Sancak\Belki Yarım Kaldım.
Bölüm şarkısı...:)Çok şaşırmıştım. Kalbim çok hızlı atıyordu. Başıma yine ağrı girmişti. Titremeye başladım. Ne yapacağımı bilmiyordum. Bağırmak istiyordum, beni yokluğuna alışmaya mahkum ettiği için. Ama yapamıyordum, bir yanımda sarılmak onsuz geçen zamanın acısını çıkarmak istiyordu.
Ben ne yapacağımı bilmeden öylece durmuş ona bakıyordum. Birden Mert'in sesiyle kendime geldim.
"Pizzalar nerde cok acıktım." cevap veremedim. Hemen kafamı çevirdiğimde Yasin'i gördüm. O da Poyraz'a bakıyordu. Benim gibi ne tepki vereceğini şaşırmış gibiydi.
Aslında sadece bana değil hepimize aynı şeyi yaşatmıştı. Kimse onun yokluğuna alışmak istememiş, gidişi hepimizi etkilemişti.
Tekrar Mert'in sesi duyuldu: " Açıktım diyorum sesimi duyan yok mu ? "
Mert yanımıza gelmişti.
"Poyraz " dedi şaşkınlıkla. Mert'in sesini duyan Eda ve Emre'de yanımıza geldiler. Eda Poyraz'a hesap soran bakışlarla koluma dokunarak "İyi misin Mavi?" dedi. İyi değildim bütün gücümü yitirmiştim sanki. Ben cevap veremeden Yasin Poyraz'a "İçeri gel."dedi sert bir tavırla.
Yasin'in söylediğini şaşırarak ve birazda kızarak Yasin'e döndüm bana "Ne! Bunu yapmalıyız."der gibi baktı. Daha fazla sinirlenmiştim. Şu an bu konuşmaya hazırmıydım bilmiyordum.
"İyi siz oturun ben yatıyorum."diyerek hızlı bir şekilde odama yürümeye başladım. Emre arkamdan " Mavi bekle konuşalım, yapma böyle."dedi. Onu duymamazlıktan gelerek daha hızlı adımlarla odama girip kapıyı kilitledim.
Kapının arkasından Eda' nın sesi duyuldu "Mavi canım hadi gel konuşalım. Böyle kaçarak bir yerlere varamazsın."
Haklıydı kaçmamalıydım ama ne konuşacaktık, ne anlatacaktı ki, bize yaşattıklarını nasıl açıklıyacaktı. Eda'nın sesi tekrar duyuldu "Mavi orda mısın?"
"Buradayım Eda ama gelmek istemiyorum ne anlatıcak ki? Benim, bizim çektiğimiz acıları telâfi edebilcek mi söyledikleri."
"Evet telafi edemez. Ama ya haklı bir sebebi varsa; bende olsam aynısını yapardım diyebileceğin bir sebebi."
İşte bu Eda'nın gücüydü yine beni sakinleştirmeyi başarmıştı. Kapıyı açtım Eda içeriye girdi. "Haklısın Eda." dedim ve ona sarıldım.
"Hadi gel gidip ifadasini alalım şu Poyraz beymizin." dedi gülerek. Bende tebessüm ettim. Kolumdan tutup beni salona doğru götürdü.
O her zaman oturdugu koltukta oturuyordu. Kafasını kaldırıp bana baktı. Ben ise ona bakmamak için kendimi tutarak karşısındaki koltuğa oturdum.
Emre "Evet herkes burada olduğuna göre seni dinliyoruz Poyraz. Umarım mantıklı bir açıklaman vardır." dedi öfkeli ve otoriter bir ses tonuyla.Emre'yi ilk kez böyle görmüştüm. Sakin ve samimi bir yapısı vardı. Belli ki o da çok kızgındı Poyraz'a.
Poyraz gerginliğin farkındaydı. Daha fazla ortam gerilmesin diye düşünmüştüm olacak ki konuşmaya başladı.
"Özür dilerim hepinizden. Ben de böyle olsun istemezdim ama gitmek zorundaydım..." dedi. Derin bir nefes aldıktan sonra devam etti.
"Size zarar gelmesin diye gittim. Özelliklede Mavi'ye..." dedi.
Hiç birşey anlamıyordum. Neden bize zarar gelsin? Sanki aklımı okumuş gibi "Ben bir olaya karıştım, aslında tam anlamıyla karışmakta denemez."dedi.