Medyada Elvan Çelik. İyi okumalar.
Kainat YILMAZ
Ölmek isteriz ya hani. İsteriz ama niye gerceklestiremeyiz hiç düşündünüz mü? Ben defalarca ölmek istedim ama olmadı her defasında Vazgeçtim. Belki korktum, belki de hayatın bana yaptığı bir eziyetti bu. Yorulmuştum.. Fazlasıyla... Her gece aynı rüyayı görmek beni yoruyordu. Alışırım dedim ama olmadı. Sanki bunların hepsi bir rüya ve ben uyanınca rüya bitecekmiş gibi geliyor ama değildi işte benim hayatım bir kabustan ibaretti. Ben bu kabustan hiçbir zaman uyanamayacak hep vicdan azabı çekip yaşayacaktım. Çünkü ben katildim. Mecbur kalmıştım ama ne yapabilirdim ki eğer Hülya Hanımı dinleyip o kafeden ayrılsaydım bunların hiçbiri olmayacaktı. Pişmandım... Yaptıklarımdan ve yapmadıklarımdan........
"Şok geçirmiştim. Yeni patronun bu öküz müydü? Allah' ım sana geliyorum. Ben bu öküzle nasıl çalışırım?"
" Tamam canım ya hadi kalk gidiyoruz"
" Nereye?"
" Arkadaşlarla bara gidiyoruz sende gel"
" Elvan sen git ben gelmicem"
" Aaa itiraz kabul etmiyorum git hazırlan "
Of Elvan ya tamam"
" He şöyle, kalk hadi hazırlan "başımı sallayarak onayladım. Merdivenlerin ykarşılık geldiğimde " Beni fazla bekletme valla gelmem" derdemez koşarak odama çıktım
" Öyle bir şansın yok!!" Elvan"ın sesine karşılık
" Hadi çok konuşmada hazırlan!!"
Diye bağırdım kapıdan içeriye girerken. Gardolabımın kapaklarını sonuna kadar açıp ne giyeceğimi düşünmeye başladım. Dizimin bir karış yukarısında biten şortumu ve tek omzu düşük T- şörtümü alıp üstüme geçirmeye başladım. Saçımı tepeden toplayıp eylerner ve kırmızı rujumu sürüp aynada kendime son kez baktım.İyi görünüyordum. Ayağıma siyah rugan ayakkabılarımı geçirdim. Koluma siyah deri ceketimi asıp aşağıya indim. Mutfağa geçip cekmeceden bir bardak alıp masanın üzerindeki sürahiden su doldurup yavaş yavaş içmeye başladım. Salona girdiğimde Elvan merdivenlerden iniyordu. Kızıl uzun saçlarını tepeden sımsıkı bağlamış, kahverenginin en koyu tonu olan gözlerine yoğun gece makyajı ve bordo ruju ile kusursuz görünüyordu. Uçuşan siyah mini deri etigini ve kırmızı bustiyeri ve opak siyah çorapları ile kombinini tamamlamıştı." Kainat ben ayakkabı olarak ne giyeceğimi seçemedim gel yardım ette seçelim bir tane"
" Of Elvan Off" ben oflarken çoktan Elvan'ın odasına gelmiştik. Önümde duran ayakkabı koleksiyonuna gözlerimi pölerterek bakıyordum.
" Görmeyeli ayakkabı koleksiyonu yapmışsın"
" Of çok konuşmada seçelim bir tane" düşünür gibi ayakkabilara göz attım. Gözlerim siyah postallara kayinca elime alıp Elvan' a uzatmam bir olmuştu. Güldüğünden anladığım kadarıyla oda bunu beğenmişti.
" Elvan' ciğim hazırsan çıkalımı?"
" Ooo ben çoktan hazırım da ben seni böyle koruyamam haberin olsun"
" Çok konuşmada yürü hadi" Evden çıkar çıkmaz Elvan'ın arabasında soluk aldım. Sesiz gecen yolculugumuz bir kafede son bulmuştu. Buraya Elvan'ın arkadaşlarıyla buluşmak için gelmiştik. Herkesle tanıştıktan sonra bar' a gitmek için arabalara dağıldık. Bar'ın önüne geldiğimizde herkes arabalarından inmeye başladı. Adının Buğra olduğunu hatırladığım çocuk bana eşlik etmek için elini beline sardı. Bundan rahatsız olsamda belli etmemeye çalıştım. Etrafta keskin içki vr sigara kokusu beni rahatsız etsede fazla üstünde durmadım. Burası normal bildiğimiz barlara benzemiyordu. Issız bir sokmakta olması da bunun kanıtıydı. Yiyişen insanlar, duvardaki resimler hepsi iğrenç ve mide bulandırıcıydı. Bu görüntüleri daha fazla bakamayacağımı anladım ve başımı eydim. Buğra' nin elli belimi daha sert sıkmaya başlayınca kafamı ona doğru çevirdim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SEVGİ KIRINTILARI
SonstigesAnne ve baba sevgisi görmeyen ve babası yüzünden annesini kaybeden iki genç insan. Kainat YILMAZ 25 yaşında yetimhanede büyüyen ve geçirdiği tecavüz olayından sonra kendini işe adayan genç bir kız...