Geçmişin izleri

318 37 4
                                    

Son bir umut "Doruk buraya kadar geldik ama hala geri dönebiliriz biliyorsun değil mi" dedim gelecek cevabın hayır olacağını bile bile.

Doruk "bana sakin olmamı söyleyen kişinin sen olması fazla tuhaf bence" dedi arabadan inerken.

Haklıydı ona sakin olmasını söyleyen kişi olmam banada tuhaf geliyordu ama bir şeyler daha öğrendikten sonra çıkabilirdik Selçuk'un karşısına.

Saat sabahın üçüydü ve biz DNA testinin hesabını sormak için Selçuk'un evine gelmiştik. Her şey ortadaydı Selçuk'un anlatacaklarından daha fazla bir şey öğrenemeyeceğimizi biliyordum çünkü adamı gün içinde resmen kandırmıştım bize bir şeyler anlatmak isteyeceğini sanmıyordum.

Bir saat öncesine geri dönebilseydim Doruk'un sözünü dinler ve o kağıtta yazanları okumazdım diye düşündüm. Doruk cümlemi bitirdiğim anda evden koşarak çıkmıştı ve bende -silahımı alarak- mecbur onun peşinden gelmiştim.

Doruk'la birlikte Selçuk'un kapısına geldiğimizde bana bir müddet baktı.

"Sen arabada beklesen daha iyi Eslem"

Böyle bir şeyi düşünmüş olması bile beni hala tanıyamadığıno gösterirdi. Tabiki de o içerideyken ben arabada beklemeyecektim.

"Bu fikri unut Doruk içeriye bende geliyorum" dedim sert bakışlarımı ona gönderirken.

Doruk kapıyı çaldıktan sonra bana bakmadan "sadece şansımı denemiştim" dedi. Söylediği cümle gülmek istememe neden olmuştu fakat açılan kapının önünde iki adım gerisinde bekleyen Cansu'yla birlikte Selçuk belirince bu isteğimi bastırdım.

Selçuk bizi gördüğünde "Cansu hemen silahımı getir" dedi ve kapıyı kapatmaya çalıştı.

Sadece çalıştı.

Doruk fazla güç uygulamasına gerek kalmadan kapının bize dönük olan dış yüzüne elini koyarak Selçuk'un kapıyı kapamasına izin vermedi.

Bu hareketi her ne kadar içimdeki tanımadığım bir bölgeden onu öpme isteği getirsede bunuda erteleme kararı aldım ve Doruk'la birlikte evin içine girdim.

Doruk kendi silahını çıkardıktan sonra Selçuk'un alnına dayayıp geri geri yürüttü ve koltuğun üzerine düşercesine oturmasına neden oldu. Siniri gerçekten yüzünden okunuyordu, mantığını bu sefer bambaşka bir yerde unutmuştu.

Bende kardeşimin aslında sevgilimin kuzeni olduğunu öğrensem böyle düşünebilirdim. Benim içinde şaşırtıcıydı aşık olduğum adamın kardeşinin biyolojik olarak kuzenim olduğunu öğrenmiştim.

Doruk "anlat lan o DNA testini açıkla bana" diye bağırdığında ben bile korktum. Her ne kadar amcam olduğunu öğrenmiş olsamda Selçuk'un orada ölmesine pekte üzülmezdim çünkü karşıma amca gibi değil düşman gibi çıkmıştı.

Cansu "getirdim" diye bağırarak içeri girdiğinde Selçuk'un alnına dayanmış bir silah olduğunu görünce bir an afallasada kendini çabuk topladı ve elindeki silahı acemi bir şekilde Doruk'a uzattı.

"Ölmek istemiyorsan onu hemen bırak"

Sesi adeta titriyordu, korktuğu her halinden belliydi.

Doruk Cansu'ya bir kez bile bakmadı bu nedenlede gözlerini Selçuk'tan hiç ayırmadı.

Ortam gerçekten gergin bir hal almaya başladığında bende belimdeki silahımı çıkardım ve Cansu'ya doğrulttum.

Doruk "konuş lan" diye bağırdığında Selçuk'un göz ucuyla Cansu'ya baktığını gördüm.

Seksi MafyaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin