İsmini Geri Al Baba

185 24 31
                                    


Yine sessizdi o gece harem sahili 

Rüzgâr buz kesiyordu yüzümde

Ama kaşe montum set çekmişti soğuklara

Yakasını kaldırıp baktım derinlere

Yalnız değildim...

İki adım ötedeydi otuz yaş sonrası

Adam çakır keyifti, şişe elinde

Yaşı atmışlarda, çökmüş bir halde

Yalnızdı

Bir bankta oturuyordu

Görmüyordu; ne beni, ne de görebileceği her hangi bir şeyi

Selam verdim, dedim 'dayı merhaba'

Bir kafa selamı verdi ama yoktu henüz bir tebessüm yüzünde

Oturmak istedim yanına, 'dur çocuk, oturma' dedi.

Dirseğiyle sildi sonra, oturacağım yeri

'Az önce şarap dökülmüştü. Sildim şimdi otur yeğen' dedi.

Evet!

Adam çakır keyifti ve şişe elinde...

Beraber baktık bu kez o derinliklere

Sanki ben yoktum yanın da,

Bakıyordu uzaklara, zor aldığı nefesler eşliğinde

Sordum, 'Bir yudum alabilirim dayı' dedim

'Buyur' dedi ve uyardı;

'ama son yudumu ayır yeğen!' dedi

'zaten bir yudum kalmış dayı' dedim

Bembeyaz sakalında elini gezdirdi

'Pek içmiyorsun galiba yeğen' dedi

'Yo... İçerim oldukça dayı' dedim

Dudak büzmüştü bilmiş bir tavırla

'Ah be yeğen, olduğunda ninem de içer' dedi

Cevapsız kaldım

Gülüyordu bu kez

'Her yudumdan bir yudum ayrılır yeğen' dedi

Ve şişeyi alıp salladı

'Bak!' Dedi;

'Ben içinde hâlâ iki yudumun sesini duyuyorum.'

*******

Tanımak istedim

'İsmin ne dayı?' diye sordum

'İsmim?' dedi kaldı hüzünler içinde.

Tekrar sordum

'Bir adın yok mu dayı' dedim

'Olmaz mı evlat,' dedi, 'bende ad çok!'

'Dayım kafa kâğıdında ne yazıyor?' dedim

'Ha omu' dedi, 'sanırım Ahmet yazıyordu ama onu şimdi kullanmıyor yeğen'

Devam etti kısa kısa nefesler eşliğin de

'Mesela karım Allah'ın cezası der, oğlum bunak der, işte buralarda da ayyaş derler' dedi

Ve son yudumunu dikiverdi acı bir keyifle.

'Eeeee' dedim 'Ahmet dayı, ayyaş bunak ne halt ettin de bu isimleri aldın?'

Kapattı gözlerini ve başka yöne çevirip açtı

'Daha fazla tanıma beni yeğen, tanıma da Ahmet dayın olarak kalayım' dedi

'Eyvallah' dedim 'Ahmet dayı, o zaman bana müsaade'

'Müsaade senin yeğen' dedi

Evet!

Dayım çakır keyifti, elinde boş şişesiyle

Titriyordu dayı

Karşılığını vermek için içmiştim yarım yudum şarabını

Olası almazdı belki karşılıksız bir şey diye...

Sardım montumu titreyen omuzlarına, cepleri dolu parayla

'Bunu bana mı veriyorsun evlat' dedi

Kızarmış gözleri gülüyor ve sanki teşekkür kusuyordu

Yeğenlikten terfi etmiştim evlatlığa

Dedim 'baba, Bak şarabın da bitmiş üşütme burada'

İki elim iki şer kez dokundu omuzuna.

Baba çakır keyifti, boş şişesi, yaraları ve kaşe montuyla

Biraz uzaklaşınca son kez seslendim

'Cebin para dolu Artık baba" dedim;

'Yettiği kadar zamana, adını geri al Ahmet... Baba... Kısa da olsa'

İşte hayat böyle: Varsa paran isminin arkası 'Bey' alır,

Ama!

Eğer yoksa ne eser kalır isminden; ne de yüzüne esen bir tebessüm.

******

Ve

İlla öz mü olmalı Evlat, Bir hayır için?

Ayrıca

Öz olan, özünü alırken bir ismini mi çok görmüştü babasına?

***Demir***





ZİNCİRLERİ KOPARMAKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin