"BBB 14"

58 3 0
                                    

serra ile bir süre şoktan çıkamadık çünkü nehirin buraya gelmesini beklemiyoduk ama aslında tahmin etmem lazımdı nasıl düşünemedim ben oğuz gelmiş ise oda tabiki arkasından gelicekti telefonuma baktığımda oğuzdan mesaj vardı

gönderen : oğuz

bugün sinirden gözüm dönmüştü o yüzden yaptıklarım için özür dilerim biraz fazla üstüne geldim

fazla yanında az kalır

bugün oğuzdan çok korkmuştum ilk defa onu böyle görmüştüm artık bunları yaşamak istemiyorum aşık olduğum kişiden korkmak istemiyorum

"sen ne düşünüyosun güneş"

ben kendi kendime konuşmaya dalıp serranın burda olduğunu unutmuşum

"hiç birşey nehir geldi ya şimdi yapıcaz acaba diye onu düşünüyorum sende düşünsen iyi olur yani"

"aynen biz o sarı yellozu napıcaz şimdi"

en iyisi şuna cevap vereyim de buluşup bir konuşalım bakalım derdi neymiş anlayalım

gönderilen : nehir

meydana gel ben şimdi oraya gidiyorum

nehire cevap verdikten sonra hemen hazırlanıp meydana gittiğimde nehir bir banka oturmuş elinde telefonla oynuyodu

"neden geldin"

"ilk önce bir merhaba deseydin keşke"

"uzatma nehir noldu sen neden geldin"

"birilerine birşeyler olmuş büyümüş sanki içindeki küçük kızı öldürdün mü noldu"

"bilmem seni görünce böyle oluyorum"

bu kız çok sinirlerimi bozuyor bir dakika bile yanında durmak istemiyorum

arkama bile bakmadan yürümeye başladım ama tabiki beni durdurdu

"gitme sana anlatmam gereken şeyler var"

nehirin yanından geçip banka oturdum arkamdan oda oturdu

"çabuk olsan işim var da"

biraz üzgündü sanki bir anda suratı düşmüştü belkide bana kendini acındırıyordu

"buralara kadar oğuzun peşinden geldim sırf onu sevdiğim için onu görebilmek için ama kalıcak bir yerim yok kafam esti geldim hiç nerde kalırım diye düşünmedim o yüzden sana bir ricam var kısa bir süreliiğine sizde kalabilirmiyim ama çok kısa bir süreliğine yemin ederim fazla kalmıycam burda ev bulana kadar lütfen senden başka hiç birşey istemiyorum"

"olmaz kesinlikle olmaz "

ben o sarı yellozla aynı evde kalmam onunla asla aynı odayı paylaşmam

"güneş kısa bir süreliğine lütfen çok kötüyüm ben ve yapıcak hiç birşeyim yok küçük bir iyiliğin dokunsa nolur ne istersen yaparım"

"nehir bu çok fazla ben annemlere ne söylüycem peki olmaz "

"tamam nasıl istersen öyle olsun"

ama bana bunu yapma bilerek mi yapıyosun şimdide ağlamaya başladı böyle yaparsa hayır diyemem işte insanları ağlarken üzgün görünce dayanamıyorum

sanki bu huyumu biliyorlarda bilerek yapıyorlarmış gibi geliyor

"tamam ama kısa bir süreliğine ve ben ne dersem onu yapıcaksın"

"çok teşekkür ederim"

bir anda boynuma atlayıp beni sıkmaya başladı kendimi ondan kurtardıktan sonra eve gittik ama halen anneme ne söylüycem bilmiyorum

kapıyı açıp eve girdiğimizde annem mutfakta yemek yapıyordu sesimizi duyar duymaz hemen seslendi
"Güneş sen misin kızım "
"Evet Anne benim"
Nehire baktığımda ertafa göz atıyordu
Onu annemle tanıştırmam lazımdı tabi aynı zamanda annemin onu sevmesi lazımdı yoksa eve kesinlikle almaz o yüzden nehiri kolundan tutup mutfağa annemin yanına götürüp tanıştırdım
"Anne bu benim arkadaşım nehir bodrumdan geldi bir süreliğine bizde kalıcak"
"Öylemi güneş keşke işk bana sorsaydın ama tabiki kalabilir çok tatlı bir kıza benziyor"
Annem nehirle hemen yakınlaşmıştı resmen onu görür görmez kanınısınmıştı normalde böyle kolay kabullenmiz birisini serrayı bile bir ayda anca kabullendi
"Merhaba selin hanım tanıştığıma çok memnun oldum beni evinize aldığınız için teşekkür ederim"
Annem ile nehirin tanışma fasılını heçtikten sonra onu odama çıkarttım tek çocuk olduğum için odam da sadece bir yatak vardı o yğzden nehir yerde yatıcaktı ona yer yatağı yapıp kendi yatağıma geçtip uzandım
"Ben buradanı yatıcam yani"
"Evet prenses beğenmediniz mi yoksa"
"Sorun yok en azından denerim"
"İyi olur çünkü başka yatıcak yer yok tatlım"
Saraylarda mı büyüdü bu kız ne bu böyle prenses sanki benden kül kedisi ne kadar hoş
Kafamı yastığıma koyup gözlerimi kapatıcaktım telefonumun çaldığını duydum bu saatte tabiki oğuz arardı
"Sana iyigeceler demeden uyumak istemedim"
"Uykumu böldüğün için sağol oğuz"
Nehir oğuz dediğimi duyar duymaz hemen ayaklandı
"Konuşmayı sesliye alırmısın oğuzun sesini duymak istiyorum lütfen"
"Tamam ama sakın sesini çıkarma "
Nehir yanıma geçip konuşmamızı dinlemeye başladı
"Özür dilerim ama napayım seni çok özledim"
"Sen mi beni özledin?"
"Evet birşey mi oldu?"
"Mümkünse özleme oğuz olur mu hatta beni unut sen ki zaten düşünmüyosun bile ama ben yinede söylüyeyim"
Nehir oğuzun sesini duyunca biraz duygulandı o yüzden bende çok konuşmak istemedim
"Sana seni sevdiğimi kanıtlayıcam görüceksin"
"Kanıtlamana gerek yok sevgi kanıtlanmaz gösterilir işte sen burda hata yapıyosun baştn kaybettin oğuz"
Telefonu suratına kapatıp nehirin elini tuttum sadece tesselli etmek amacıyla kız halen sevdiği için üzülüyor
"Bırak artık şunu düşünmeyi zaten aptalın teki"
"Deniyorum ama yapamıyorum onu kalbimden çıkaramıyorum"

"seni anlayamıyorum hem beni sevmiyorsun hemde benimle iyi geçinmeye çalışıyorsun"

hiç birşey söylemeden yerine geçip yattı bende gözlerimi yumdum

gözlerimi açtığımda her yer bembeyaz bulutlarla kaplanmıştı sanki yoğun sisten önümü zar zor görebiliyordum bir süre ilerledikten sonra arkası bana dönük beyaz elbiseli benim yaşlarımda bir kız gördüm ama yüzünü göremiyordum

"kimsin?"

sesini çıkarmadan yürümeye başladı ona yetişmek için koşmaya başladım ama yetişmek çok zordu çünkü çok hızlıydı nefe nefese kalmıştım kendime gelmek için durdum o sırada yavşça bileğimi tutup beni kaldırdı ama yüzünü göstermek istemiyordu elimle çenesinr dokunup kendime çevirmek istedim ama izin vermedi
"Neden bana kim olduğunu göstermiyosun kimsin sen"
"İkizinim"
"Hayır sen benim ikizim değilsin benim kardeşim benden kaçmaz"
Gözümü açtığımda tabiki yine kabus gördüğümü anladım zaten nerdeyse her gece görüyordum yataktan kalkmak istedim ama bişey benim kalkmamı engelledi yanıma baktığımda bu tabiki nehirdi kollarını belime dolamış uyuyordu bu kız niye yerinden kalkıp yanıma geldi acaba uyandırmak için dürtmeyi denedim bir süre işe yaramadı ama sonunda uyandırabildim "günaydın güneş"
Şuna bak ya bide bana günaydın dedi
"Senin benim yanımda ne işin var"
"Dün gece yağmur yağdı şimşek falan çaktı bende korkup yanına geldim"
"Nehir!"
"Efendim"
"Dün gece yağmur da yağmadı şimşek de çakmadı bana doğruyu söyle"
"Aman tamam yer yatağında yatmaya alışık değilim o yüzden mecburen senin yanına geldim"
Yataktan kalkıp üstümü giyinmek için dolabıma gittim kapağını açıp uzun süre ne giyebilirim diye bakındım ama halen bişey bulamadım
"Sen nereye gidiyorun ki"
"Genç bir kız sabahın bu saatinde özelliklede hafta içi nereye gidebilirse oraya gidiyorum"
"Direk okula deseydin daha mantıklı olurdu"
"Zekanı test ettim bakalım bunu anlayacak kadar akıllımısın diye çünkü bu soruyu sorman başta bi hataydı"
"Tamam seni çok bilmiş hadi gidelim"
"Hop hop sen nereye sinsi sindirella otur oturduğun yerde"
" bende genç ve güzel bir kızım bende okula gidiyorum"
Şu söylediğine gülesim geldi bu ne ya uzun süre suratına bakıp bakıp güldüm oda anlamadı tabi neye gülüyorum
"Neye gülüyorsun sen?"
"Sana"
"Ne var yani okula gelemezmiyim"
"Tabikide gelirsin tatlım da hangi okuldan bahsediyorsun benim okuluma kaydın yok bikere nasıl gelmeyi düşünüyorsun ama bi dakakika"
"Ne bi dakika"
"Seni bir tek misafir öğrenci olarak alabilirim "
"Tamam kabul"
Hemen valizinden bir kac kıyafet çıkarıp goyinmeye başladı sinsi sindirella
"Hazırsan gidelim artık derse geç kaldım."

Bir başka benHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin