'Son bir adım daha atmalıyım ki bu hayattan kurtulayım. Son kez bağırdım beni duyan dağlara,taşlara,kilometlerelerce aşağımda bulunan denize;
-"Nerdesin anne? Bak kızın yanına geliyor ama namusu elinden çalınmış bir şekilde!Tecavüz ettiler anne bana! Sen yoktun ve ben senin yokluğunda her geçen gün daha da acımın katlanmasını izledim.En çokta bu koydu ya! O lanet olası babamda her ne işlediği boktansa o kapalı kutu gibi olan hapisaneye girdi. Hiç bir gün 'Kızım ne yapar, ya başına bir şey gelirse, ya ona birşey yaparlarsa, o kız ya ona..." devamını getiremeden gözümden bir damla yaş düştü.
-"Ya onu tecavüz ederlerse bile demedi anne! Sen neden yoktun peki ha?" diyip son adımımı atarken;
-"İşte yanına geliyorum anne!"dedim ve son adımımı atmamla belime sarılan ellerle geri çekilmem bir oldu.Nefesi boynuma çarpıyordu. Soğuk tüzgara karşı sıcak gibi çarpıyordu nefesi boynuma. Beni uçurumdan uzaklaştırırlen ona bağırmaya başladım;
-"Kimsin lan sen? bırak beni Allah'ın cezası! Ne istiyorsun benden? Bıraksaydın da ölseydim! Kimsin lan kimsin?" diyerek bağırmaya devam ettim.Gözlerim firar etmişçesine yaşlar dökerken o beni uçurumdan uzaklaştırdı. Yavaşça gevşeyen ellerini hızla ittim ve ona döndüm. Karşımda devasa boyuyla bana bakan tek çift yeşilin en güzel tonu ile karşılaştım.Öykece bana bakıyordu. sinirle üzerine yürüdüm ve göğsüne vurarak bağırmaya başladım;
-"Niye kurtardın beni? Neden?" dedim. O sadece bana bakmakla yetindi;
-"Cevap versene? Yoksa senide mi beni tecavüz etmen için gönderdiler ha? Amacın ne? Ne istiyosun?" dedim son kez o devasa göğsüne vururken.Gözlerini gözlerime dikti.Ve bileklerimi tutup konuşmaya başladı;
-"Şşşşt! Sakin ol! Bak sana hiç bir şey yapmayacağım tamam mı? BAk sana söz veriyorum sana dokunmayacağım! Bana güven beni sana baban gönderdi! dediği şey üzerine akmayı durdurmuş gözlerim tekrar akmaya başladı;
-"Ağlama! Baban sana bir not gönderdi. Ve inan senin burada olduğunu bilseydi çok kızardı! Hiç bir baba kızlarının acı çekmesine dayanamaz." konuşmasını bitirdikten sonra cebinden çıkardığı kağıdı bana uzattı.Tereddütle elindeki kağıdı aldım ve içimden okumaya başladım.
'Esil seni gerçekten çok seviyorum. Sana yaşattıklarımdan dolayı özür dilerim.Sana söylemem gereken bir şey var.Bana çok kızacaksın biliyorum.Ben senin öz baban değilim. Keşke öz baban olabilseydim de senin gibi bir kızım olsaydı. Annen gerçek öz annen. Gerçek babanı bulman için sana yardım edeceğim. SENİ SEVİYORUM...' Not kağıdını sinirle yırtıp attım. Gözlerimdeki yaşlara aldırmadan uçuruma koşmaya başladım.Arkamdan o da koşarken;
-"Hey! Hey! Hey! Dur! Sakın yapma! Onu aldırmadan koşmaya devam ettim. Uçurumun sonuna geldiğimde kendimi yavaşça aşağıya bıraktım. Son kez nefes aldım. Kayalardan uzak bir yere düşerken hayata bir kez daha lanet okudum. Suya sertçe giriş yapıp battım. Yüzeye çıkmak için çırpınsamda yorgunluktan dolayı halim kalmamıştı. Daha fazla direnemeyeceğimi düşündüm ve kendimi bıraktım. Kendimi kaybetmeye başlamıştım ki yaşadığım her an gözümün önünden bir şerit gibi geçti. Ve mutlu son.
Arkadaşlar ilk hikayem. İnşallah tutar sizin yardımlarınızla da yazacağım inşallah. Okuyun seveceksiniz:);)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
UÇURUM
Chick-LitYine başladığımız yerdeydik. Yavaşça uçurumun kenarına yaklaştım. Arkamdan geldi. İlk gün baktığım gibi baktım etrafa. Sesimi sadece onun duyabileceği şekilde konuşmaya başladım; -"Bittiğim yerdeyiz." Dedim içten olmayan bir gülümsemeyle. -"Yanlış...