Tam çığlık atacakken eliyle ağzımı kapattı ve gözlerini kocaman açıp kısık bir sesle "sakın bağırma sadece birşey söylemeye gelmiştim" dedi
İçinden ;
Neden hırsız veya sapık gibi girdi odama birde ben uyurken neydi ki amacı ne yapmaya çalışıyordu bana korkuyordum da...ECE: okulda da söyliyebilirdin bine şimdi ? Odama gizlice girmeler felan
MERT: olmaz ece burada konuşmamız lazım.
Ve yatağıma beni oturtup kendiside yanıma oturmuştu ne diyeceğini gerçekten merak ediyordum ve ellerimi tutup çekmemem için ellerimi sıkıyordu.
ECE: çabuk söyle ne söyliyeceksen ve bir an önce git..
MERT: ece biliyorum ki beni sevmiyorsun. Ama ben gün geçtikçe sana daha da çok bağlanıyorum. Omuzlarına gelen sarı saçlarını savuruşun ve o iri kahve rengi gözlerine aşık oluyorum. Hergün seni inceliyorum taktığın rengarenk, küçük tokaların ve bileğinde her zaman takmış olduğun beyaz ve içinde küçük küçük kırmızı kalpleri olan saatin yanına da ona yakışacak altın bilekliğini takmanı ve bazı sabahlar 1 saat önceden kalkıp sahilde yürümeni seviyorum....
Diyerek odadan çıkmıştı.
O an şoklara girmiştim ağzım açık ve dilim tutulmuştu. Ne yapacağımı bilmiyordum.
Aslında hoşuma gitmişti dedikleri ama zorba biriydi kendini beğenmiş ve sert bir ifade vardı suratında hep ,
Ve ben ondan hoşlanmıyordum onun bana beslemiş olduğu duyguyu ben zerre kadar ona duymuyorum.Barış ondan daha sempatik, komik ve nazik biri gibi geliyordu bana yada ben onu böyle gördüğüm içinde olabilirdi. Derste gözüm ona takılıyor ve bütün ders boyunca onu izliyoedum.
Peki ya ben barıştan hoşlanıyorsam ya o benden hoşlanmıyorsa ne yapacaktım ben !..!