11. BÖLÜM

1.1K 84 15
                                    

İyi okumalar...

Cenaze...

William'ın cenazesi...

Tanrım, yanlış duymadım değil mi? Christopher, William'ın cenazesi dedi. Hayatımı mahveden adamın cenazesi!

İçimden çığlık atıp, deliler gibi dans etmek geliyordu. Kalbim o kadar hızlı atıyordu ki başım dönmeye başlamıştı. Sonunda o adamdan kurtulmuştum.

Ayağa kalkıp odanın ortasına doğru bir kaç adım attım. Hâlâ duyduğuma inanasım gelmiyordu. Sonuçta bir zamanlar Amy içinde öldü denilmişti.

"William'ın cenazesi dedin, değil mi?" Benimkinin aksine, Christopher'ın yüzünde hüzün vardı. Hadi ama! Onun için üzülüyor olamazdı! Benden sonra William'dan ölümüne nefret eden kişiydi.

"Neyin var Chris? Sevinmelisin. Ondan kurtulduk." Tanrım, bunu söylemek harika bir duyguymuş. Şuan birinin ölümüne sevinen sadist gibi görünebilirim fakat bunun benim için anlamı çok fazla.

İlk olarak artık daha fazla Bayan Styles olmak zorunda değildim. Özgürdüm!

"William öldüğü için bir çok psikopat başıboş kalacak. Herkesin düzeni bozulacak. Bu yüzden hayır! Sevinemem." Sinirden sesi yükselmişti. Gözleri kötü bir hale bürünmüş, derinden nefesler alıyordu.
Hızla ayağa kalkıp odadan ayrıldı. Bekle! İznim? Peşinden aynı hızla odadan çıkıp onu asansörün önünde yakaladım.

"Ben işimi hallettim. Paralı iznimi isterim." Kollarımı bağlayıp ciddi görünmeye çalıştım. Fakat pek başarılı olduğum söylenemez. Çünkü heyecandan bayılacak gibi hissediyorum. Hemen eve gidip bunu Harry anlatmalıyım.

"Pekâlâ. Bir haftan var." Asansörün kapısı açıldığında içeri adımladı.

"Ve Sam, cenaze işini kimseye söyleyemezsin. Yoksa o bir haftada başka bir cenaze daha olur." Gri kapı kapandığında, gözlerim hâlâ oraya dikili kalmıştı.

Az önce Christopher beni tehdit mi etmişti? İyi de neden? Neden bu durumu saklamalıyım? Psikopatlar umrumda bile değil. Ama Christopher'dan korkmuyor değilim.

Bir kaç saniye önceki heyecanım kuş olup gitmişti. Herşeyi değiştirecek olan bilgiyi saklamak zorundaydım. Ve bundan nefret ediyorum.

Asansör boş olarak geri geldiğinde zemin kata indim. Kenarda duran büyük masaya ilerledim.

"Merhaba Bear. Bir hafta paralı izin." Normalde Bear ile uzun sohbetler eder ve kahkaha atardık. Fakat şuan sadece eve gitmek istiyorum.

"İzin tamamdır ve araban hazır." Minnettar bir gülümseme ile dışarıda bekleyen taksiye bindim.

Başımı cama yasladığımda gözlerim kendiliğinden kapandı. Hâlâ Bayan Styles olmak zorundayım. Hâlâ etrafa sahte gülücükler yollayıp mutlu görünmeliyim. İyi de bunu istemiyorum. Ne kadar aptalca gelse de tekrar annemin kızı olmak istiyorum.

"Şehir içinden gidelim." diye seslendim şoföre. Eve ne kadar geç gidersem o kadar iyiydi.

New York'un parıldayan binaları büyüleyiciydi. Etraftaki bilboardlar ve tabelalar... Bütün gün araba ile bu güzel şehri gezebilirdim. Ama her güzel şeyin sonu vardır. Bu sonda bahçe kapımızdı.

Harry ve Zayn bahçede hararetli bir şekilde konuşurken, Darcy Zayn'in arabasında kornaya basıyordu. Yanlarına yaklaşırken "Kızıma iyi bak Malik." gibi cümleler duydum. Korumacı Harry iş başında.

"Herkese merhaba." diye seslendiğimde Harry'nin eli belimi çoktan bulmuştu.

"Nerelerdeydin?" diye sordu Harry. Omzumu silkip bıkkın bir nefes bıraktım.

ACIMASIZ 2 (Ara Verildi)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin