Uzay beni omzuna yaslayınca nefes alamadığımı bile unutmuştum. Derin derin nefes almaya başladım. Burnumdan aldığım her nefese şükrediyordum. Uzay'ın kollarında kendimi güvenli hissetmiştim. Sıcacık olan kollarıyla beni kendine çekmişti.
"İyi misin?" dedi Uzay.
"Değilim." dedim. Sesim titriyordu. Hala Uzay'ın kollarındaydım.
Parfümünün kokusu çok hafif olsa da yanından geçen birini etkileyebilecek cinstendi. Kazağı yumuşacıktı.
Kollarını üstümden yavaşça ittim.
Gözlerimi ona hiç çevirmedim. Utanıyordum. Neden bilmiyorum ama yukardan bir tıkırtı gelince kafamı hemen Uzay'a çevirdim."İyi misiniz gençler?" dedi bir adam bağırarak. Asansörü tamir etmeye çalışan adamdı herhalde.
"İyiyiz!" dedi Uzay bağırarak. Gözlerini bana çevirdiğinde hemen yan tarafa döndüm. Yere oturup tavana bakmaya başladım. Bunu yapmayı çok seviyordum.
Yarımsaattir asansördeydik. İkidebir ofladığımda Uzay'ın dikkatini üstüme çektiğini farkettim. Bence susmalıydım. Peki sustum.
Uzay ayakta saçlarıyla oynuyordu. Ona baktığımı farkedince yüzünde nefret dolu bakışları yayıldı.
"Neden böylesin?" dedim. Sinirimi bozuyordu.
Dediğime cevap vermeyip saçlarıyla oynamayı bıraktı. Bu seferde asansörün düğmeleriyle oynamaya başladı."Bugün yaşamak istiyorum. Düğmelerle oynamayı bırakır mısın?" dedim. Uzay kafasını bana çevirdi ve yeniden o kötü bakışlarına şahit oldum. Dediklerimi takmıyordu. Bende daha fazla onunla muhattap olmamak için sustum. Ayağa kalkıp kendime baktım. Normal Mayra işte.
Asansör birden hareket edince iki adım gerileyip Uzay'ın üstüne düştüm."Dikkatli ol biraz." dedi Uzay. Üstünü silkeleyip benim kirli olduğumu belli etmeye çalıştı. Bu yaptığı hoşuma gitmemişti. Üstümü koklayıp 'kötü mü kokuyorum acaba?' diye düşündüm. Gayet güzel kokuyordum. Dün banyo yapmıştım. Deodorantta sıkmıştım. Bilerek mi yapıyordu diye düşünürken asansör yukarı doğru hareket etmeye başladı. Asansörün ışıkları yandı. 6.katta durup kapıları açıldı. Hemen asansörden çıkıp derin bir nefes aldım. Sonunda kurtulmuştum.
Uzay da asansörden çıkıp "Ben gidiyorum." dedi. Ellerini ceplerine koyup sağ tarafa doğru yürümeye başladı.
Bende onla birlikte gittim. Çok hızlı yürüyordu. Onun iki adımı benim 1 adımımdı.
"Biraz yavaş yürür müsün astımım var kaç kere söyleyeceğim?" dedim. Aldırış etmeden yürümeye devam etti. 2 adım daha attıktan sonra durup kafasını bana çevirdi. Ellerini iki yana açıp "Banane." dedi. Yürümeye devam edip aramızda ki mesafe artmaya başladı. Koşup ona yetişmeye çalıştım. Kafasını koridorda hafif bir şekilde görünce o tarafa doğru koşmaya başladım. Giriş kata geldiğimde Uzay'ın gözlerime denk gelmemesi için dua ettim ama bizim öğrenci grubunun orada olduğunu farkedince oraya doğru ilerlemeye başladım. Burak beni farkedince bana hızlı adımlarla gelmeye başladı.
Yanıma geldiğinde "İyi misin çok endişelendim." dedi ve bana sarıldı. Bende ona hafiften sarıldım.Burak gerçekten çok iyi bir insandı. Beni çok tanımasada bana iyi davranıyordu. Benim hırsız olduğumu öğrense bana yardım edebilecek görünüşe sahipti. Kollarını üzerimden çektiğinde "İyiyim de sen nasıl..." derken Burak sözümü kesti.
"Uzay anlattı. Asansörde kalmışsınız. Astımın varmış korkmuşsun biraz." dedi Burak. Uzay bana yardım ettiğini söylememişti herhalde."Evet öyle oldu. Kendimi biraz tesselli ettim sonra astım olduğumu bile unuttum." dedim tebessüm ederek.
"İyimiş." dedi Burak.
"Aynen." diyip bizim grubun oraya doğru yürümeye başladım. Burakta yanıma gelip benle aynı tempoda ilerledi. Grubun yanına geldiğimde herkes bir ağızdan "İyi misin?" diye sordular. Bende onlara bugün en çok kullandığım kelimelerden birini seçip "İyiyim." dedim tıslayarak.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ÖLÜME SON ADIM
Teen FictionNerdeyim ben? Yalnızlık gezegeninde mi? Yoksa hiçler dünyasında mı? Adını bile koyamadığım bu hayatın ismini kim söyleyecekti? Kaderimle başbaşaydım. Nerde o huzurlu hayat? Nerde işini gitmek için koşuşturan anne,baba? Konuşmak ister insan,dinleyen...