1.BÖLÜM - Yalnızlıkla Lanetlenmiş

43 1 0
                                    

"kimsem yok, ağlasam başımı yaslayacağım bir omuz yok, ailem bile yanımda değil o kadar tek başımayımki sonsuza kadar böyle sürecek gibi..."
Diyerek cümlelerini ekledi yanaklarından süzülen göz yaşları ile ıslanmış kağıda...
Başını masada birleştirdiği kollarının arasına koyarak hıçkırarak ağlamaya başladı sanki yalnızlıkla lanetlenmiş gibi düşünüyordu.
Birden gök gürledi başını kaldırıp göz yaşlarını sildi ve ayağı kalkarak penceresine doğru ilerledi, yağmur yağıyordu camı açarak gözlerini kapattı ona huzur veren toprak kokusunu içine çekti "keşke hep yağmur yağsa" diye iç geçirdi. Camı kapatıp ceketini giydi, odasından çıkıp aşağıya indi ne annesi ne de babası evdeydi ama ne kadar üzülsede ne kadar özlesede onları sanırım bu duruma alışması gerekiyordu. Kapıya doğru ilerledi botlarını giyip dışarıya çıktı. Yolda biraz yürüdükten sonra bir kahve dükkanı gördü içeri girmeden önce dükkana şöyle bir baktı yıpranmış pencereler, taş duvarlar o kadar mükemmeldi ki daha fazla beklemeden içeri girdi çok hoş bir cazz müzik çalıyordu gidip bir kahve alıp dışarıdaki terk edilmiş masalara doğru yöneldi.
Yağmur durmuştu ardından hafifce esen rüzgar saçlarını savururken kahvesinden bir yudum aldı ve gözlerini kapatıp rüzgarı dinledi. Kahvesinden son yudumlarınıda içtikten sonra kalktı hava iyice kararmıştı, anlayamadığı bir şeyin ona çarpıp dengesini kaybetmesine neden olmasıyla yere düştü bir anda irkildi gözlerini açtığında kendini yağmurdan sonraki çamurlu su birikintisinde buldu, o sırada bir ses yükseldi "çok üzgünüm kalkmanıza yardım edeyim gerçekten özür dilerim" başını sesin geldiği yöne çevirdi, yoğun koyu kahverengi gözler darmadagın kahverengi saçlar ve samimi bir yüz kalkması için ona elini uzattı, kendini bir an önce çamurlu sudan kurtarmak için elini tutarak ayağı kalktı ve gülümseyerek "önemli değil" diye karşılık verdi ve elleriyle üzerini silmeye çalıştı. Çocuk o kadar mahçuptuki "Tekrar özür dilerim" diye sözünü devam ettirdi, kız uzun sarı saçlarını arkaya doğru attı söyleyecek bir şeyler düşünmeye çalıştı ancak ağzından tek kelime çıkmıyordu "pekala" deyip gülümseyerek arkasını dönüp küçük adımlarla ilerledi, biraz daha ilerledikten sonra arkasına dönüp baktı çocuk hala oradaydı ve durmuş kendisine baktığını fark edince kafasını hemen önüne çevirip eve doğru yol aldı.
Yol boyu aklı hep o çarpışmadaydı, eve geldiğinde yine kimse yoktu yüzünü asıp odasına çıktı üzerini değiştirirken karnının biraz aç olduğunu fark etti, ardından mutfağa doğru yol aldı bir şeyler atıştırdıktan sonra tekrar odasına çıktı biraz kitap okumaya karar verdi.
Ve sonunda bu kitabında sonuna gelmişti yarın çarşıya çıkıp yeni bir kitap alacaktı biten kitabını kitaplığındaki bir rafa yerleştirdikten sonra yatağına geçip bugünü düşündü, kahverengi saçları yoğun kahve gözleri elmacık kemikleri o kadar müthiştiki ve kaşının üstündeki yara her ne kadar bu mükemmel özelliklerine uymasada onu garip bir şekilde cazibeli kılıyordu...

MASUMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin