"piçlikse Piçlik"

46 3 0
                                    

Multimediada aras
xxx
Onların burda ne işi var? Koşar adımlar ile sınıftan çıktım. Tahmin ettiğim gibi. Kızlar arasın yanında konuşuyolardı. Yüzümde acı bir gülüş vardı. Gözümden ne ara aktığını bilmediğim yaşlar akıyordu. Aras da beni farketmiş olucak ki ayağa kalktı. Yine o günkü gibi yalvaran bakışlarını yolluyodu.
Aşağı kata doğru indim. Eve gidemezdim. Babam bugün işe gitmemişti. Taxi durdurup adresi verdim. Arasla geçen sene yazın tanışmıştık. Bakın inanın bana kimse onu benim gibi sevemez. Okular açıldı falan. Ama biz birbirimizden kopmadık yani ben öyle zannettim. O zamanlar dolunay benim en iyi arkadaşım, kardeşim gibiydi. Bir haftalığına tatile gitmiştim,yarış için. Bana hilalden mesaj geldi. Aras ve dolunayın...
Hayatımda hiç bukadar acı çekmedim ben. Bilmiyorum belki size yapmacık gibi gelebilir. Ama ben bunun oyun olduğunu öğrendim. O günde bana öyle bakıyodu. Bir daha eskisi gibi olamıycağımız aşikardı. Biz arkadaş olarak devam ettik. Taki bu güne kadar.

10 dk önce
"ikiz belalar gelmiş öylemi?" kafa salladı.
"hangi yüzle? "kafasını kaldırdı gözleri kızarmıştı.
" çisem" dedi bişey  anlatıcağı belliydi.
"arasla dolunay...  Şey işte.. Uff oyun değilmiş. "kalbim sıkışmaya başlamıştı. Oysa dün o kadar güzeldiki bir an eskisi gibi olsak ne olur? Dedim içimden. Başım dönüyor midem bulanıyor boğazımdaki yumru canımı yakıyordu.
Şimdi

Artık göz yaşlarımı tutmuyodum. Neden hep canı yanan benim. Dağ evine gelince parayı ödeyip indim. Kapıyı açıp içeri girdim. Sinirlenince üzülünce hep buraya gelirdim. Nefes almam zorlaşıyor. Herşey üzerime geliyor gibi hissediyorum. Burayı kimse bilmiyor annem babam bile. Gözlerimi kapatıp salıncağa oturdum. Salıncağın diyer tarafında bir ağırlık hissedince gözlerimi açtım. "abi?" gülümsedi. "seni hem bilmesende çok seviyorum hemde hakkında herşeyi biliyorum." diyip bana sarıldı. Bende kafamı  göğsüne yasladım. Seviyorduk birbirimizi.
"iyimisin balım? " abim bana küçüklüğümden beri balım der. Gece ateşim çıkınca ilk o yardımıma gelir. Kaç yaşına gelsemde korkunca yanına giderim. O alay etmez sarılır. Bişey olmadığını. Geçtiğini söyler. Karışan olunca korur. Öyle kıskançtırda. Ben ondan başkasına yauğuşuklum diyemem mesela. "abi?" bana baktı kafamı kaldırıp ona baktım. "senin canında böyle yandımı?" yüzün deki sırıtışı soldu. "hayır" dedi sesi bıçak gibi keskin. Soğuktu.
xxx
Eve döndüğümde sibel ahsen ve ardada ordaydı.
Odama çıktık "yaptığı şey piçlikti başka bişey değil." ahsen ve sibel onaylarca kafa salladılar. Kaşlarımı kaldırıp yanaklarımı şişirdim. "tamam yeter çıkın dışarı uyuycam yarın okul var." ahsen bana döndü "he kovuyosun yani bizi?" ona döndüm. "yok aşkım seni değil ama siz siktirip gidin hadi."
" neden biz yaa? " sesi bebek gibi çıkmıştı. "çünkü; ahsen beni rahatlatıyo sen olursan 'ay aşkım canım bitanem' gibi şeyleri kaldıramam. Sen sibelcim elinde telefonunla çık çık çık seninlede uğraşamam."
xxxx
Sabah gülümsiyerek uyandım. Ne o? Üzülüceğimi ağlıycamımı sandınız? Ben o acıyı bir kere yaşadım. Bağışıklık kazandım. Panzehir bende yani. Sakin kafayla aklımdaki soruları tek tek yanıtladım.
Üzülüyormuydum? Biraz. Seviyormuydum? Artık asla. Unutucakmıydım? Kesinlikle evet. Peki bir daha güvenirmiydim ? ASLA
Barışıcakmıydım? Bu oyunu birkere yerler avcunu yalasın. Kendi kaybetti hem sevgimi hemde dostlarını dostluğumu. Acı yok. His yok. Aşk hiç olmamış...
Tabikide bakımlı bir şekilde gidicektim. Üzerimi giydim. Saçımı maşa yaptım. Ve makyaj masama oturdum. Eyeliner maskara ve kırmızı ruj. Odamdan çıkıp abimin odasına girdim. "abi ne ara baklava yaptın?" diyip. Kapıyı kapattım. Abimin yanına gittim. "teşekkür ederim" diyip sarıldım.
...
Okula gittiğimde arda ve sibelle selamlaştık. Sınıfa girmeden önce derin bir nefes aldım. Arasın yanına oturmıycaktım tabikide. Sadece Onun ve Barışın yanı boştu. Bu piçle oturucağıma bu piçle otururum diyip Barışın yanına gittim. "otura bilirmiyim?" diye sordum. Şaşırmış olucak cevap veremedi.evet kesin bir piçlik yapıcak buyur dedi. Evet şimdik nasıl geçiyim geçerken bu piç götüme bakar. Piç smile atıp sıraya oturdum anlamazca bana baktı. Kışkırtmaksa kışkırtmak. Piçlikse piçlik.
Sıranın üzerinden kendi yerim doğru kaydım. "oda farklı bir teknik" dedi sessizce. Ama ben duydum. İster istemez gözüm arasa kaydı. Sinirle buraya bakıyodu. 'Ne bakıyon be? ' anlamındaki bakışlarımıyolladım. Ardından hoca geldi...
Teneffüste çisem yanıma geldi. "hele şükür bir ablan olduğunu hatırladın."dedim yalandan sinirle" hala sabahın şokunu atamadım üzerimden"ben sırada o ise yerde diz çökmüş oturuyodu. Abime sarılarak gelmiştim okula. "ayy sanki sana bir şey olsa sana sarılıp teselli etmez."  düşünüyormuş gibi yaptı. Ardından yüzünü buruşturdu. "ıyy asla!" arkasındaki abim konuşunca yerinde hopladı. "ben sana çok meraklıydım. Her gece çilem üzülsede gitsem sarılsam diyodum zaten." ardından çilem ayağa kalktı. Ben abimin çene hizasına geliyordum. Çilem ise göğüs hizasına. Bu yüzden biraz komikti. O kafasını kaldırıyo. Abimde eğiyodu. Anladınız işte siz. "oo sen gelirmiydin yanımıza çağtay bey." dedi iğneli sesiyle. "Ben sana şimdi gösteririm çağtay beyi." çilemi sıraya itti oda haliyle oda bende sırada sıkıştık. Abim biryandan kahkaha atıyor diyer yandanda çilemi gıdıklıyordu. "Ya! Abi! Bak! Çağtaycım!" "Çağtaycım deme!"dedi ve biraz daha gıdıkladı. Ders zili çalınca sınıflarına gittiler. Çilemle ben gitmiştim. Çünkü kedisi abimden korkuyormuş. Te allahım yareppim. Sınıfa gittiğimde yine bir piçlikle karşılaştım. Bu sefer kitapların sıranın üzerine koymuştu. Eveet düşün bakalım çisem.
Bence önünden geç.
Oldu götüme baksın.
O zaman ona bakarak geç.
Vaay sende beyin varmıydı içses. Taktir ettim.
Taktir değil tahrik.
Ne? - he anladım tamam.
Piç smile atıp onünden geçtim. Mal mal bana bakıyordu. Ayy kıyamam sana. "huh"  gibi bir sesli nefes verdi. Ardından hoca geldi. Ayağa kalkıp selam verdik. Allah kahretsin. Kalemim yok. "barış." dedim ama bana bakmıyodu napıyo bu önündeki kağıda baktım. "oha." telaşla bana döndü. "Çisem sakın kimseye söyleme." ben şok olmuş bir şekilde ona bakıyordum. "nasıl ya?" kafasını önüne eyip kağıdı çantasına attı. Sana inanamıyorum barış.
xxxx

yavaş !Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin