mor

13.9K 243 1
                                    

Bora'nın yanına son takıldığı kız ve arkadaşı gelince arka tarafa kaçtım. Sigara içerken bir yandan da elime geçirdiğim kitabı okumaya başlamıştım.

"Güney" diye seslenince Bora, sigarayı kül tablasına bastırıp yanına geçtim.

"Hayırdır" dedim yanına gidince.

"Dışarıya çıkıyoruz. Gelcek misin?" Diye sorarken yan tarafta hissettiğimiz hareketlilikle ikimizin de ilgisi dağıldı. Elif ağlayarak içerden çıkmıştı. Ama bizi fark edince geri içeri kaçmıştı.

"Bu adam ağlatıyor bak kızı. Her şeyine varım" dedim sinirle.

"Gürkan biraz öyle birisi abi. Ağlatmıştır" diyince başımı salladım.

"Yurtta niye kalmıyor bu kız?" Diye sorduğumda Bora "ya ben sordum da yurt çıkmamış. Özel yurdu karşılayamıyormuş. Ailesiyle de arası bozukmuş. Anlayacağın tek başına kalmış kız" Dedi. 

"Abi bir de gittin Gürkan'a yardım ettin. O parayı kıza verseydik iyi birisine giderdi en azından" dedim kaşlarımı çatıp.

"Öf ne yapayım. Adamı öldürcekler sandım. Güney hani senin boşta ki ev var ya. Onu Elif'e mi versek? Kirayı da kafasına göre öder." Diyince "iyi tamam. Konuşuruz yakalarsak kızı. Boşta yatıyor zaten ev. Gittiğim yok" dedim.

"İyi hadi. E çıkalım mı?" Diye sordu.

"Bora hiç havamda değilim kardeşim." Dedim.

"Ya gel kafan dağılır. Söz Asya'nın haberi olmaz" diyince omzuna çarptım elimin tersiyle.
"Asya'ya göre yaşamayalı çok oldu. Keyfim yok keyfim" dedim.

"Biz de onun için çıkıyoruz ya. Hadi düş önüme. Yarın seninle gelirim bak ofise" diyince "o bak bu zayıf nokta." Diyip güldüm. Dalga geçerek söylemiştim çünkü gelmeyeceğini biliyordum.

"Sen benimle gelirsen yarın kul köle peşinden işe geleceğim" dedi.

"Bu hafta her gün geleceğini kabul edersen gelirim" dediğimde "yuh" dedi.

"İki hafta" dedim inadıma.

"Yok artık" diyince ciddi tavrımı koruyup "bir ay." Dedim.

"Tamam üç gün olsun. Üç gün işe geleceğim ve çok sıkı çalışacağım" dedi. Bora'nın yaratıcılığını kullanmayı seviyordum. Yoğun aylarda ilaç gibi geliyordu işe gelip yükümü hafifletmesi. Ayrıca onunla beraber çalışmak da eğlenceliydi. Ortaya her zaman daha iyi projeler çıkıyordu.

"Anlaştık" diyip elimi uzattım.

"Canıma okuyacaksın değil mi?" Diye sordu elimi sıkıp.

"Orası Allah'ın emri.Ne kadar çok sık gelirsen o kadar az işin olur" dedim önümden ilerlemesine izin verip. Kızları da yanımıza takıp Bora'nın her zamanki mekanına gittik. Çok fazla onun kız arkadaşlarıyla muhabbet etmezdim. Çünkü her seferinde başka birisi olurdu yanında. Beni tanımalarına, benim de onları tanımama gerek yoktu. Kızlar lavaboya gittiği an Bora "biraz sohbet mi etsen acaba? Tek kelime etmedin geldiğimizden beri" Dedi.

"Kalsın. Böyle iyiyim" dedim bardağın dibindeki içkiyi yudumlayıp. Barmene işaret verip, içkimi yenilemesini istedim.

"Bak bu sefer bu kızı üzmeyeceğim. Çok ciddi düşünüyorum. Önceki kızlar gibi değil. Her zaman bana gelirlerdi. Bu sefer ben uğraşıyorum.Bir aydır yazıyorum kıza, ilk defa bugün buluşmayı kabul etti." dediğinde güldüm.

BİR ADAMIN HİKAYESİ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin