Giriş

100 20 16
                                    

Emeğe saygı. Okuyan oy versin veya yorum yapsın lütfen. Birkaç harfe basıp yorum yapmak zor(!) olsa da bir yıldıza dokunmak çok da zor olmasa gerek. İyi okumalar.

- Buyrun.

- Niçin bölge dışana çıkılmamıza izin verilmiyor Eğitmen?

Kaldırdığım elimi gören eğitmen bana suçlayıcı, meraklı biraz da kısıtlayıcı bir şekilde bakan gözlerini benim ela gözlerime kenetledi. Korkacağımı düşündüğünden olsa gerek, umursamazca onun gözlerine bakarak verdiğim tepki onu oldukça şaşırtmışa benziyordu. Sınıftaki tüm ilgi odağının kendim olduğunu anlamam uzun sürmedi. Bu iki saniyelik bakışmamızdan sıkılan eğitmen gözlerini öğrenim kümemize çevirdi. Ve yüksek sesle konuşmaya başladı.

- Sayın öğrenimciler, bu soruyu her ne kadar sormamanız gerekse de sizi tatmin edecek bir cevap verme yükümlülüğünü kendime görev bildiğimden size bir cevap vereceğim. Dışarısı TEHLİKELİ! Ayrıca olmanız gereken yer tehlikeli olan dışarısı değil, güvenli olan içerisi. Beni anladığınızı düşünüyorum. Şimdi konumuza geçelim.

Açıkçası gerçekten çok tatminkar (!) bir cevap olduğunu söylemeliyim. Bu kadar kısıtlamanın neden olduğunu anlayamıyorum.

Karşımda anlamsızca bir şeyler saçmalayan eğitmene baktım. Derste uyumak ve başka şeylerle ilgilenmek yasak olduğu için ben de sabırsızca dersin bitmesini bekledim.

Çalan zil, bana en sonunda kaybettiğim mutluluğumu vermiş gibi görünüyordu. Ben de hemen öğrenim sınıfından çıkıp odama doğru yol aldım. Odama geldiğimde sağ baştan ilk sırada duran yatağımın, sağ tarafında duran dolabımın içinden kalemimi ve siyah yapraklı defteri aldım. Yatağında hasta bir şekilde yatan oda arkadaşımı pek umursamadım. Yavaşça dışarıdaki söğüt ağacının dalları altında gizlenmiş bankıma ilerlerken bir anda iki gün sonra yetiştirilmesi gereken kitabım aklıma geldi. Yolumu değiştirip kütüphaneye doğru küfrederek isteksizce ilerledim. Tam kütüphaneye girecekken tarih eğitmenimizin baş eğitmenle konuştuğunu gördüm. Merakla kulak kabarttım.
''... böyle giderse her şeyi öğrenecek. Çok geç olmadan onu da kendi yanımıza çekmeliyiz. Yoksa düzen bozulacak. Kız bir şey biliyormuş gibi konuşuyor. Hele ki bir şey bilip arkadaşlarına anlatırsa onun da sonu diğerinin sonu gibi olacak."

"Haklısınız eğitmen. En kısa zamanda bu sorunu halletmelisiniz. Eğer halledemezseniz DÜZEN bozulur. Gereği yapılsın. "

Baş eğitmenin geldiğini görünce hemen geriledim. O çıkınca da arkasından kütüphaneye girdim. Eğitmene yalandan gülümsedim. İstediğim kitabı alıp söğüde doğru yol aldım.

Duyduklarım kimin hakkındaydı? Benden bahsediyor olabilirler miydi? Hiç bir şey bilmiyorum. Ve bu gerçekten sinirimi bozuyor. Acilen bu olayı çözümlemeliyim. Hem belki de çözüm dışarısı ile alakalıdır. Bunu öğrenmenin tek yolu olayı çözümlemek. Ve ben de bunu yapacağım.

DÜZEN BOZULSA BİLE...

BölgeHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin