Zor. Herşey. Yaşamak vakit kaybı.
--
Köprücük kemikleri vardı sevdiğim adamın göğsünün üzerinde. Dokunmak için ruhumu verebiliceğim. Kokusuyla başım dönerken dudaklarımı delicesine değdirmek istediğim. Hep merak etmişimdir nasıl bir his kokusuyla damarlarımda dolaşan koyu kırmızı kanın bordoya dönüşüp donup kalması.
Çokta imkansız değil aslında. Dimi aslında?Mesafeler sorun.
Sorun onun bana hiç bakmamış olan kahve gözleri. Sorun onun gözleriyle göz göze gelmek için deliren koyu yeşil-mavi gözlerim.
Sorun yok aslında.
Kalbi olmayan acımasız bir adamın bana acıdığı için benim yanımda olduğunu zannetmesi çelişkili bir durum.
Ne kadar aciz bir durum, onun benim yanımda olması için sadece bana acıması gerektiği. Garip.
Hayat boktan. Kesin ve net.
Hah! Anlayamıyorum. Anlatamıyorum.
Bilmiyorum.
Yazdıklarım sürekli birbirinden kopar. Ve sonunda birleşir. Buda benim tarzım. Neyse.
Güneş batsın, bir daha doğmasın. Zaten hep karanlık. Gün ışığına gerek yok. Yıldızlar lazım bize. Çünkü o yok.
Karanlık, sevdiğim çocuğun suratındaki ifade kadar keskin. Sonu yok.
Kendini kandırdın mı hiç?
Olmucağını bile bile, göre göre kendine boşuna ümit verip olucak dedin mi hiç...
Boşluğun ortasına oturup susup sessizce kanlı gözyaşlarının yanaklarından süzülmesini izledin mi.
İmkânsızı özledin mi.
En kötüsüde bir gece tek başına deniz kenarında oturup elinde saymayı bıraktığın viski şişesiyle kendine itaraf ettin mi haykırarak? Dedin mi gelmicek işte hayallerini her zamanki ve tek becerebildiği şekilde yıkıcak diye.
Sen hiç kalbinin paramparça olmasını hissedip duydun mu?
Ağzından son nefesini verircesine "Yeter! Kendini kandırmaktan vazgeç!" diye kendine kızarak haykırdın mı gökyüzünde O olarak tuttuğun yıldıza bakarak?
Elimdeki şişeyi kayalıklara savurdum ve şişeninde kalbim gibi parçalanmasını izledim. Onun yaptığı gibi birşeyler parçalamak -kalbimi- zevk veriyor mu acaba? Diye merak ederek. Ama olmadı be. Bana zevk vermedi nedense.
Çünkü dibinde hala bitmemiş olan şeyler vardı.Onun bana Zarar verdiğini gördükçe ona daha çok aşık olduğum normal değil bence. Onun bundan zevk alması ayrı bir anormallik.
Dibe batıyorum. Onsuzluğun dibi.
Ve sanırım artık rüyalarıma gelip bana acı veren kahvenin karanlığındaki zirveyi istiyorum.
Dipteki zirveyi istiyorum. Çünkü buradan kurtuluş yok!
Tırmanmayı bırakalı uzun zaman oldu aslında. Düşünsene başı yok sonu yok karanlık, umutsuz, ışıksız, O olmadan. Ne kadar iğrenç dimi. Sanırım deliriyorum.
İnsanlar yaşamak için sebep ararlar. Ben ölmek için sebep ararım. Ama sorun şu ki bu amına kodumun sikimsonik hayatında ne yaşamak için nede ölmek için bir sebepim var. Kazanacak bi bokum yok üstelik kaybedicekte bi bokum yok. İronik. Saçma. Mantıksız. Sikimsonik!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Çoban Yıldızı
No Ficciónİçki yokken kendi göz yaşlarımla sarhoş oldum ben. Her bir göz yaşım aslında kalbimi kanatan bir asit gibiydi. Paramparça olan kalbimin kırık olan yerlerini bir umut birleştirir zanettim fakat daha da çok kanattı. Denemelerim