Bir başka ben

"BBB 6"

Oğuzu bulmak için hemen evden çıktım ve sahildeki caffe'ye doğru gittim sadece bizimkinler vardı Nehir, Oğuz ve Burak bir masada otuyorlardı içeriye girdiğimde Nehir elleriyle Oğuzu okşuyordu Burak da sıkılmış bir vaziyette telefonuyla oynuyordu içeriye girer girmez Nehir beni gördü ve yanlarına gitmem için eliyle işaret etti utana sıkıla yanlarına gittim evet Oğuzla konuşmam lazım dı tek başımıza ,o yüzden Nehir'in gitmesini umut ediyordum masalarına oturdum Oğuz sürekli bana bakıyordu ama Nehir'e çaktırmadan Burak halen telefonlaydı bir an Serra. Da gelseydi keşke bu çocuğun moralini düzeltirdi hiç olmazsa diye düşündüm
"Nasıl güneş"
Dedi Nehir, bir an daldığım düşüncelerimden kurtulup
"İyiyim sen nasılsın"
Dedim oğuzun elini tutup "iyiyim bizde şu kamp işini konuşuyoduj o sırada sen geldin "
Dediğini pek anlamadım o yğzdende sordum "hangi kamp anlamadım"
"Duymadın mı bak orda afişi var"
Diyerek eliyle duvarı işaret etti baktım ve bir kamp afişi vardı şimdide bu çıktı desene "görmemiştim haberim yoktu bu kamp'dan siz gidiceksiniz sanırım"
Dedikten sonra Nehir Neşeli bir sesle "tabikide gidiceğiz her yaz oluyor zaten çok eğlenceli oyunlar gece kamp eğlencesi çok güzel şeyler oluyor sende gelsene hem çok iyi olmaz mı eğlenirsin Serrayıda getir bence"
Aslında pek de istemiyordum ama bi yandan da oyunlar falan eğlenceli olurdu
"Olabilir aslında ne zaman mış bu kamp"
"Yarın otobüsle gidicez yine burdan caffe'nin önünden kalkıcak otobüs sabah "
"Tamam geliriz" dedikten sonra önüme gelen meyve suyunu aldım ve bir yudum içtim Oğuz la konuşmam biraz zordu yada baya zordu ama bana öyle bakıyordu ki bundan sonra bende nasıl davranıcağımı bilemiyordum bu konuşmayı yapmak zorundaydım evet karşısında rezil de olabilirim bu konuşma ona garip de gelebilir ama nolursa olsun konuşucam isterse bana şuan güldüğü gibi gülsün ama gülmek cidden çok yakışıyor Oğuz benim üzerimde olan gözlerini Burak'a doğru çevirerek onu eliyle dürttü
"Kendine gelsene bırak şu elindeki telefonu yeter artık bizimle sohbet edebilirsin" diyerek ona karşı sesini biraz yükseltti Burak ise telefonu masaya bırakarak "evet sizi dinliyorum sevgili arkadaşlarım" dedi sanki resmi bir konuşma yapar gibi surat ifadesi vardı Nehir telefonla konuşmak için masadan kalkıp bizden biraz olsun uzaklaştı Burak ise yüne eline telefonunu aldı Oğuz'a kaş göz işareti yapıp bana bakmasını sağladım eliyle noldu der gibi bir hareket yaptı böyle konuşamazdık gözümle caffe'nin arkasını işaret ettikten sonra yerimden kalktım umarım beni anlamıştır iki dakika sonra yanıma geldi "noldu beni niye çağırdın" dedi
Şimdi nasıl konuşacaktım gerçekten heyecanlanmıştım
"Dün gece noldu"dedim bi anda bana doğru bakarak güldü ve eliyle çenesinde yeni çıkmaya başlayan sakallarını okşadı halen sırıtıyordu ne vardı bu kadar gülecek bunda
"Çok mu merak ediyorsun"
"Evet dün geceyle ilgili hiç bişey hatırlamıyorum ve sende şimdi anlatıcaksın ben eve nasıl gittim partiden sonra neler oldu anlat şimdi hadi dinliyorum"
"Anlatacak bir şey yok ki dün gece çok eğlendik o kadar " aramızda bişey geçmişti yani öylemi olmaz artık pes ediyorum ve bu soruyu ona sorucam
"Dün gece birlikte olduk mu"
Yüksek sesle bir kahkaha attı ve iki elinide omzuma koyarak beni kendine doğru çekti
"Sence güneş böyle bişey olmuş mudur"
Dedi sanırım dün gece cidden birlikte olmuştuk çok belli ediyordu
"Böyle bişey yaşandı yani öylemi"
"İnan bana çok güzel bir gündü sende çok güzeldin"
Dedi ve yanağımdan öpüp gitti ben şaşkınlıktan yerimden hareket edenedim bile üzüleyimmi sevineyimmi bilemedim hayatımda ilk defa böyle bişey yaşıyordum.
***
Sabah erkenden Serra'la kalktık ve kendimize güzel bir kamp çantası hazırladık hava sıcaktı ve güzeldi altıma siyah dizime kadar uzanan bir tayt giydim üstme beyaz bir t-shirt giydim Serra da aynı benim gibiydi onun t-shirt'i farklıydı sadece dün yaşananları unutmak istiyordum çünkü yaşadıklarım bana çok ağır geliyordu kaldıramıyordum Oğuzla beraber olmuştuk aradan sadece iki gün geçmişti ve ben halen kendimde değildim üstelik sevgili bile değildik caffe'nin önüne gelmiştik dün de Nehir'in dediği gibi otobüs burdaydı herkes otobüse binmişti bile Nehir beni görünce hemen üstüme atladı beni gördüğüne çok sevinmiş gibi görünüyordu "iyiki geldin inan bana çok eğlenicez"
Onun bu sözüne gülümsedim ve birlikte otobüse bindik heryer doluydu serra Burakla oturmuştu beni ekmişti yani Nehir hemen Oğuz'un yanına geçti bende ayakta kalmıştım sadece tanımadığım yabancı ve aynı yazamda yakışıklı bir şahıs'ın yanı boştu otobs kalkmak üzereydi o yüzden hemen yanına oturdum aradan yarım saat geçmişti yanımdaki çocukla hiç bişey konuşmamıştık derken...
"Merhaba ben cansel"
Diyerek omzuma bir yumruk attı tuhaf bir çocuktu
"Güneş"
Diyerek bende onun omzuna bir yumruk attım belkide çok iyi bir arkadaş olabilirdik bu durum öyle görünüyordu
"Buralarda yenisin galiba"
"Hayır küçüklüğümden beri buralıyım ama bu arkadaş ortamında yeniyim"
İki kaşınıda kaldırıp bana gülümsedi çok yorgundum yollara gelemiyordum o yüzden gözlerimi kapattım ve arkama yaslandım aradan daha beş dakika geçmeden cansel'in elini bacağımda gezdirdiğini hissettim o anda gözlerimi açtım ve ona baktım gözgöze gelmiştik demekki ben uyurken bana bakıyormuş Şuan otobüsün içinde olduğumuz için ona bişey diyemedim daha doğrusu sesimi çıkarmaya korkuyordum o bacağımı elledikçe ben tahrik oluyordum bu hoşuma gitmiyordu ama öyle hissediyordum bi anda gözüm Oğuz'a kaydı sanki böyle sinirden kıpkırmızı olmuş gibiydi bana bakıyordu birşeyler söylemeye çalışıyordu ama tabi ben anlamıyordum o sırada telefonuma Oğuz'dan mesaj geldi "o şerefsiz'in elini çekmesini söylüycekmisin yoksa ben mi söylüyeyim"
"Sanane Oğuz bu olay seni ilgilendirmiyor lütfen karışma"
"Bacağını ellemesi senin hoşuna gidiyor sanırım hiç itiraz etmiyosun da"
"Olabilir"
"Bence olamaz çok belli ediyorsun güneş bacağını ellemesi seni sinir ediyor ama sen sesini çıkaramıyorsun dimi bu kadar belli etme"
Oğuz'un mesajına cevap vermedim yanımdaydı ama bana mesaj atıyordu
Onun inadına cansel'in omzuna başımı koyup elimide onun bacağımın üstündeki elinin üstüne koydum ve gözlerimi kapattım...