4.BÖLÜM

253 95 24
                                    

Luhan aynanın karşısındaydı. Annesi salondaydı. Dün Luhan'a karşı çok mu ileri gitmişti acaba? Kendini kötü hissediyordu. Luhan'a bakmak için odasına girdiğinde, Luhan aynanın karşına geçmiş hafif bir makyaj, jöle, tarak.. Kıyafetleri ütülü, kravatı bir o kadar gösterişli gözüküyordu. Resmi bir şey mi vardı?

Annesi "Luhan?" dediğinde annesine bakıp ona gülümsedi. Annesinin yanına gidip yanaklarından öpüp ona sarılmıştı. Anne şefkati...

Aman Allahım! Luhan yoğun bir şekilde parfüm kokuyordu. Oğluna ne olmuştu böyle?

Annesi tekrar "Luhan?" diye garip bir şekilde baktığında Luhan "Merak etme anne bir şey yok ben sadece biraz kendime dikkat etmeye çalışıyorum. Yani görüntüme" diye kaytarmıştı, annesine doğruyu söylemekten.

Koşar adımlarla aracına binip deli gibi arabasını sürüyordu. Heyecanlıydı galiba delikanlımız...

Restoranta geldiğinde randevusuna geç kalmıştı sanki. Talibi 29 yaşında biriydi. Kendinden oldukça büyüktü.

Sohbet etmeye başlamışlardı. Adam "Sürekli spor programları izlerim. Bir işim vardı. Taa ki sporla uğraşana kadar" demişti. Sıra Luhan'daydı "Ben doktorum, adım Luhan" Adam "Aa şey ımm benim adım Campbell, babam Avustralya'lı, annem Kore'li. Kore'de yaşıyoruz ama ailemi sevmem tek başıma yaşarım" demişti.

Evet bu demek oluyor ki ilk randevu olumsuz geçmişti. Çünkü Luhan işine düşkün, ailesini canından çok seven biriydi. O adam gibi lakayt biri değildi. Neyse aklından atıp gitti onu.

İkinci randevusu Çin Restoranda gerçekleşmişti. Ahh kahretsin! Bu ikinci randevusu da olumsuz... Hepsi annesinin suçu! Neden onu böyle bir felakete sürüklüyordu? Biliyordu ki annesi, kendi iyiliğini düşünüyordu. Ama daha erkendi! Tabii Luhan için.

Üçüncü randevu parktaydı. 27 yaşındaki genç adam, dev gibi köpeğini getirmişti. Luhan, genç adam ve köpek aynı bankta oturuyorladı.

Luhan "Seninle mi konuşayım, yoksa köpeğinle mi? Köpeğin çok fazla yer kaplıyor!" Genç adam "Köpeğime laf atmayı kes" demişti.

Üçüncü randevu da rezaletti.

**

Akşam 8:30'du. Luhan eve vardığında berbat bir haldeydi. Başı ağrıyordu. Tuhaf haldeydi.

D€€P WH!$P€RHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin