3-Gerizekalı

153 55 42
                                    


İyi okumalar!

Multimedia: Duru


Asabileşirsin ,müzüğün sesini daha da açarsın kalbinin çığlıklarını bastıracaksın diye.
---------------------------------------------

"Yeliz ile Mert ayrılmışlar. Hemde Yeliz Mert'i aldattığı için. Ben zaten biliyordum ki! Yeliz her gördüğü çocuğa yavşıyordu. Geçen ise Kuzey'ye yavşıyordu. Sürtük! Her neyse birde bizim keltoş varya tarihçiyle yakalamışlar. Tabii keltoş müdür yardımcısı olduğu için bir şeyler yapamamışlar. Not düşürür falan di-"

"Yeter Duru! Kızım senden iyi bir magazinci olur. Sus bi ya sabah sabah dedikodu manyağı oldum! " diye sonunda patlamıştım. Sabahtan beri dedikodu peşindeydi. Zaten uykum vardı o da gitti. Sağ tarafıma baktığımda ıslanmış kedi yavrusu gibi olan Duru'yu gördüm. Hemen yanağına ufak bir öpücük bıraktım.

"Tamam tamam. Şimdi konuşmayalım bunları. Hem okul çıkışı bir yerlere gideriz tamam mı? " Duru'nun yüzü hemen gülmüştü. İnsanları mutlu etmeyi seviyordum.

"Tamam o zaman. Pasta yeriz ve limonata içeriz. Olur değil mi?" hemen kafa salladım ve sınıf kapısından içeriye girdim.

"Aa kimler gelmiş kimler? Deniz sen buralara uğrar mıydın? " bu kız sinirimi bozuyor!

"Beğenemedin mi? Beğenemediysen de kerane bir sokak altta gidebilirsin."
Yüzündeki ifadeyi görünce sahte bir kahkaha attım.

"Yüzündeki şu ifadeyi sil. Kabız olmuş maymun gibisin." ve sınıftan bir kahkaha. Dayanamayan Hande bana omuz atıp sınıftan çıktı.

Hemen sırama çantamı koydum.
Çantamın içinden Günlüğümü çıkardım ve Duru'ya döndüm.

"Hadi kantine gidelim. Karnım acıktı."
Dedim ve ayağa kalktım. Duru da kalkınca defteri sıkıca tutup kantine indik. Ben masaya otururken Duru'da bir şeyler alıyordu. Ben etrafıma bakarken Duru masaya oturmuştu. Hemen elindeki tostlardan bir tanesini aldım ve yemeye başladım. Canım arkadaşım ağızıma ıcetea sokmuştu.

"Bir kerede şu yemeği yerken içecek iç arkadaşım. Ben olmasam kuru kuru yiyeceksin." demişti. Ama benim yaptığım tek şey omuz silkmekti.

"Yağız'a gerçekleri söyleyecek misin?" bunu duyduktan sonra feci bie şekilde öksürük krizine girmiştim. Bir taraftan sırtıma hayvan gibi vururken bir taraftanda ağızıma nereden bulduğunu bilmediğim-muhtelemen almıştı- suyu içirmeye çalışıyordu. Biraz daha sakinleşince yerine oturdu ve derin bir nefes verdi.

"Az kalsın beni öldürüyordun. Öyle söylenirmi yemek yerken manyak!"

"Özür dilerim. Şimdi iyi misin?"
hemen kafamı salladım.

"Söylemiyeceğim." dedim ve ayağa kalktım. Defterimi sallaya sallaya sınıfa çıktım. Sınıfa girdiğim andan
itibaren içime birşeyler oturmuştu. Ama aklımda tek bir soru vardı.

Yiğit neden bizim sınıftaydı?

Onu boşverip sırama oturdum. Artık onu umursamayacaktım. Eğer yine bir işler çevirirse cezasını verecektim. Onun yüzünden hayatımın zehir olmasını istemiyordum. Yanımda hareketlilik hissedince oraya döndüm. Yan sınıftan biri vardı.

"İki dakika konuşabilir miyiz?" konuş dermişçesine elimi açıp yavaşça aşağıya çektim.

"Dışarı çıksak?" gözlerimi devirdim. Etrafa baygın bakışlar atarken ayağa kalktım ve çocuğun arkasından dışarı çıktım.

ZÜPPE!Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin