Yılbaşı

404 47 5
                                    

Medyada Eslem ve kıyafeti

İki adam kollarımın iki yanına geçtikten sonra emri veren adamın elinde tuttuğu fakat bana doğrultmadığı silahındaki susturucuyu görünce "beni öldürmek isteseydin çok rahat bir şekilde öldürürdün belli ki bir şey diyeceksin içeri gir öyle konuşalım" dedim.

Adam iğrenç bir şekilde gülüp "bu gece sen benim misafirimsin" dedikten sonra beni tutan adamlara başıyla işaret verince adamlar beni sürüklemeye başladı.

Kendimi çekiştirmeye başladığımda adam "bırakın" diye bağırdıktan sonra sorarcasına gözlerime baktı.

"Ben her davete icabet ederim söylediğin gibi misafir edeceksen kendim yürüyebilirim" dediğimde "gerçekten beklediğimden daha yürekli çıktın" diyerek kısa ve küçük bir kahka attı.

Kahkahasının küçük olmasınım nedenini bilmiyordum ama kısa olmasının nedeni kesinlikle "beklediğinden daha zekiyim o kadar rahat olmasan iyi olur" demiş olmamdı.

-----

Beni büyük gösterişli bir eve getirdiklerinde evin içini inceledim. Burası bizim iş yaptığımız yere benzemiyordu daha çok yaşanışan bir ev gibiydi. Kendi yaşadığı eve beni gözlerimi kapatmadan getirmesine başta şaşırsamda daha sonra güvendiği bir şeyler olabileceğini düşündüm.

Tanıdık bir ses "geldiniz mi hayatım" dediğinde içeride ne olduğunu bilmediğim kapıdan çıkan sekreter kızı gördüğümde ağzım şaşkınlıkla aralandı.

Kız yanımıza gelip adamın dudağına bir öpücük bırakınca adam yüzünü buruşturarak onu ittirip "Cansu git odanda bekle" dedi.

Bugüne kadar yanımda çalıştığı halde adının Cansu olduğunu daha yeni öğrendiğim sekreter kız ellerini göğsünde bağlayıp bana bakarak "bu kız buradayken odamda beklememi isteyemezsin benden Selçuk" diyerek sitem edince Selçuk diye hitap ettiği adam "sana odana git dedim" diye bağırdı.

Cansu yavaş hareketlerle yanımızdan ayrılırken gözünün dolduğunu gördüğümde istemsiz bir şekilde mutlu oldum. Ağlaması hoşuma gitmişti, Doruk yüzünden iki defa benden kurtulmuştu.

Adam onun ağladığına mutlu olduğumu anlamış olacak ki "sesimi senin için yükseltmedim sadece seninle baş başa konuşmak istiyorum" dediğinde omzumu silktim. Sebebi kimin umrunda diye düşündüm sonuçta karşımda ağlamıştı.

Selçuk bir koltuğa yerleştikten sonra karşısındaki koltuğu işaret ederek "otur" diye emir verdiğinde kaşlarımı çattım.

"Keyfin bilir istersen ayakta bekle" dedikten sonra boğazını temizleyerek "işleri bana devredeceksin" deyince büyük bir kahkaha attım.

"Babamın yerinde gözü olan bir sürü insan vardı evet ama ilk defa bir tanesini bu kadar gerizekalı hissediyorum" dediğimde gülme sırası ona geçince neden güldüğünü anlamaya çalışırcasına yüzüne baktım.

"Bence Doruk'u gerçekten seviyorsun ve ona bir zarar gelmesini istemezsin" dediğinde bir afallasamda daha sonra içimdeki korkuyu yüzüme yansıtmamaya çalışarak "Doruk'u fazla hafife alıyorsun" dedim.

Selçuk yerinde biraz kıpırdanıp, sırtını koltuğa yaslayarak ellerini çenesinin altında birleştirdikten sonra "aslına bakarsan seni Doruk'tan daha çok hafife alıyorum Doruk babasından çok annesine benziyor kıvrak bir zeka, öfkesine asla yenilmemesi ve inatçı bir karakter" dediğinde dişlerimin arasından "annesini nereden tanıyorsun" diye tısladım.

Selçuk çenesinde bağladığı ellerini birbirinden ayırırken "hadi ama konumuz bu değil" dediğinde "annesini nereden tanıyorsun" diyerek sorumu yineledim.

Seksi MafyaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin