Kışa girerken... Her şey soğuk, her şey anlamsız, her şey buz gibi. Ağaçlar soğuk rüzgârla sallanırken ağlıyorlar sanki. Kaybettiklerine ağlaşıyorlar. Onlara da her şey yarım, bana da... Bahar ne zaman uğrar bana, bilmiyorum. Bahar uğramaz bana, hemen yaz gelir. Yakar, kavurur... Sonra sonbaharım var benim. Her şeyimi yitirdiğim, savrulduğum bir zaman. En uzun mevsimimdir benim sonbahar. Beni hiç terk etmez. Zaten bana en sadık olan da o. Yine sonbahar. Kış... Soğuk, gök gürültülü, buz gibi... Her yerin durgunlaştığı bir zaman. Acıların kısmen dindiği, yaşanılan kötü şeylerin azıcık olsun ara verildiği bir zaman. Diğer mevsimlerden geriye kalan tek şey anılar. Düşünürsün, hatırlarsın ve ağlarsın. Geriye dönemezsin, sızlanırsın, titrersin... Ve sadece öyle kalakalırsın. Kıştayken en sevdiğim görüntü. Bir camın buğusuna yazılan iki harf... Arasında kalp olmayan. Arasında acı, arasında üzüntü, arasında ayrılık olan iki harf. Kalbimin içindeki sıcaklıkla, hayatımın sıcaklığı dengelenince geçecek camdaki ayrı yazılan iki harf. Geçecek, belki bir gün o cama ne yazdığımı bile unutacağım. Ama ona yaklaşınca görülecek izleri. O zaman hatırlayacağım ne yazdığımı, ne yaşadığımı... Sonra yine yaz gelecek. Yakacak, kavuracak... Ve yine bahar hiç uğramamış olacak.
K.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
HAYATIN UCUNDAN AŞK
Teen FictionHayatın ucundan aşka , özleme , acıya ve tüm yaşama bakan bir bakış... Kısa yazılardan oluşan, adeta insanın her yazıda kendisini sorgulayıp, kendinden bir parça bulacağı türden. Çok sevilerek, hayata aşk katarak yazılan yazılar...