. Doğum günün kutlu olsun diyorlar falan. Ayy utandım bir an salak salak ruh hallerine girdim. Ya uf saçmalamayın ne bu şimdi ya ben sigara içmeye çıkıcaktım nerden çıkartıyorsunuz pasta falan dediğimi inanın habersizce çektikleri videodan hatırlıyorum. E ben şaşırınca saçmalıyorum kusura bakmayın ağzımdan çıkan kulaklarıma iletilmiyor. Bildirimler böyle gizli çekilen videolarla falan geliyor. Neyse üfledik tekrar mumlarımızı dileğimiz değişmedi çünkü hala hiç birşey gerçek olmadı henüz sadece bir hayal. Beyefendimiz teşrif edip yanımıza gelmedi ki daha neden sevinelim değil mi...

Henüz herşey sıradandı. Aklım gözlerinde ve tutamadığım ellerinde olsada sıradan davranmaya çalışıyordum kimseye de beni aradığını ve saatlerce konuştuğumuzu söylemiyordum. Sadece gözlerimin içi gülüyormuş sanırım öyle hatırlıyorum. E güler tabi göz bu onu görünce elinde olsa mutluluktan her şeyi havaya uçuracağım telekineziyle :))

Ne diyorduk sıradan sıradan takılıyorduk kafede biz...
Ta ki o arayana kadar..
Halil'i aramıştı.
Telefondaki oydu ve yanımıza geleceğini söylüyordu.Heyecandan kalbim duracak sandım.Ben onu mu görecektim şimdi...Buraya mı gelecekti..Hala inanamıyordum.Yok gelmez dedim içimden.İnanasım gelmiyordu nedense alışmıştım sözlerini tutmamasına.Ama yine de beklemekten de kendimi alamıyordum.Gözlerim sürekli kapıdaydı.Her geçen dakika ümidim azalıyordu.
Derken birinin içeri girdiğini görür gibi oldum.
Evet oydu...
Normal davranmaya çalışıyordum ama bayılmak üzereydim sanki kalbim yerinden çıkacaktı hatta, adeta kalbimin atışlarını ağzımda hissediyordum. Dizlerim titriyordu daha ne kadar çaktırmadan durabilirdim bilemiyordum ama buradaydı. Selamlaştık. Önce karşıma oturdu yine takılmaya başladı bana sonra anlamlı anlamlı o aptal bakışlarıyla bana bakıyordu işte karşımdaydı. Allahım uzayda mıyım ben tekrar soruyorum. O kadar aşık oldum ki bu aşkın gücüyle uzaya mı fırlattım ben kendimi ne oluyordu çözemiyordum. Bu çocuk bana ne yapıyordu benim bilmediğim. Sanki benim kalp ayarlarımla oynuyor sürekli nabzımı değiştiriyordu. Sanki kumanda onun ellerindeydi benim yetkim söz söyleme hakkım yoktu onun yanında. Hem o varken bana ne hacet! O söylesin öl desin öleyim modundaydım ben çoktan..

Sonra laf lafı açtı hadi tavla oynayalım dedik biz. Tavla oynamak bahane yalnız kalmak işime gelmişti onunla. Oynarken bir an sustu bir baktım bana dalmış . Ben senin o dalışlarını yerimm eşşek :)) Ne de güzel dalıyorsun benliğimi söküp alırcasına.. Ne güzel bakıyorsun sen öyle gel öldür vallahi öldür. O an ona sarılasım öpesim geldi tabii ki yapamadım ne sanıyorsunuz :) Boş bulunmuş dalmış işte ne kuruyorsa kafasında yine çözemedim. Zaten ne zaman çözdüm ki ben onu. Çözsem gizemi kalmaz belki de adı aşk olmazdı. Sonra sigara içmeye çıktık dışarı. Oturduk klasik çay sigara eşliğinde konuştuk biraz. Valla sarılır öperdim ben bunu yaa :) Allahım nasıl bir afet i devran bu böyle. Al eve götür kapat odaya kimse de bulamasın onu bir daha. Gözlerine kilitlenmiştim bakmıyordu o bu defa baksaydı zaten kalbim durmakla atmak arasında kalıyordu bakmasın ya bitiriyor beni o gözleri.
Sonra bahaneyle karışık yanaklarına dokundum. İlk dokunuşumdu bu ona. Seviyorum lan seni ! diye bağırıp üzerine bu adam benim bakanın kafasını duvara sürter kıvılcım çıkartırım diye yazasım geliyordu valla. Öyle dalmış gitmişim ki.

Sonra içeri geçtik. Biraz daha dursam kendime engel olamayıp üzerine atlayabilirdim iyiki de girdik. Ya inanın bazen ben bile kendimi tanıyamaz oluyorum ki özellikle onun yanında bambaşka bir kişiliğe bürünüyorum. İçimden canavar çıkacakmış gibi hissediyorum.

Geldi yanıma oturdu.Gözlerimin içine bakıyordu Hayır bu gerçekti.Yanımdaydı.Sanki bir ateş beni sarıyor sarmalıyordu, hayatımda hiç bu kadar heyecanlandığımı hatırlamıyorum. Gözlerine bakamıyordum ben ama o sürekli gözlerime dalıp gidiyordu yine.İçimden sarılmak geliyordu ona ama cesaret edemedim bi an..
Sonra omuzlarım ağrıyor masaj yapsana dedi.Dokunursam kalbim dayanmazdı biliyorum ama çokda belli etmeye gerek yoktu değil mi..:) Omuzlarına dokundum yavaşça.Bir masajdan fazlasıydı bu , sanki vücudunu tanımaya çalışıyordum o an.Her dokunuşta "bu adam benim" deyip sarılmak istiyordum ona.Sonra elini gösterdi.."Burası da" dedi.Elini tuttum elleri ellerimdeydi.Allahım ateş basmıştı beni ellerini mi tutuyordum gerçekten..!! Gözlerime baktı ellerimi daha sıkı tuttu. Sahiplenircesine.. Ben o elleri bir ömür tutmak istedim o an.Ben o an ona "seni seviyorum" demek istedim.Demedim bir şey, o da demedi zaten.Bir süre öyle kaldık.Sonra bir kaç resim çekindik birlikte hatıra kalması gereken.
İnsanlar bir şeyler konuşuyordu ama ben onun sesinden başka bir şey duymuyordum.Onun gözleri dışında bir şey ilgimi çekmiyordu.Ellerinin sıcaklığı dışında hiç bir şey umrumda değildi benim.O an dünya dursun ve o hep benim kalsın istedim.Var mıydı öyle bir dünya?..

Kalktık sonra.Koluma girdi ve birlikte yürüdük belki hiç bir şey konuşmadık hatırlamıyorum. Belki de susmak en iyisiydi.O yanımdaydı.Dahasına gerek yoktu zaten. Dahası da yoktu o ve ben vardık dünyada sanki. O yol hiç bitmesin istedim ama nedense içimde bir sıkıntı vardı. Sanki bir şey onu benden alacaktı.Beni durağa bıraktı sarıldım öptüm yanağından.. Ve ayrıldık.







Soğuk sevdamHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin