Sinir İlacı

335 62 6
                                    

Haberi okuduktan sonra adeta deliye dönmüştüm. Hızlı adımlarla odama girip elime geçen ilk şeyleri giydikten sonra tekrar alt kata inerek telaşla bana bakan Merve'yi umursamadan masanın üzerinde duran silahımı belime koydum.

Merve "Eslem gazetecilerin yanına mı gidiyorsun" dediğinde sinirimle harmanlanmış bir şekilde gülümseme oluştu yüzümde. Elbette muhabirlere ve gazetecilere bir şey yapmayacaktım sadece bunu kimin yaptığını biliyordum.

"Hayır o sekreter bozuntusu kızın yanına gidiyorum" dediğimde Merve "bende geliyorum" deyince onu umursamadan yürümeye devam ederken bir yandanda "Zarar görmeni ya da beni yavaşlatmanı istemiyorum Merve" dedim.

Kapıdan çıkıp arabamın yanına gelmiştim ki Merve adımlarını bana yetiştirip açmak üzere olduğum arabanın kapısını eliyle iterek tekrar kapattı.

"Eslem bende silah kullanmayı biliyorum sadece gerekmedikçe kullanmıyorum ikisi farklı şeyler" dediğinde haklı olduğunu düşündüm. Merve'yi şöyle bir süzdüğümde üzerindeki elbiseyle ne kadar ciddiye almamış olsam da "tamam atla" dedim.

Arabayı çok hızlı kullandığımı Merve'nin "sen kadını öldürmeye giderken bizi öldüreceksin her halde" demesiyle anladım.

Arabayı kontrollü bir şekilde kullanmaya başladıktan sonra o kadını bir an önce öldürmem gerektiğini düşündüm. Adamlarından biri bana bunu bildiğini söylemişti, gazetelere bu haberi verenin o sekreter kadın olduğuna adım gibi emindim.

Kadının evine geldiğimizde bahçe kapısında alarm olduğunu görünce beni görüp kaçmaması adına girebileceğim başka bir kapı var mı diye evin etrafında gezindim. Yol boyunca Doruk ve Ozan'ın aramalarını susturmaktan sıkılıp en son telefonumu tamamen kapatmıştım. Muhtemelen Ozan gazetedeki haber için köpürüyordu Doruk ise Merve gibi gazetecilere bir şey yapmamdan korkuyordu.

Evin etrafında gezinirken alçalıp yükselen duvar kıvrımları olduğunu görünce en alçak olanını gözüme kestirdim.

Merve'ye ve üstündeki elbisesine göz gezdirip "atlayabilir misin" dediğimde Merve başını sallayıp elini etek pilelerine koyarak "elveda en sevdiğim elbiselerimden bir tanesi" dediğinde istemsiz bir şekilde gözlerimi devirdim.

Merve benim yardımımla duvara atladığı zaman kız olmama rağmen elbisenin içinde neler olduğunu görmemin doğru olmayacağını düşünerek gözlerimi baska tarafa çevirerek onun diğer tarafa atlamasına yardım ettim.

Yerden birinci zıplamamda duvarın üst tarafını tutabilmiştim fakat sağlam tuttuğumu hissetmediğim için ikinci kez zıplama gereği duydum. Merve'nin çığlık sesini duyduğumda yüzümü buruşturdum ve onun olduğu tarafa atlayıp iki ayağımın üstüne düşerken alarm çalsa daha az dikkat çekerdik diye düşündüm.

"Ne oluyor Merve" dediğimde Merve eliyle bir yeri işaret ettiğinde simsiyah, orta büyüklükte bir köpeğin dişlerini açmış bize doğru hırladığını gördüm. Merve ilk görüşte bağırmakta haklıydı ama köpek bağlıydı. Yavaş adımlarla yanına gittiğimde kaslarının bu kadar gelişmiş olmasına karşın daha yaşına bile girmediğini anladığım bir pitbull cinsi köpek olduğunu fark ettim. Köpek hala hırlıyordu korkmadığımı göstermek için gözlerinin içine kenetlendim, hırlaması yavaş yavaş azalırken elimi korkusuzca başına götürüp sevmeye başladım.

"Kusura bakma kızım ama anneni birazdan öldürmek zorundayım sonrasında seni sahiplenebilirim şimdi uslu bir köpek ol" dediğimde Merve "o canavarı sahiplenmek konusunda ciddi misin" dedi.

Başımı sallayarak olayladım ve "hayvanlar canavar değildir Merve canavar olan onları o şekile getiren insanlardır" dedim. Gerçektende böyle düşünüyordum, pitbul dendiğinde insanlarda oluşan ön yargının tek sebebi yine insanlardı. Harika bir insan olmayabilirdim, kötü, kirli, öldüren, karanlık ve pis bir hayata sahip olan. Ama benim beyazlığımda vardı ve bu köpeği sahiplenirsem onu o beyazlıkta tutacak karanlığıma geçirmeyecektim.

Seksi MafyaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin