Seksi Mafya

Herşey zamanında güzel

Medyada Doruk

Ayrılık.

İnsanın sevdiği kişi olmazsa olmaz değildi elbet o olmadanda nefes almaya, yemek yemeye, hayatı yaşamaya hatta gülmeye bile devam ederdi insan fakat kalbine batmaz mıydı aldığı her nefes, boğazında kalmazmıydı yediği her lokma ve ya içtenmi olurdu gülüşleri orası tartışılırdı işte.

Doruk "buraya kadarmış" diyerek arkasını döndüğünde adeta neye uğradığımı şaşırmış, saniyeler içinde o olmazsa ne hale geleceğimi düşünmüştüm. Gözümün önüne gelenler Doruk'un deyişiyle gerçek Eslem ve ya olmaya çalıştığım Eslem ikiside değildi, gözümün önüne gelen bir boşlukta kaybolan Eslem'di. Gitmesine izin verirsem alacağım her nefes kalbime batacakmış gibi hissederek belimdeki silahı alıp evimin kapısından çıkmak üzere olan Doruk'un ensesine elimdeki silahın arkasıyla vurdum.

Doruk ağzından çıkan bir inlemeyle saniyeler içinde ayaklarımın dibine yığılınca şok olmuş bir şekilde onu izlemeye başladım.

Kimin bu durumu ne diye yorumlayacağı umrumda değildi umrumda olan tek şey Doruk'un gitmemesi ve beni bırakmaması için elimden geleni yapacak olmamdı.

Doruk hala ayaklarımın dibinde yatarken onun ısrarlı aramaları yüzünden kapattığım telefonumu açarak Merve'yi aradım. Merve çok geçmeden "efendim" diyerek telefonu cevapladığında birazda olsa rahatladım.

"Merve çok uzaklaşmadıysan geri dön çok önemli"

"Ne oldu Eslem sesin iyi gelmiyor"

"Soru sorma gelince öğrenirsin geri dön" dedikten sonra cevabını beklemeden telefonu kapattım ve yerde yatan Doruk'a bakarak "gitmene izin vermeyeceğim" diye mırıldandım.

Kapının zili çaldığında Merve'nin geldiğini anlayıp koşar adımlarla giderek açtım kapıyı.

Merve içeri girerken "ne oluyor Eslem" dedikten bir kaç adım sonra yerde yatan Doruk'u fark edince bu sefer sesine şaşkınlık yükleyerek "Eslem ne oluyor burada" diye yineledi sorusunu.

Önce yerde yatan Doruk'a daha sonra Merve'nin şaşkın yüzüne baktım.

"Senin yüzünden beni terk etti Merve" diye bağırdım var gücümle. Kendisi yüzünden olduğu kısıma yorum yapmamayı tercih ederek "sende seni terk ettiği için Doruk'u öldürme kararı mı aldın" deyince gülümsedim.

"Elbette öldürmedim onu sadece baygın hadi bana yardım et onu odama götürelim" dedim. Ses tonum artık azalmıştı Merve'ye kızmıyordum sonucun böyle olacağını bilse Doruk'a asla haber vermeyeceğini biliyordum.

Merve'yle ikimiz Doruk'u zar zor odama çıkarıp yine aynı zorlukla yatağımın üstüne bıraktığımda "şu depoda kullandığımız iplerden evde de olacaktı alıp getirsene" dediğimde Merve şaşkım bakışlarını bana yollayıp "Eslem ciddi olamazsın Doruk'u bağlayacak mısın" dedi.

"Doruk'un beni bırakmasına izin veremem Merve" dediğimde sesimin titrediğini hissettim. Bunun üzerine bir kere yalandan öksürerek boğazımı temizleyip daha otoriter bir sesle "şimdi ipi getirip bana yardım edecek misin yoksa ben mi alayım" dedim.

Merve endişe dolu bakışlarını bana yolladıktan sonra ipi getirmek üzere odamdan çıktı. Delirdiğimi düşünüyor olmalıydı fakat bu delilik değil kaybetme korkusuydu.

Doruk'un beni bırakmak istemesinin sebebi dolaylı yoldanda olsa o sekreter kızdı ve ben onu bir kere daha öldüremediğime lanet ediyordum. Ya o çok şanslıydı yada ben Doruk'u hayatıma soktuktan sonra formdan düşmüştüm.

Merve elinde oldukça kalın ve uzun olan iplerle yanımıza geldiğinde Merve'nin yardımıyla Doruk'un ceketini ve siyah tshirtini üstünden çıkardım. Vücudu her görmediğimde güzelleşiyor muydu yoksa bu kalbimin ona olan ilgisinden dolayı bana yaptığı bir oyun muydu diye düşünmeden edemedim.