Zaman. 5 harf, 2 hece ve birçok anlam. Yeni bir hayata aralamıştık artık içimizde ki saklı dünyanın kapılarını. Ve bir söz vermiştik hepimiz. O gün gelene kadar birbirimizi asla yanlız bırakmayacaktık.
Savaş çıkmamış, Diamond bize hiç beklemediğimiz, mutlu bir anımızdan saldırmayı tercih etmişti. O güne daha çok vardı. Bunu söylediğini hatırlıyordum. Hatta bize Luke'u bize bile vermişti. Ki Luke Lydiamon'un yanındaydı. Nasıl olurda gelirdi aklım almıyordu ama sevinmiştim. Ve tuhaftır ki, Diamond Luke'u herkese hatırlatmıştı.
Artık biz vardık. Ama yine de içim rahat değildi tabii. Diamond'un ne zaman geleceğini bilmiyorduk. Ama kabullenmiştik. Ve bir cesaret dünyada yaşamayı seçmiştik. Nedenini bilmiyordum ama içimden bir his dünya da olmamız gerektiğini söylüyordu.
Şimdi ise daha tam olarak bilmediğim - hatta belkide hiç öğrenmek istemediğim- bir vadideydik. Bir çember halinde durmuş, hiç kıpırdamadan birbirimize bakıyorduk. Bir an herkesin düşüncelerini okumak geldi içimden. Ama yapmadım. Sonunda sessizliği bozan ise Leon'un sesi olmuştu.
" Ayrılacak mıyız? "
Düşünmek le saçmak olurdu aslında. Tabii ki de ayrılmayacaktık. Ama tabii hiç birimiz Dylan'dan böyle bir cevap beklemiyorduk.
" ayrılacağız. Hepimiz farkli yerlere dağılacağız ama birbirimizden kopmayacağız "
Nata " Neden? " diye sorarken, Elsa'da Nata'ya destek çıkıp " evet neden? " diye üsteledi. Clara ile her zaman ki asiliğini yapıp " saçmalık " dedi. Dylan'ın ne yapmaya çalıştığını çözmeye çalıştım. Aklından neler geçiyordu da, bizi birbirimizden ayırmaya çalışıyordu.
Her kafadan farklı sesler çıktı önce. Sonra sustu herkes. Düşündüm. Neden olabilirdi? Vazgeçip Dylan'a soracakken, bir anda aklıma dank etti. Tabii yaa.
Dylan'a baktım. Bella'ya bakıyordu. Sanki söylemek istediği şeyi Bella biliyordu da, ona destek çıkmasını istiyordu. Sonra Bella'ya baktım. Derin bir nefes alıp verdi önce. Sonra ise kafasını sallayıp konuşmaya başladı.
" Çocuklar. Size söylemek isted- "
Bella'nın cümlesini bitirmesine izin vermeden " yeter. Biliyorum. Dinleyin" dedim ve Dylan'a baktım. Önce bana şaşkınlıkla bakıp, daha sonra muzipçe gülümsedi. Anlamıştı beni, ne diyeceğimi...
" Dylan'ın demek istediği şey şu; Ayrılacağız çünkü çok dikkat çekeriz. Yani burada tam 17 doğa üstü varlığız. Dikkat çekmemek için her ne kadar var evde kalacak olsakta, 17 kişinin bir evde kalması mümkün değil. Bu yüzden ayrılacağız. "
Dylan gülümsedi ve kafasını salladı.
" demek istediğim şey tam olarakta buydu "
Roy, Dylan'ın bu cümlesine karşılık olarak kötü kötü baksada, bir şey dememişti. Sanırım o da haklı olduğunu düşünüyordu.
Sonra bişey dikkatimi dağıttı. Pantolonumun arka cebinde bi ağırlık vardı. Elimi hemen arkaya attığımda, cebimdekinin telefon olduğunu anlamam uzun sürmemişti.
" Arka cebinize bakın " dedim zaman kaybetmeden. Hepsi telefonlarını eline aldı. Diamond bizi buraya tam donanımlı halde göndermişti anlaşılan.
Telefonu açıp kurcalamaya başladım. Tam tahmin ettiğim gibi. Numaralarımız birbirimizde kayıtlıydı. Gözlerimi devirip diğerlerine baktım. Onlarda anlamış olacaklardı ki, birbirlerine kısa bakışlar atıyorlardı.
Sonra birden mesaj geldi. Tanımadığım bir numaradan. Kaşlarımı çatıp mesajlara girdim.
0534.......
Bayan Lessa. Eviniz hazır efendim. İstediğiniz zaman gelip yerleşebilirsiniz. Saygılarımla -Tom.
Tom da kim??
Kısa olduğunu biliyoruz. Ama zaten kısa olsun istemiştik. Bu bölümü ufak bir tanıtım olarak düşünün lütfen. Ve yarıyıl tatilinden sonra görüşürüz. Bizi unutmayın olur mu?
Sizi seviyoruz.
-Cerenay-ay
-Serin
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DOĞUŞ - SERİN AYLAR - ( Askıda )
FantasyDoğuş adlı kitabımın ikinci kitabıdır. Önce Doğuş adlı kitabımı okumanızı tavsiye ederim. Ben. Artık gücünü zirvelerde yaşayanım. İnsanlardan üstün, kendi ırkımdan ise son olanım. Bilmedikleri tek bir şey kalmıştı geriye. Ben. Artık vazgeçmiş ola...