Onu Bir Elime Geçirirsem...

171 3 0
                                    

Z:kerem dur
K:ne var zeynep

Söylesem mi söylemesem mi? Eğer söylemezsem neden bana söylemedin diyip bana kızıcak söylersemde mert pisliğini öldürücek tamam bunları hak ediyor ama bu pislik yüzünden keremin hapse girmesine dayanamam onsuz yapamam
Ama söylemem lazım

Z:kerem
K:ne zeynep ne adımı mı ezberliyorsun

Kerem bunları söylerken o kadar hızlı yürüyordu ki nefes nefese kalmıştım

Z:kerem
Durup, bir anda bana dönüp bağırmaya başladı
K:zeynep ne yaaa ne söyliceksen söyle artık
Z:kerem ben kızımızın nerde olduğunu biliyorum galiba
K:ne ne nasıl yani nerde zeynep nerde söylesene
Z:ama sakin olucaksın
K:nasıl sakin olayım zeynep söylesene nerde hadi alalım.Ooofff çıldırıcam bunu kim yapar ya nasıl bunu yapanı bulursam eğer onu bir güzel benzeticem

Bu sözleri duyunca tabi bir yutkundum, derin bir nefes alarak söyledim.

Z:Kerem düğün gününde benim elime bi not geçti. 'En mutlu olduğunuz anda en değer verdiğiniz şeyi elinizden alıcam.Aynı Kerem'in bana yaptığı gibi.' yazıyordu-

K:Zeynep bunu bana neden söylemedin?!

Kerem bağırmaya başladığında korkmuştum.Haklıydı, evet.Bu durumda haksızdım ve kızımın kaybolmasında büyük rolüm vardı sanırım.İşte annelik duygumun dışında beni etkileyen bir etken daha.

Z:Nasıl söyleseydim?!Düğün günümüzde gelip sana 'Kerem kardeşini öldürdüğün çocuk düğün günümüzde bize not bırakmış' mı deseydim? Ne kadar mantıklı geliyor sana?!

Bir çırpıda söylediğim sözden sonra pişman oldum ama bir yandanda haklıydım.

K:Zeynep! Bunu daha önce konuşmuştuk! Konuyu kapatabilirmiyiz? Damla ortalıkta yok farkında mısın?!

Ne diyeceğimi bilmiyordum ama tek düşündüğüm Mert'i elime geçirince gerçekten güzel benzeteceğimdi.Tamam belki bunu tek başıma yapamazdım ama haddini bildirecektim.
...
Mert'in evinin önünde durduğumuzda hafif titrediğimi söyleyebilirim.Kerem ise benim aksime öfkeden gözü dönmüş şekilde, hiçbir şeyin sonucunu düşünmeden hareket ediyordu.Açıkçası eğer Mert evdeyse sonu pek de iyi olmayacaktı.

Kerem kapıyı yumruklamaya başladığında henüz kapıyı açan olmamıştı.Bir kere daha yumrukladı ve sonunda çileden çıkıp resmen kapıyı kum torbası gibi kullandı.Sonunda açılan kapının önünde beyaz önlüklü bir kadın duruyordu.

Kadın:Buyrun, kime bakmıştınız?

K:Mert'e.Evde mi?!

Kadın:Hayır efendim.Az önce evden çıktı.

K:Ne demek çıktı! Kahretsin! Nereye gittiğini söyledi mi size?!

Kadın:Hayır efendim.

K:Barlarda karı kız peşinde geziyodur o hıyar!

Deyip hızlı hızlı arabaya doğru ilerledi Kerem.Ben de peşinden...Çok korkuyordum Mert'in yapabileceklerinden.Mert'ti bu.Ve söz konusu kızımızdı.

Arabaya bindiğimizde Kerem gözlerini yoldan bir saniye bile ayırmıyordu.Kendinden emin şekilde ilerliyordu yolda.Nereye gittiğimizi sormaya korkuyordum.Sorabilecek gücüm de yoktu...

Kerem bir barın önünde arabayı durdurdu ve hızlıca indi.İnerken:

K:Sen burada kalıyorsun Zeynep!

Gitmek için içim içimi yiyordu.Gitmeli miydim? Yoksa gitmemem en doğrusu muydu?Hiçbir fikrim yoktu.Sadece korkarak bekliyordum.Ama bir süre sonra ben de dayanamayıp barın kapısının önünde dikilmeye başladım.

İzbandut gibi olan görevlilerse bana bakıp bakıp çarpık sırıtışlarını atıyorlardı.Sonra kendi aralarında bakışıp tekrar bana dönüyorlardı.Çok rahatsız olmuştum, evet.Ama onlar şuan kafama takacağım son şey bile olamazlardı.

Adımımı içeri atmaya kalkmıştım ki  ikisi de önümü adımlarını atarak kestiler.

İzbandut/1:Bu bara damsız girilmez.Bu güzellikle sevgili bulamadığına da inanmak zor.Yarın izinliyim, yarın gel birlikte gireriz güzellik.

Sadece söylediklerinden değil, kaç saattir sakin durmaya çalışmaktan bıkıp, bir anda benim bile tahmin edemeyeceğim kadar sinirlendim.Gözüm hiçbir şeyi görmüyordu.Ama buna rağmen adamın yanına yavaş ve sakin adımlarla ulaştım.Hafifçe kulağına doğru parmak ucuna çıktım.Ve kulağına fısıldamaya başlarken dizimi de hazırda beklettim.

Z:Evliyim ben ****

Deyip dizimin nereye denk geldiğine bile bakmadan dizimi üstüne doğru büküp tekme attım.O adam kıvranırken diğer adam onu kurtarmaya geldi ve ben ondan kaçmayı başarıp koşarak içeri girdim.

Kerem Mert'i bulmuş, köşeye sıkıştırmıştı.Mert'in burnu kanıyordu fakat o bunu umursamadan çarpık gülüşlerinden gönderiyordu Kerem'e.Kerem'in sinirden damarları belirginleşmiş ve yüzü kızarmıştı.Etraftaki bazı kişiler olayı ayırmaya çalışıyor, bazıları ise sadece bakıyordu.

Koşarak oraya yaklaştım.

K:Kızım nerede?!Ulan cevap versene ne gülüyorsun! Kızım nerede?!!

Z:Kerem dur!

Diye avazım çıktığı kadar bağırdığımda Kerem bakışlarını bir anlık bana çevirdi.Mert ise bana bakıp sırıtışını daha da büyüttü.

M:Oo demek geldiniz ikinizde.Kerem Bey, nasıl hissediyorsunuz? Nasıl bir duyguymuş?

K:Mert kızım nerede dedim!

M:Çok değer veriyordun değil mi kızına?

K:Kızım nerede!

Kerem'in damarları patlayacak kadar belirginleşmişti.Bende aradan bağırıyordum ama kimse beni duymuyordu bile.

M:Nerede olduğunu bilmemek de var tabii.Kim bilir neler olmuştur ona.Napıyordur şimdi.Ne kadar özlemiştir sizi.

Kerem'in elleri boğazında biraz daha kenetlenirken dudaklarını bastırdığını gördüm.Damardan giriyordu.Bende araya girmeye çalıştığımda Kerem beni yeniden geri itmişti.

M:Ne kadar ağlamıştır başka bir yerde uyanınca değil mi?

K:Mert! Yeter! Kızımın yerini söylemezsen öldürürüm seni! Kızım nerede!

M:Ay evet bir de o var.Belki de uyanmamıştır.Asla uyanamaz belki de.

Kerem gözyaşlarını tutamamıştı.Belki de o bunu farkında bile değildi.Fakat kendinden habersizce dökülüyordu o yaşlar gözlerinden.

K:Kızımın teline zarar gelirse neler yapabileceğimi tahmin edersin umarım.Gözünün yaşına bile bakmam senin.Duydun mu beni!

M:Ah! Evet, tabii.Tahmin edebiliyorum.Öldürürsün beni değil mi?! Yapmadığın bir şey de değil sonuçta.Alışmışsındır.

Kerem'in damarları daha da belirginleşmişti.Yüzü kıpkırmızı olmuş ve gözyaşları yüzünün büyük bir kısmını ıslatmıştı.

Kerem sıktığı yumruğunu Mert'in suratına indirdiğinde barda büyük bir gürültü koptu.Ben ise hemen Kerem'in kollarından çekiştirmeye çalıştım.Mert yerde öksürüklerinin arasından gülüyor, Kerem'in daha fazla sinirlenmesi için elinden geleni yapıyordu.

Zorlukla Kerem'i dışarı çıkarttığımda beni kollarının arasına alıp daha şiddetli ağlamaya başladı.Benim de zaten tutamadığım gözyaşlarım akmaya başladı.

K:Zeynep ben yaptıklarımdan çok pişmanım!Çok...Her şey benim yüzümden oldu.Kızımız benim yüzümden yok.

Z:Hayır.Hayır, böyle düşünme sakın.Kızımızı bulacağız, her şey eskisi gibi olacak inan bana.

K:Umuyorum, güzelim.Umuyorum...

...

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jan 27, 2019 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

ZeyKer İlk AşkımHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin