Korku dolu bir kaç saat ardından SİNDY, evde daha fazla duramayacağını anlayıp arkadaşı Emma'ya gitme hatta orada bu gecelik kalmayı düşünmüştü. Carol onlara daha yakındı fakat sevgilisi olan BRANDEN ile vakit geçiriyordu ve çok konuşkan biri olduğu için açıkçası Emma'ya gitmek daha mantıklı geldi. Arabaya atladığı gibi arkadaşının yolunu tuttu. Bir yandan etrafı kolaçan ediyor herhangi bir ani hareketten kıvrılma planları uyguluyordu. Tam şehri birbirine bağlayan Wıeland köprüsünden geçerken içini derin bir hüzün kapladı.
SİNDY:"Anneciğim, keşke beni hiç bırakmasaydın" sözleri ağzından çıkar çıkmaz göz yaşı sel olmuştu. Arabayı kenara çekti ve hava almak için araba dışına çıktı.Biraz kendine gelmesiyle cep telefonunun çalması bir oldu. Arayan Emma'ydı.
EMMA:"Nerede kaldın SİD. Hadi film hazır kaçamaklarımız da hazır. Senin için iyi olacak,hadi çabuk gel bu güzellikleri içmemek için zor tutuyorum kendimi"
SİDNY:" Sanırım ben almasam daha iyi olacak EM".
EMMA:"İtiraz istemiyorum bu gece -hangover -'lı bir parti olacak" hadi öptüm..
SİDNY:"Ahh.. Pekâlâ 5dk içinde orada olurum".
Telefonunu kapatmıştı ve arabaya bineceği sırada bir ürperti hissetti. Hemen arabaya binip kapı kilitlerini vurdu. Harekete hazırlanıyordu ki, yandaki aynadan vuran bir karartı gördü. Bu o akşam bodrumda hissettiği gibi bir andı. Motoru çalıştırmak istedi ama motor istop etmişti. SİD tarafından, birden farkedildiğini anlayan o karartılı gölge uzaklardan gittikçe yaklaşıyor bu SİD'e dahada panik yaşatıyordu. Yüzünü bir türlü görememekle birlikte o an için oradan kaçmak istiyordu. O sırada aracın diğer yan camına ani bir vurma sesi ile SİD çığlığını tutamadı. Gelen o gece şehirde devriye gezen iki polis memuruydu. Onları gören Sid, derin bir nefes alarak arkasına yaslandı ve dışarı çıktığında o karartı yoktu gitmişti.
Korkusunu gören polis sakin olun bayan sizi rahatsız eden bişey mi oldu? diye sordu.SİD:" Aslında evet.. Arkamda biri vardı ve bana doğru geliyordu. Beni takip ediyor sanırım beni öldürecek. Yardım edin lütfen"
Polis:"Sakin olun bayan burda kimse kimseyi kolay kolay öldüremez. O gördüğünüzde bakın rüzgardan sallanan bir ağaç yaprağıymış".
SİD:"Hayır.. Bu olamaz ben onu gördüm orada biri vardı diyorum bana neden inanmıyorsunuz kahretsin"
Polis:"Bayan içiniz rahat etsin diye bu alan kontrol edilecektir size tavsiyem bu soğuk gecede televizyon başına geçip yorgan altında film izlemek lütfen artık evinize dönün"
Hayatımda hiç bu kadar utanmamıştım. Polis memuru beni dinlememişti bile. Neyseki Emma'ların evine varabilmiştim. Kafam hala oradaydı ve çok sinir olmuştum haksızlıktı bu derken, Emma elinde bardaklarla gelmişti. Sana herşeyi unutturacak bir ilaç dedi ve o gece haddinden fazla alkol almıştım. Ayakta zor duruyordum ve beni misafir odasına yatırmaya çalışan Emma'yı güçlükle hatırlıyordum. Gece yarısı saat 3 gibi lavabo ihtiyacım gelmiş kalkmaya çalışmıştım. İlk başta hafif bir sendeleme doğrultusunda güçlükle ilerleyebildim. Başım dönüyor ve korkunç bir derecede ağrıyordu uğultular beni delirtecekti. Lavabo yerini kestiremiyor odaları ellerimle yokluyordum. Sanırım üst katta olmalıydı. Merdivenleri yavaş ve dikkatli çıkarken kulağıma ufak ses tınıları geliyordu.
SES:"SİDNY... Dikkatli ol.."
SİDNY:"Aa-aan-nee.. Neredesin anne seni göremiyorum sana ihtiyacım var" diyerek hıçkırıklara boğuluyordu.
SES:"Kaç bebeğim..kaççç"
SİDNY:"Anne kim onlar bana yardım etmelisin" sözleri onun o yalnız dünyasının bir kez daha kanıtıydı. Dizleri üstüne çökmüş ağlıyordu ilk kez annesinin sesini duymuştu.
Üstelik kimseye de anlatamazdı anlatsa nasılsa kimse ona inanmayacak hatta başına iş bile açacaklardı..
Gitgide bu durumdan sıkılan SİDNY, ailesinden bu zamana kadar öğrendiği ve doğru bildiği şeyi yapacaktı..
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SİDNY WİLSON
HorrorArtık hiçbir yaşanmışlık onun ve yakınları için sıradan olmayacaktı. Taki, gerçekler su yüzüne çıkana kadar... SİDNY, diğer arkadaş gurupları içinde en sessiz ve sakin olanıydı. Hiçbir olaya karışmamaya çalışır, herşeyi içinde yaşardı. Hayal etm...