Sarmanın pirincindeki taşı ayıklama sendromu

96 13 0
                                    



- Eren bak yanlış anladın, diyerek Sarp' ı ittirdim. Hemen ayağa kalkıp gitmekte olan Eren' e yetişmekti şu an tek amacım.



- Eren, lütfen bak yanlışlı-



- Banane kızım senin ne bok yediğinden sonuçta sevgilin, defol git ne yapıyorsanız yapın.



- Bak yanlış anladın işte, öyle olmadı.



- Beni ilgilendirmiyor, diyerek durdu ve döndü bana. Haklıydı ilgilendirmiyordu ama yine de onun aklında yanlış bir profil oluşturmak istemiyordum kendi adıma. Çünkü, beni böyle bilmesin, tanımasın, öğrenmesin istiyordum. Beni farklı görsün diğerlerinden, farkıma aşık olsun. Amacım da buydu zaten.



- İlgilendirmiyor haklısın ama bak ben orada yanlışlıkla düştüm üzerine Sarp' ın, gerçekten sandığın gibi değil.



- Benim sevgilim var Mısra.


- Bak gerçekten... Ne?

- Sevgilim var işte. Benimle ilgilenmeyi kes. Senin sevgilin de benim ki de bu durumdan iyice rahatsız olmaya başladılar.


- İnanmıyorum!, bu kadar çabuk sevgilin olmuş olamaz.

- Oldu işte, diyerek ilerlemeye başladı. Ben ise bir anlık öfkeyle tutum kolundan ve çevirdim kendime. Aferin deli kız çevirdin de ne yapacaksın şimdi? Çeksem elimi, ama istemiyorum çekmek felan.

- Mısra, bırak, diyerek kolumdan tutup çekti elimi ve gitti. Sonra arkadan biri omzuma dokunup kolunun altına aldı beni. Şu an en çok ihtiyacım olan şeydi.

- Kaşarın tekiyle çıkıyor, ayrılırlar birkaç güne.

****

- Kimmiş o kız? Dövelim.

- Saçmalama İrem, zaten ceza aldım. Bu sefer disipline mi gideyim?, diyerek önümde ki sardığım sarmayı tencereye koydum. Bu gece sarma saracaktır İremle bizde. Yarısını o kendi okuluna, yarısını da yarın öğle arası için ben götürecektim. Allah yukarıda ben daha iyi sarıyordum ama İrem kabul etmiyordu işte.

- Şunu düzgün sarsana,bu ne böyle? , diye annem girdi odaya. İrem' in sardığı yaklaşık 2 parmak kalınlığında ki sarmayı alıp yemeye başladığında. Az önce konuştuklarımızı duymamış olması için dua etmeye başlamıştım. Zaten duyarsa benim ağzıma... Neyse.

- Mısra?

- Efendim anne?

- Telefonun ışığı yanıyordu biri aramış galiba, dedi karşıma oturup sarma sarmak için hazırlanırken. Annemin dediği ile kalkıp diğer odaya gittim. Şarj çoktan dolmuştu. Aleti prizden çıkarıp tuş kilidini açtım. Sarp mesaj atmıştı.

KİMDEN: 'Sarıp'
(21.48)

Mısra, yarın annenden izin al. Okul çıkışı spora başlayacağız.

KİME: ' Sarıp '
(22.05)

Annem hayatta izin vermez, napcaz?

KİMDEN: 'Sarıp'
(22.06)

Banane kızım, izin al bir şekilde. Spor Hocan hazır bile. Birde artık yağlı şeyler yemeyeceksin.

KİME: 'Sarıp'
(22.07)

Yaa ben sarma sarıyordum yarın için, sonra başlasak?

KİMDEN: 'Sarıp'
(22.08)

Ben yerim onları nasıl olsa kilomla sorunum yok. Sen yemeyeceksin, yoksa seni döverim

Yıllarıma Aitsin SenHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin