AŞKA ŞANSLAR

56 3 0
                                    


                                      

Aşk nedir hayatımızda? Herkes farklı düşünür bu konuda. Her kişiden ayrı bir tanımı çıkar. Peki gerçekten bu kadar kapsamlı mı bu kelime yoksa her insana çok farklı şeyler yaşattığı için mi böyle hissettirir? Bilmem. Hadi gelin hep beraber birkaç söz edelim aşk üzerine, aşk olsun yazımıza.

Aşkın tanımını tartışıyoruz ya hani, tanım demişken. Hayatımıza giren insanları gerçekten tanıyor muyuz? Bizi hak ediyorlar mı, yoksa biz mi hak etmiyoruz onları?

Sık dokunmuş bir kilim gibi olabilir mi aşk? Birbirine sımsıkı bağlanmış iplikler öyle destek olur ki birbirlerine. Bir ip kaçsa kilim bozulur, aşkın düzeni bozulur. Çok sıkarsan aşk incinir, gevşek bıraksan düzeni bozulur.

Tabii ki aşk her zaman güzel olmaz. Ya insanları hayattan soğutur ya da insanlar aşkı güzel görmeye çalışırlar. Mesela yataktan kalkamadan güzel rüya görmeye çalışan bir insan. Biliyor güzel olmayacak o rüyalar ama rüyalarındaki umut kırıntılarıyla bağlanıyor hayata.

En sevdiğin yemek gibi belki de. Asla vazgeçemeyeceğin, her gün tatsan bıkmayacağın bir yemek gibi. Her gün onu pişirsen bile bıkmamak. Her gün ilk defa tadıyormuşçasına derinlerine inmek.

Mesela şarkılardadır aşk. Notalarla kalbine dokunan ince bir tını. Melodisini yakaladığın an seni alıp götüren, kendinde yaşatan bir ton. Peki, şarkılarda dalar mı insanın gözleri hep? Sanki maratona çıkmış bir koşucu gibi geçmişinden şu ana koşturur şarkılar seni. Kalbin o beş dakikalık şarkıya ömrünü sığdırır.

Şubatta açan bir çiçek gibi ya da. Sanki o buz gibi havaya direnirken aynı zamanda aşkını ayakta tutuyor gibi. Rüzgara, kara, her türlü zorluğa rağmen aşkına tutunur gibi. Soğuk çatlatsa da toprağını, kurutsa da suyunu, can suyu daima içinde yaşar gibi. Her şeyin inadına dimdik.

Ya da gecelerde gizli kalan parmak izleri gibi. Bir kibrit çöpü yakar insan. Koskoca karanlık deryalarda belki de görebildiği birkaç izi birleştirerek sevgilisine yol yapmaya çalışır. Onun parmak izlerinin parçaları insanın umutlu aşk yolu olur belki de.

Havalimanında uçağını bekleyen yolcu gibi. Uçağı kaçırırsa belki nice masal gibi hayaller gidecek. Kapıdan geri dönse kalıp daha da mahvolacak belki de. Gitse... Gitse uçağın gizemleriyle birlikte bulutlar arasındaki aşkına. Tüm evren ayaklarının altına serilecek belki de. Kim bilir...

Gökkuşağı gibidir aşk. Tüm renkleri içinde barındırır. Kırmızı aşkın ta kendisidir. Kırmızıya yeşil karıştırınca o aşka huzur gelir. Mor ise heyecandır. Yedi kattan iner gibi heyecanla girer aşkına. Hayallerle süslenir sonra aşk. Pembenin etkisiyle tabii ki. Toz pembenin... Ayrılık can acıtır, kan kusturur, belki ama dedim ya renkler iç içedir. Buna sarı da dahildir hayata. Turuncu ise karmakarışıktır. Aşk ve ayrılığın karışımıdır adeta. Ve en son olarak umut eklenir gökkuşağımıza. Mavi... İşte böyledir biraz da aşk. Biraz gökkuşağı biraz karmaşıklık...

Sonuç olarak aşk soyut bir savaştır bu dünyada. İnsanların kendileriyle, kalplerine giren insanlarla savaştığı bir muharebe. Galip gelmenin mağlup olmaktan geçtiği bir savaş...


HAYATIN UCUNDAN AŞKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin