Hayatımızın yönetim merkezi olan beynimiz evrendeki en karmaşık yapıdır. Kapasitesi evrenin tüm atomlarının sayısıyla kıyaslanamayacak kadar büyüktür. Beynimiz yüz milyar nöronun, çok türde ve sayıda sinir iletkeninin, aminoasitlerin ve sair besin maddelerinin rol aldığı, aynı anda milyonlarca elektriksel ve kimyasal işlemin yapıldığı muhteşem bir makinedir.
Hayatımızı yanlış yönetmek yüzünden beyin gücümüzü erkenden kaybettiğimiz bir çağdayız. Henüz 22 yaşında... Dinlediği insanları anlayamıyor, okuduğunu kavrayamıyor. Hayatını nasıl yöneteceğini, nasıl konuşacağını, anlaşacağını düşününce ürperiyor. Beyin nasıl bu hale gelir?
Beyin sürekli gelişiyor, öğreniyor, inşa oluyor, öğrenen okul gibi sürekli çevreyi kavrıyor, değişiyor ve yönettiği bedeni çevresel değişime anında uyum sağlatıyor. Hem vücudun çok sayıda sistemini uyumlu çalıştırıyor, hem de komutlarımıza göre yaşantımızı yönetiyor.
Bu inanılmaz makinenin binlerce alt işletim merkezinin sağlıklı ve birbiriyle uyumlu çalışabilmesi için türlü ihtiyaçları var. Uyuması, sulanması, tuzlanması, yağlanması, beslenmesi, havalanması, temizlenmesi gerekiyor. Tansiyon, gerilim, uykusuzluk, susuzluk, beyni kolayca bozabiliyor, açlık, havasızlık beyin bölgelerini beş dakikada öldürebiliyor. Böylesine hassas bir organı koruyup sağlıklı yönetmeden hayata başarıyla tutunabilir miyiz?
Bütün yaşadıklarımızın özetinden derlenen "ben" kimliği beyinde inşa oluyor. Düşünceler, duygular, davranışlar, hayaller, sezgiler, rüyalar, keşif, bilim ve sanat beyinde vücut bulup bilince ulaşıyor. Beyinde kimyasal işler elektriksel form kazanıp fiziğin dışına çıkıyor ve metafizik bilincimizle buluşuyor. Beynimiz fizik ötesi bedenimizin fizik bedenimizle buluştuğu köprü işlevi görüyor. Beynini kaybeden beden dünyada insaniyetine ait anlamlı bir şey bulamaz. Beyin bedene ve hayata anlam veren yaratılmış en önemli organdır!
Beyin bilgisayar ise, zihin ona yüklenen yazılımlardır. Zihin beynin çalışır durumudur. Sağlıklı zihin ancak tam, dengeli çalışan kapasiteli beyin üzerinde inşa edilebilir. Bozuk ve kapasitesiz bir beyne sağlıklı ve güçlü yazılımlar yükleyemeyiz.
Zekâmız, başarımız, üretkenliğimiz, ilişkilerimiz, huzurumuz, kulluğumuz, dünyamız, ahiretimiz, her şeyimiz beynimizin sağlıklı çalışabilmesine bağlıdır. Beyni çalışmayanın dini bile yoktur. Beynin bu denli önemli olduğunun farkında değil miydik? İnsan beyinleri arasında binlerce kat kapasite farkı olabileceğini bilmiyor muyduk? Beyin kapasitemizi binlerce kat azaltıp çoğaltabileceğimizi duymamış mıydık?
Hayata tutunmak uğrunda yıllarımızı tüketiyoruz. Öğrenmek için tekrarlayarak çalışıyoruz. Birisi bir sayfayı tek okumada kavrayabiliyor, öbürü on okumada çıkamıyor içinden. Birimize boğucu görünen hayat yükleri öbürümüze hafif geliyor. Güçlü beyin daha az emekle daha çok iş üretir ve güçsüz beyin daha çok emekle daha az iş üretir. Hatta iyice zayıflayan beyin hiçbir iş üretemez. Tıkanır, çöker.
Beynimiz ana hatlarıyla nedir? Nasıl çalışır, nasıl gelişir, nasıl bozulur? Neden hayattan zevk alma sistemimiz çöker? Depresyon nedir ve beyin bozulmasıyla ilişkisi nedir? Ne kadar genetik, biyolojik ve ne kadar da zihinsel faktörlerden kaynaklanır? İçinden nasıl çıkarız?
Beynimizidengeli çalıştırıp güçlendirebilmek için neler yapabiliriz? Beyni parçalayanserbest parçacıklar nasıl çoğalır ve beynimizi parçalamalarını nasılazaltabiliriz? Beynimizin temel besini olan glikozun ve ketonun beyne erişimininasıl dengeleyebiliriz? Beynin nasıl bir yağlanma sistemine ihtiyacı vardır vebunun için ne yapabiliriz? Suyun ve beslenme alışkanlığımızın beyne etkisinedir? Uyku ve spor beynimizi nasıl etkiliyor?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Zihinsel Şifa / Muhammed Bozdağ
Non-FictionDr. Muhammed Bozdağ'ın 6. kitabı Yayın Yılı 2015, Sayfa: 320 Kitap dengesiz yaşantı ve kronik stresle enerjisini bitiren ve kimyasal dengesi bozulan zihnin yeniden toparlanmasının biyolojik ve psikolojik taktiklerini derleyip okuyucuya sunuyor. Ark...