3.BÖLÜM

10.7K 418 10
                                    

Ölüyorum gerçekten ölüyorum. Her yerim ağrıyor. Boğazım çok acıyor ve başımdaki ağrı kafamı duvarlara vurma hissi uyandırıyor. Her şey o iki pisliğin yüzünden, buz gibi depoda zatürre olacak kadar beklediğime eminim. Onca olandan sonra zar zor ayağa kalktım. Merdivenlerden yavaşça inmeye başladım sessizce mutfağı bulup sıcak bir şeyler içip geri uyandığım yatağa dönmeye karar vermiştim fakat günaydın diye seslenen Çağan içimden okkalı bir küfür savurmama neden oldu. Kimseye görünmeye niyetim yoktu ilk amacım baş ağrımdan kurtulmak ve kendimi iyi hissettikten sonra da o an bulunduğum yerin icabına bakmaktı. 

Şaşkınlığımdan kurtulup hızlıca yanına gittim. "Sana bir iyi bir de kötü haberim var . İyi haber ölüyorum kötü haber beni öldüren kişi sen değilsin" Çağan söylediklerim karşısında alayla güldü. "Seni öldürmek isteyen mi var ?" Geri zekalıydı.  Daha bir gün önce icabıma bakacağını söylüyordu oysa.  "Dur tahmin edeyim beni bırakıyorsun, kim olduğumu da boş ver bir yerde hata yaptığının farkına vardın." Hastalığımı ve bitkinliğimi falan unutup içten içe sevinçten dört köşe olmuştum .Ta ki Çağan konuşup sevincimin bir balon misali havasını indirene kadar. "Seni  bıraktığım falan yok ayrıca kargaşa çıkarmazsan iyi edersin, odanın halinden sonra sana haddini bildirmediğim için şanslısın."  Göz yaşlarım duyduklarımdan sonra akmak için ısrar etse de izin vermeyip onları gerisin geri gönderdim. Madem beni özgür bırakmıyorsunuz bütün yapacağım her şeye katlanırsınız o zaman. Sanki söylediklerini hiç duymamış gibi arkasındaki boş koltuğa oturdum bu evde de sıfır konfor diye söylendim. Söylediklerimden sonra tip tip baktı. Oh olsun sana daha bu başlangıç görürsün sen. Biraz koltukta kıpırdanıp gözlerimle salonu incelerken konuştum. "Ama vallahi tebrik ederim! İnsan birini evine zorla dahi getirmiş olsa önüne bir tabak yemek koyar ne bileyim bir tabak su verir."  Cümlemi bitirdiğimde üst kattan inen Çağrı mutfakta bir şeyler olduğunu gidip yememi söyledi, adını Çağan ona seslendiğinde duymuştum. Ben ayağa kalkmadan önce Çağrı gelip koltuğun boş kısmına oturdu ve televizyonu açtı. O kadar açtım ki koşar adım mutfağa gidip karıştırdım sağı solu, bulduğum ekmeğin arasına bulduğum her şeyi doldurmuştum resmen, bir bardak suyla yedim orada. Gözümün önü açılmış mantıklı düşünebilir bir hâle gelmiştim nihayet. Salona döndüğümde Çağan gitmişti ve Çağrı hâlâ televizyon izliyordu, bir haber kanalında durduğunda atılan manşet dikkatimi çekti. "Okan Yıldırım'ın bir eğlence mekanının yakınında durumu ağır bir şekilde bulunduğundan bahsediyordu. Alık alık ekrana bakarken görüntülerden daha bir iki gün önce Çağan'ı gördüğüm mekan olduğunu anlamam uzun sürmedi. Okan Yıldırım kimse artık onu hastanelik edenlerle aynı evdeydim, korkmuyordum ama ne gidebiliyordum ne de bana ne yapacaklarını tahmin edebiliyordum bu bilinmezlik beni boğuyordu. Haberlerde bahsedileni anlamamış gibi yaptım soluma dönüp Çağrı'ya bakmadım bile. İyice yerleştim olduğum yere karnımın tokluğunun da etkisiyle göz kapaklarımı durduramıyordum. Gözlerimi kapattım kısa bir süre sonra televizyonun sesini duymaz olmuştum. Ne kadar uyuduğumu bilmiyorum uyandığımda gözümü açmadım Çağrı ve Çağan kısık bir sesle konuşuyorlardı. Çağrı kısa bir oflamadan sonra konuştu. "Onu tekrar depoya kapatamayız, kızı bırakmanı söyledim sana! Peşine birisini takardık olur biterdi." Çağan kısa bir süre sessiz kaldıktan sonra cevap verdi. "Annemle babama arkadaşım olduğunu söylerim kızı da iyice tembihleriz uslu durursa annemle babam gittikten sonra o da evine döner. Hem eminim o da böyle olmasını ister değil mi Aslıhan? Uyandığını biliyorum berbat bir oyuncusun." Utana sıkıla biraz da öfkeyle planına uyacağımı söyledim, gitmek için katlanacaktım mecbur. Çalışanlar etrafta koşturuyor tahminimce akşam yemeği için bir şeyler hazırlıyorlardı. Düşüncelerimden yüzümün önünde elini sallayan Çağan sayesinde ayrıldım. Daha fazla yüzüne bakamayacağım için kendimi kötü hissettiğimi söyleyip uyandığım odaya çıktım. Yatağa uzandım gözlerim kapalı onu düşünüyordum gerçekten akşamın sonunda bırakacak mıydı beni? Delirmek üzereydim sinirlerim çok bozulmuştu kâh çok sakindim kâh anksiyete krizi geçiyormuşum gibi titriyordu ellerim. Bir de annesiyle babasıyla tanışacağım tek eksik buymuş gibi. Bilerek mi yapıyor tanrı aşkına! Sanırım anladı anne olan hiçbir kadına kötü davranamayacağımı. Annem benim hayatımda hiç olmasa da en değerli kişi babamdan sonra . Annem beni doğururken vefat etmiş. Başından beri doktorlar tehlikeli bir hamilelik olduğunu söylemişler annem tıpkı benim gibi inatçı olduğu için ki babam öyle söylerdi kimseyi dinlememiş kendince beni göz göre göre öldürmemiş . Ona bu teklifle yaklaşanları da büyük bir öfke ile geri püskürtmüş. Annemin ikinci planda olmasının sebebi ise babamı yalnız bırakması. Babamın annemi çok sevdiğini görüyordum belki de babamı ağlarken gören tek insan bendim . Annem için ağlardı hissederdim. Titreyen ellerimi cenin pozisyonda yatarken dizlerimin arasında sıkıştırdım, odaya giren kişiye dönüp bakamıyordum bile hissettiğim kaygı bütün bedenimi sarmıştı sanki. Daha yeni uyanmıştım ama gözlerimi kapatıp uyumak için zorluyordum kendimi. Benim de kaçışım uyumaktı. Kırıldığında, yalnız hissettiğimde, korktuğumda bile uyuyan bir insandım. Hâliyle buna alışkındım fakat odada Çağan'ın varlığını hissetmek uyumamı imkansız hâle getiriyordu.

Bir kaç dakika daha gözlerim kapalı yattıktan sonra Çağan ayak ucuma oturdu bir terslik olduğunu anlamıştı sanırım. Elini alnımı koyup ateşime baktı. İyisin diye mırıldandıktan sonra komodinin üzerine birkaç tane ilaç bırakıp yanımdan ayrılmak için kapıya yöneldiği sırada konuştum. "Beni ne zaman bırakacaksın ?"
Çağan birkaç saniye boş bakındıktan sonra iç çekip konuştu "Plana uyarsan bu akşam ama bir terslik çıkarırsan kendi sonunu hazırlarsın emin ol. Ve ben birileri gibi işlerimi başkalarına hallettirmem kendim yaparım ne yapacaksam. Üstelik seni evinin önünde falan da bulamazlar." Her şeyi biliyordu bu kalbimin sıkışmasına neden olurken ellerimin titremesi iyice arttı...

Herkese merhaba:) Bu hikayeyi az çok hatırlayanınız vardır. En son 2019 yılında bölüm yayınlamıştım. Siz de anlarsınız ki bu süreçte yeni şeyler öğrendim, kendimi geliştirdim, fikirlerim ve birçok şeye bakış açım değişti kısaca ben değiştim. Hikayeyi yayımdan kaldırmıştım ve düzenleyip yeniden yayınlamaya karar verdim çünkü bu hikaye benim için anlamlı amatör olarak cesaretimi toplayıp yazdığım ilk hikaye:)  Bu yüzden kitaplaştırma tekliflerine de olumlu bakıyorum. Lakin son haline kadar düzenlemekte ve burada yayınlamakta kararlıyım. Destekleriniz benim için çok önemli. Yakında yeni bir hikaye de gelecek umarım beğenirsiniz. Sonraki bölümde görüşmek üzere:) 

Bizden Kalan (Düzenleniyor!)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin